Arınç, partisinin İl Başkanlığınca Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "34. İl Danışma Kurulu Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Manisa'nın Demirci köyündeki bir hatırasından bahsetti.
Arınç, 'Rahmetli Erbakan Hoca, Demirci'ye geldi. Demirci'de bir evde sabah kahvaltı yapıyoruz; yer sofrası, üstünde kasnak, onun üstünde de bir tepsi. Tepsinin içindekiler biraz zeytin, biraz peynir ve köy ekmeği, Semerci Dede diye bildiğimiz kişi orada, ben oradayım avukat ortağım orada ve biz 40 küsur sene sonra bir taziye için gittiğimiz evde; bu hatıraları görüyoruz. Bunlar bize 50 tane Başbakanlıktan daha kıymetlidir, çok şükür bunların hepsini görmüş yaşamış insanlarız' diye konuştu.
- 9 seçim başarısı
'Birisi bir yazı yazdı, bir söz söyledi. Belki de bizi kastetti; tam bilemiyorum. 'Bizim şuna veya buna bir diyet borcumuz yoktur' dedi' ifadesini kullanan Arınç, şöyle devam etti:
'Bu çok doğru bir söz ama bu sözü şöyle açmak lazım. Bizim, ben de dahil, Tayyip Erdoğan da dahil, Recep Altepe de dahil, hiç kimseye diyet borcumuz yok. Bizim iki şeye karşı vefa borcumuz var, şükür borcumuz var. Birincisi kuvvet kudret sahibi olan Allah'a, dua ve şükür borcumuz var. Bizi aziz eden O'dur, bize izzet, güç, cesaret veren, önümüzdeki bütün barajları yıkıp yine bizi ayakta tutan tek güç Allah'ın bize verdiği güç ve kuvvettir. O yüzden her sözümüzün arkasından her yaptığımız işin arkasından Rabbimize şükretmemiz, tevekkül etmemiz lazım. 9 seçim başarısı, en az 9 defa bizim Allah'ımıza şükür borcumuzu gösteriyor. İkincisi; fani şahıslara bir diyet borcumuz yok bizim ama millete karşı bir teşekkür borcumuz var. Bu millet hiç görmeden bize inandı, hiç denemeden bizi seçti, her türlü güçlüğe, her türlü zorluğa rağmen bizim arkamızda durdu. Onun için şu aziz milletimiz var ya; eli öpülecek bir millettir. Milletimiz sayesinde hep başarılar kazandık. '
- Üç dönem kuralı
İnsanların en sevdikleri dostlarından bir gün ayrılacağını dile getiren Başbakan Yardımcısı Arınç, 'Biz elhamdülillah kişiler üzerine bina etmiyoruz. Başbakanımız 'üç dönem şartına uyacağız' dediği zaman Cumhurbaşkanı olmasaydı; önümüzdeki Haziran'da ne olacaktı. Aktif siyasete veda edecekti. 'Vakıf çalışmaları yaparız' dedi, şunu yaparız bunu yaparız uluslararası bazı çalışmalar yaparız dedi. 'Ama siz giderseniz bu partiye ne olur?' deyince; 'fani şahıslar üzerine bina etmeyin' dedi. 'Farz edin ki lideriniz ölmüş desinler' dedi. Allah gecinden versin ama takdiri ilahi bir gün kendini gösterecek. En sevdiğimiz insanlardan bir gün ayrılacağız. Hz. Peygamberimiz vefat ettiği zaman sahabe şaşırdı, adeta cinnet geçirdi. 'Olmaz kimse ona öldü demesin' dedi. O zaman Hz. Ebubekir, 'o bir faniydi öldü, baki olan Allah'tır' dedi. İnsanları teskin etmemiz lazım, (farz edin ki liderimiz öldü desinler) bunu herkesin düşünmesi lazım. O yüzden bu dava kimseye diyet borcu taşımaz, ben dahil olmak üzere..' şeklinde konuştu.
- Siyasetçi nasıl olmalı
Siyaseti tam anlamıyla doya doya yaptığını vurgulayan Arınç, şöyle devam etti:
'Siyasetçilere şunu sormanız lazım; 'senin bir hatıran var mı?' diye. Türkiye'nin hemen her her köşesinden hatıralarımız var, bu bize yetiyor. Siyaseti doya doya ve layıkıyla yapmak lazım. Halka selam vermezseniz, teşekkür etmezseniz, arasına oturmazsanız, çayını içmezseniz, taziyesinde bulunmazsanız, düğününe en azından bir telefon veya telgrafla ulaşıp 'Allah mesut etsin' demezseniz, senden siyasetçi olmaz. Siyasetçi böyle olacak. Çok şükür. Yani arkadaşımız belki sadece sayın Tayyip Erdoğan'a bizim diyet borcumuz var diye düşünerek bunu yazmış olabilir. Veyahutta hepimizi içine katmış olarak bu sözü kullanmış olabilir. Bana göre doğrusu bir Allah'a sürekli şükür noktasında borcumuz var; ikincisi de bizi güçlü kılan milletimize, 78 milyon insanımıza teşekkür borucumuz var.'
- "Herkes birbirini kucaklayarak devir teslim yapıyor"
'Başka zamanlarda 10 kişiyi bulamazdık, hanımları da üye yapıp yönetim kurulu kurduğumuz günler oldu' diyen Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Zor günlerdi. Şimdi ise biz kötülerin içinden iyiyi seçmiyoruz, iyilerin içinden en iyisini seçmeye çalışıyoruz. İşimiz zor ama zevkli. Allah'a hamdolsun ki bizim hiç kimseye bir diyet borucumuz yok, milletimiz her noktada, her kademede AK Parti'yi var etti. Biz hep ayakta kaldık. Şimdi Bursa'da çok şükür ciddi bir yarış var. Ama başka partilerden bir farkımız var, bizde istişare var. Bakın genel başkan değişti hamdolsun herkes birbiriyle kucaklaşıyor. Başbakan değişti, kimse kimseden şikayet etmiyor, Merkez Yürütme Kurulu'nda görev değişiklikleri oldu, herkes birbirini kucaklayarak devir teslim yapıyor. Allah'a hamd etmemiz lazım. CHP'de böyle mi MHP'de zaten hiç bir şey olmuyor, başka partilerde kan gövdeyi götürüyor. Biz diyoruz ki; 'bu arkadaşım benden daha iyidir, ben onun arkasında bir vazife yapacak olursam, bu bana yeter' diyoruz. Sistemimizi bozmadan, dedikodu, gıybete, çekişmeye, kötülemeye girmeden inşallah bu süreci de geçireceğiz'
(sürecek)