Alman Arkeoloji Enstitüsü ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle geçen aylarda hayatını kaybeden Klaus Schmidt başkanlığında yürütülen Göbeklitepe Kazıları 20. yılına girerken, arkeolojik araştırmalarda birçok bulgu gün yüzüne çıkartıldı.
"Tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen ve geçmişi 12 bin yıl öncesine dayanan Göbeklitepe, dünyanın en eski tapınak merkezi olarak da kabul ediliyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Göbeklitepe'deki kazı çalışmalarında neolitik döneme ait insan heykeli, kireç taşından şekillendirilmiş yaban domuzu, tilki ve kuş kabartmalarıyla, çakmak taşından yapılmış çok sayıda ok ucu elde edildiğini söyledi.
Göbeklitepe'deki buluntular sonucu heykel ve taş kabartma sanatının 12 bin yıl önceye dayandığının anlaşıldığını belirten Kürkçüoğlu, dünyada bu tarihe kadar giden anıtsal ölçekte heykel örnekleri bulunmadığını ifade etti.
Milattan önce 10 ile 20 binlere ait küçük heykelcikler bulunduğunu, bunların da Venüs heykeli olarak adlandırıldığını vurgulayan Kürkçüoğlu, "Fakat Göbeklitepe'de bulunan 'T' biçimi dikili taşlar üzerindeki taş kabartmalar, Nevali Çori'de bulunan eserler dünyanın en eski heykel örnekleridir" dedi.
- İnsan boyutundaki dünyanın en eski heykeli
Balıklıgöl yakınında 1995'te gerçekleştirilen hafriyat çalışması sırasında bulunan "Balıklıgöl Adamı" veya "Urfa Adamı" olarak bilinen kireç taşı yontunun, milattan önce 10 binlere tarihlendirildiğine işaret eden Kürkçüoğlu, boyu yaklaşık 1.80 metreyi bulan heykelin, insan boyutundaki dünyanın en eski heykeli olarak kabul edildiğini kaydetti.
Bunun da plastik sanatların yani maddeye biçim verilerek yapılan sanatların en eski örneklerinin Şanlıurfa'da yapıldığının göstergesi olduğunu aktaran Kürkçüoğlu, şöyle konuştu:
- "Plastik sanatlar tarihi Göbeklitepe ile başlar"
"Göbeklitepe bir tapınak merkezi ama aynı zamanda en eski heykel atölyesi. İlkel heykel ve taş kabartma örnekleri beklerken son derece gelişmiş, estetik ve sanatsal değeri olan heykellerle karşılaşıyorsunuz. Bu da insanlığı şaşırtıyor. Göbeklitepe'deki bazı kompozisyonlar bugünkü grafikleri bile kıskandıracak güzellikte. Arkeolojik kazılar ilerledikçe bunların daha eski prototiplerinin bulunacağı kanaatini taşıyorum."
Göbeklitepe'yi ziyaret eden heykel ve güzel sanatlar bölümü öğretim üyelerine "Heykel sanatı tarihini ve plastik sanatı tarihini ne zamandan başlattıklarını sorduğunu dile getiren Kürkçüoğlu, "Tabi Göbeklitepe diyemiyorlar. Ben de onlara 'bunu Göbeklitepe'den başlatacaksınız' diyorum. Nasıl alfabe 'A' harfiyle başlıyorsa plastik sanatlar tarihi de Göbeklitepe ile başlar" dedi.