Kılıçdaroğlu, Beşiktaş Mustafa Kemal Kültür Merkezi'nde düzenlenen Belediye Meclis Üyeleri Eğitimi İstanbul Bölge Toplantısı'nın açılışında konuştu.
Toplantıda belediye meclis üyelerine çeşitli bilgiler verileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, üyelere, "Karar alırken, Gezi eylemlerini, o onurlu eylemleri sakın unutmayın" tavsiyesinde bulundu. Bu sözler üzerine salondan "Halkın gururu Kılıçdaroğlu" şeklinde tezahürat yükseldi.
Gezi eylemlerinin ortak noktasını "kente, kentin kimliğine, kentin doğasına ve orada yaşayan insanlara sahip çıkmak" şeklinde açıklayan Kılıçdaroğlu, "Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Bizim temel felsefemiz, insanların çıkarını kamu yararına savunmak ve korumaktır. Tıpkı Gezi eylemlerine katılan gençlerimizin hayata baktığı gibi bakıyoruz ve öyle bakacağız. Bunu yaptığımız sürece göreceksiniz gençlerimizle kadınlarımızla kentlerimizle barışın içinde bir geleceği birlikte inşa edeceğiz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı seçilen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün TBMM'de Anayasa'ya sadakat yemini edeceğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Yemin edecek bugün beyefendi. Ne diyecek? Anayasa'ya sadakat yemine edecek. Anayasa'yı açıkça çiğneyen birisinin Anayasa'ya sadakat yemini ne kadar inandırıcıdır? Şunu söyledim. Ben yalana tanıklık etmeyeceğim. Yalan söyleyecek orada, yalan yere yemin edecek ve ben ona tanıklık etmeyeceğim. Neden yalana tanıklık etmeyeceğim? Milletin egemenliği konusunda yemin ettim. Anayasa'ya sadakat yemini ettim. Namusum ve şerefim üzerine yemin ettim. Bir yalana tanıklık etmek, yalanı meşrulaştırmak anlamına gelir. Çıkacaksınız Erdoğan'ı eleştireceksiniz, 'Anayasa'yı ihlal etti' diyeceksiniz sonra da gideceksiniz Meclis'e onun yalanına meşruiyet kazandıracaksınız. Bu CHP'nin kabul edebileceği bir şey değildir. Bu benim tarihe karşı sorumluluğumdur."
Kemal Kılıçdaroğlu, her dönem darbelere karşı olduklarını, ülkeye demokrasiyi getirdiklerini, darbelerden en büyük mağduriyetleri yaşadıklarını, genel başkanlarının hapse atıldığını anlattı.
- "Hukuk devleti olmadan demokrasi yaşayamaz"
Demokrasiyi ve hukuki her dönem ve her ortamda savunduklarını ve savunmaya devam edeceklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın bundan sonra Anayasa ve hukuk devletine gösterdiği sadakat ölçüsünde CHP'den saygı göreceğini, sadakat göstermemesi halinde saygı görmeyeceğini aktardı.
Kılıçdaroğlu, mevkilerin kişilerle kaim olmadığını, ebedi olanın Türkiye olduğunu kaydederek, mücadelelerinin çağdaş, onurlu, ahlaki değerleri yüksek, anayasası güçlü, milletin değerlerine saygı gösteren, devletin malını çalanlardan, hazinesini yağmalayanlardan, hırsızlardan hesap soran bir Türkiye mücadelesi olduğunu bildirdi.
Özgürlüğe, adalete ve eşitliğe inananların mücadelesiyle demokrasiyi, demokrasi sayesinde de sahip oldukları her şeyi kazandıklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, övündükleri, sahip olmaktan mutlu oldukları bütün imkanların demokrasi sayesinde olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, hiç kimsenin bu mücadeleden kendilerini vazgeçiremeyeceğinin altını çizerek, şöyle devam etti:
"Hukuk devleti olmadan demokrasi yaşayamaz, hukukun üstünlüğü olmadan demokrasi var olamaz. Kanunlar önünde eşitlik ilkesi olmadan kimse demokrasiden söz edemez ve demokrasi kendisi için mücadele etme cesareti gösteren insanlar sayesinde yaşar. CHP, dün de bu cesarete sahipti, bugün de bu cesarete sahiptir. Kendini her şeyden üstün sayan, hiçbir kurala bağlı olmayan, her kanunu çiğneyen ve memleketin tüm rantını cebe aktarmayı bilen bir statükoyla karşı karşıyayız. Bütün vatandaşlarımızın bunu unutmaması lazım. Bu statükonun gözü paradan başka bir şey görmüyor. Bu statüko insanlara saygı duymuyor, haklarını tanımıyor. Bu statüko ülkeyi ayırıyor, bölüyor. Biz bu statükoyu devireceğiz. Sözünü veriyorum size halkımızla birlikte devireceğiz ve yok edeceğiz. Hukukun üstünlüğünü sağlayıncaya kadar. Elde ettiğimiz kazanımları birisi gelip elden alamaz. 90 yıllık bir mücadele yaptık. Anayasa'yı, yasaları çiğneyeceksin, hukuku tanımayacaksın, seni dinleyenlere ses çıkarmayacaksın. Sen değil miydin daha düne kadar 'Ey Merkel' diye bağıran, niye gıkın çıkmıyor senin? Acaba İsviçre'deki paraların dolayısıyla mı gıkın çıkmıyor? Onlarla mı seni rehin aldı? Ben rahatsızlık duyuyorum onlar duymuyorlar."
(sürecek)
