Saraybosna Büyükelçiliğindeki görüşmede, Büyükelçi Erginay, festival kapsamında verilen dört ödülden ikisini alan 'Annemin Şarkısı' film ekibini kutladı.
Erginay, Saraybosna Film Festivaline katılan tüm Türk yapımı filmlere teşekkür ettiğini belirterek, ikisi yarışma kategorisinde olmak üzere altı filmin festivale katıldığını söyledi. Festival kapsamında sinema sektöründen bir çok konuğunda Saraybosna'ya geldiğini hatırlatan Erginay, ayrıca Türkiye'den büyük kurum ve kuruluşların sponsor olarak da bu önemli organizasyona iştirak ettiğini vurguladı.
Erginay, 'En İyi Film' ve 'En İyi Erkek Oyuncu' ödüllerini alarak, festivaldeki varlıklarını taçlandırdıklarını belirterek, 'Annemin Şarkısı' film ekibine bu güzel eserden dolayı teşekkür etti.
Filmi seyreden birçok insanın duygulandığını belirten Erginay, 'Çok önemli konulara parmak basan bir film. Aynı zamanda anne ile oğlunun ilişkisini çok iyi bir şekilde irdeleyen, işleyen bir film. Geleneklerimizi, göreneklerimizi, aile bağlarımızı çok güzel bir şekilde işleyerek ortaya koymuşlar. Bunu da diğer seyirci kitlelerine aktarmayı başardılar. Bu film boşuna seçilmedi. Çok güzel bir film. Kendilerini kutluyorum' ifadesini kullandı.
Erginay, bu yıl aynı zamanda Türk sinemasının 100. yılı olduğunu hatırlatarak, 100. yılda bu tür başarılara imza atılmasının onur verici olduğunu sözlerine ekledi.
- 'Anne' için aile büyüğünde icazet alındı
Filmin yönetmeni Erol Mintaş da Saraybosna Film Festivali'ne katıldıklarında, festivalden ödülle ayrılacaklarını beklemediklerini belirterek, 'Böyle bir jüriden bize ödül çıkması, Türk sinemasının yüzüncü yılında ülkemize iki ödülle dönüyor olmak mutluluk verici' dedi.
'Filmin en zor castı anneydi' diyen Mintaş, filmin ana karakteri olan Zübeyde Ronahi'ye nasıl ulaştıklarına dair şunları söyledi:
'Bu karakter için doğrudan sokak castı yaptık ve birçok anneye ulaştık. Zübeyde Anne, aslında benim bir arkadaşımın annesi. Bir gün Bilgi Üniversitesi'ne konuşmacı olarak gelmişti. Ben de onu çok sevmiştim. Zaten onun o güzel gözlerini görünce çok sevmiştim. Kendisiyle konuştum. Arkadaşım da çok yardımcı oldu, ama anne kabul etmedi. 'Bu yaştan sonra ben hayatta böyle bir şey yapmam' dedi. Yaklaşık iki yıl boyunca görüştük. Ben 'eğer sen oynamazsan başka da kimse oynayamaz bu rolü' dedim. En sonunda tüm aile fertlerini işin içine koydum. Ailenin en büyüğünden de icazet alınca filmin annesi o oldu.'
Mintaş, en kısa zamanda yeni bir proje için çalışmaya başlayacaklarının da sözlerine ekledi.
- 'Anne olmasaydı, ödüller de olmazdı'
Festival kapsamında 'en iyi erkek oyuncu' seçilen Feyyaz Duman da festivalin ana yarışmasındaki dört ödülden ikisini aldıklarını belirterek, 'İnsanın emeğinin karşılığını alması çok güzel bir şey' dedi.
Filmin bir anne-oğul hikayesi olduğunu söyleyen Duman, filmin herkes tarafından izlenmesini istediğini, bu filmin sadece bir festival filmi olarak kalması taraftarı olmadığını anlattı.
Duman, filmdeki 'anne' karakterini canlandıran Zübeyde Rohani'nin profesyonel bir oyuncu olmadığını, ancak filmdeki diğer oyunculardan daha profesyonel oynadığına dikkati çekerk, 'Annenin bu filme katkısı çok büyük. Anne olmasaydı bu ödüllerin gelme ihtimali yoktu. Hiç okula gitmemesine rağmen Türkçe ve Kürtçe hem yazıyor hem okuyordu. Senaryoyu bu şekilde ezberleyip, kameranın karşısında sıfır deneyimle oynaması büyük bir başarıydı' ifadesini kullandı.