Dolar

34,8798

Euro

36,7500

Altın

3.040,77

Bist

10.148,45

Osmanlı yöntemleriyle tedavi ediliyorlar

Osmanlı yöntemleriyle tedavi ediliyorlar

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-24 08:34:38

Osmanlı yöntemleriyle tedavi ediliyorlar
NECAT HASAR - Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Toplum Ruh Sağlığı Merkezine gelen şizofreni ve psikotik bozukluğu olan hastalar, Osmanlı döneminde uygulanan yöntemlerle tedavi ediliyor.

Uzmanlar tarafından uygulanan farklı tedavi yöntemiyle iyileştirilen hastaların aynı zamanda sosyal hayata katılımlarının sağlanması ve iletişim becerilerinin geliştirilmesinin hedeflendiği Toplum Ruh sağlığı Merkezinde, şu ana kadar birçok hasta sağlığına kavuşturularak taburcu edildi.

Toplum Ruh Sağlığı Merkezi Sorumlusu Psikiyatrist Uzm. Dr. Erkut Zamkı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Osmanlı döneminde psikotik bozukluğu olan hastalıkların tasavvuf müziği, resim, el sanatları ve ebru sanatı gibi etkinliklerle tedavi edildiğini, merkezde de bu yöntemi uyguladıklarını söyledi.

Ruhsal bozuklukları olan hastalara tedavi sonrasında ve tedavi takibi devam ederken farklı etkinlikler düzenlediklerini belirten Zamkı, şöyle konuştu:

"Uyguladığımız yöntemlerle hastanın iyileşme sürecinin hızlandığını tespit ettik. Haslarımıza ilaç tedavisinin yanında müzikli terapi uygulanıyor. Osmanlı döneminde müzik, resim, ebru gibi yardımcı etkinliklerle tedaviler yapılıyormuş. Şimdi de arkadaşlarımız bu yöntemi modernize ederek buradaki hastalarımıza uyguluyor. 1950'lerden sonra modern tıbbın ve psikiyatrik ilaçların gelişmesiyle eski yöntemler kaybolmuş. Fakat sadece ilaç tedavisi yeterli değil. İlaç tedavisinin yanında hastalarımızın kaybettikleri sosyal becerilerini tekrar kazandırmak bizim için çok önemli. Bizim için öncelikli olan ilaç tedavisi ancak bunun dışında uyguladığımız etkinliklerin de çok önemli faydalarını görüyoruz."

-"İyileşen hastalar kamu kurumlarında çalışıyor"

Zamkı, tedaviye olumlu yanıt vererek iyileşen hastalara yaşamlarını sürdürebilmeleri için farklı iş kollarıyla ilgili eğitimler verdiklerini bildirerek, hastaların el becerilerini geliştirmek için galoş yaptıklarını, farklı spor dallarıyla ilgilendiklerini dile getirdi.

Hastaların evlerini de ziyaret ederek hastalık sonrası durumlarını sürekli takip ettiklerini aktaran Zamkı, şöyle devam etti:

"Türkiye'de olan merkezlerden farklı bir tedavi yöntemi veriyoruz. Osmanlı zamanında külliyelerde hastalara uygulanan tedaviyi burada yapıyoruz. Yine hastalarımız burada rehabilite edildiği gibi, bazı hastalarımız kamu işlerine yerleşebiliyorlar. Buradan tedavisi tamamlanan 4 hastamız kamu dairelerinde göreve başladı. Şu an 360 hastamız tedavi görüyor. Hastalarımız evlerinden servisle alınıp tedavinin ardından yine servisle evlerine bırakılıyor. Tüm günlerini burada geçiriyorlar. Merkezden ziyade bir ev ortamında tedavi oluyorlar."

Merkezde hemşire olarak görev yapan aynı zamanda hastalara müzik ve resim dersleri veren Yusuf Han ise sıkıcı tedavi yöntemleri yerine sanatla uğraşan hastaların kendilerini daha rahat ifade edebildiklerine dikkati çekerek, müziğin psikolojik açıdan rahatlama sağladığını dile getirdi.

-Kullandığı ilaçlar, uygulanan yöntemle yüzde 70 azaldı

Bir yıldan bu yana merkezde tedavi gören G.Y, uygulanan yöntemlerin ardından ilaç kullanımının azaldığını ve kendisini daha rahat hissettiğini belirtti.

Normal hayatta görmediği sevgi ve ilgiyi merkezde gördüğünü ve bunun iyileşme sürecini hızlandırdığını vurgulayan G.Y, "Evimden çok burayı tercih ediyorum. Burada tüm personel bizim iyiliğimiz için çalışıyor. Burada ebru sanatı, el işi, boyama sanatı öğreniyoruz. Ben merkeze gelmeden önce 4 değişik ilaç kullanıyordum ama şimdi tek bir ilaç kullanıyorum. Gelemediğim gün sıkılıyorum ve kendimi iyi hissetmiyorum. Buraya geldikten sonra hayata daha güzel bakmaya başladım" dedi.

Merkeze gelmeden önce hayatla bağının koptuğunu, insanlarla iletişim kurmayı bıraktığını anlatan B.F. ise "Öyle bir toplumdayız ki insanlar bizim gibi hastaların durumunu anlamıyor. Bir insan psikiyatri tedavisi gördüğünde deli gözüyle bakılıyor, ben bu durumla çok karşılaştım. Dışarıda insanlara nefretle bakıyor ve nefret ediyordum. Ancak buraya geldikten sonra hayata bağlandım. Bizler azda olsa sanatla rahatlıyor ve huzura kavuşuyoruz. Eskiye göre dışarıdaki durumumuz şu an çok iyi seviyelerde. Toplum içine çıkıyor, gezip hayatımızı sürdürebiliyoruz" diye konuştu.

Haber Ara