Nenehatun Kadın Doğum Hastanesinde bu yılın ilk 6 ayında 5 bin 100 doğumdan 799'u sezaryenle gerçekleştirildi.
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Fazlı Erdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de son dönemlerde bakanlığın yaptığı çalışmalarla normal doğum oranlarının arttığını söyledi.
Normal doğumun doktorların ve yeni doğuracak annelerin tercihi olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Sezaryan dediğimiz işlem bir cerrahi işlem aslında. Bir doğum yönteminden çok bebeği ve anneyi bir an önce kurtarmak üzere cerrahi müdahaleyle doğumu gerçekleştirmek. Tabii ki bunun da yapılması gereken durumlar vardır ve bu endikasyonlar, yapılması gereken durumlar, uzmanlar tarafından rahatlıkla bilinir ama bunun dışında bir tercihi doğum yöntemi olarak düşünmemek gerekir" diye konuştu.
Erdoğan, normal doğum sonrasındaki konforun hiçbir zaman sezaryenle yapılan doğumlara denk olmadığını belirterek, şunları kaydetti:
"Doğum sonrasındaki rahatlama ve toparlanma süreçleri ilave olarak annenin sütünün gelmesi daha az kanamanın olması, bebeğin anestezi almaması, bebeğin çok daha kolay emme reflekslerinin gelişmesi ve bir an önce emmesi gibi önemli avantajları var normal doğumun. Elbette bazı durumlarda çocuk ve anneyi kurtarmak bir sezaryen çözüm olabilir ama hiçbir zaman normal doğumun yerini alacak bir yöntem asla değildir. Hem hekimlerimiz hem hastalarımız son dönemde bu konuda çok hassas olmaya başladılar."
Erdoğan, anne okulları gibi gebelik okulları, hamilelik okullarında halka her şeyin doğalının en sağlıklı olduğunu, normal doğumun kesinlikle tercih edilen bir doğum yöntemi olması gerektiğini önerdiklerini, bu çalışmalar doğrultusunda, hastanelerde primer sezaryen denilen ilk sezaryen oranlarının yüzde 15 civarında olduğunu kaydetti.
-Sezaryenden sonraki doğumların şekli
Annenin birinci doğumu sezaryenle olmuşsa bundan sonraki bütün doğumları sezaryenle yapılması noktasında genel bir kabul olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bunun çok doğru olmadığı noktasında tespitlerinin olduğunu ifade etti.
Erdoğan, "Eğer ilk cerrahi usulüne uygun yapılmış ve en az iki yıllık bir süre zarfında anne rahmi dinlendiyse ikinci doğum rahatlıkla normal doğumla denenebilir. Sezaryenle doğum sağlıklı bir annenin tercih edeceği doğum şekli değil" ifadelerini kullandı.
-"Doğu'da sezaryenle doğum daha az tercih ediliyor"
Nenehatun Kadın Doğum Hastanesi Başhekimi Berrin Göktüğ Kadıoğlu da Doğu Anadolu Bölgesi'nden sezaryenle doğumun daha az tercih edildiğini bildirerek, "Primer sezaryen oranımız Dünya Sağlık Örgütü standartlarında, yüzde 15'i geçmez. Genel sezaryen yüzdesi ise Türkiye genelinde ortalamanın oldukça altında" dedi.
Kadıoğlu, 12 yıl önce faaliyete geçen hastanelerinde geçtiğimiz yıl 9 bin doğum gerçekleştiğini belirtti.
Hastanenin yeni doğan ünitesiyle beraber 150 yataklı olarak çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Kadıoğlu, bölgede Ağrı, Iğdır, Ardahan, Artvin, Kars, Bingöl, Bayburt, Erzincan'dan gelen hastalara hizmet verdiklerini vurguladı.
Kadıoğlu, yaz döneminde daha yoğun olduklarını, günde ortalama 30 doğum gerçekleştirildiğine de dikkati çekti.
Anne adaylarına daha iyi hizmet vermek için çalıştıklarına vurgulayan Kadıoğlu, "Doğu Anadolu Bölgesi'ndeki çevre il ve ilçelerden gelen hastalara hizmet veren, fiziki şartları oldukça sıkıntılı, kısıtlı ama her türlü tıbbi imkanı olan bir hastanemiz var. Elimizden gelen en iyi hizmeti vermeye çalışıyoruz. Sağlıklı anneler, sağlıklı bebekler dünyaya getirmek için her türlü çabayı gösteriyoruz" diye konuştu.
Kadıoğlu, bakanlığın talimatıyla da doğumları öncelikle normal gerçekleştirmeye çalıştıklarını belirterek, "Gebeleri ve aileleri bilgilendirerek normal doğum hakkında eğitim veriyoruz. Bu yılın ilk altı ayında sadece 799 sezaryen doğum gerçekleştirildi" ifadelerini kullandı.
