Türkiye'nin yıllık 600 milyon dolar ihracat geliri elde ettiği üzümde 2014-2015 sezonu başladı. Manisa'da 560 bin dekar, Denizli'de 80 bin dekar ve İzmir'de 50 bin dekar bağlık alanda binlerce üretici ve tarım işçisi sıcak havaya rağmen üzüm kesmeye başladı.
Ege'de pamuk üretiminden vazgeçen çok sayıda üreticinin arazilerini bağ olarak değerlendirmeyi tercih etmesi nedeniyle üretimi hızla artan üzümde bu yıl iklim koşullarının da desteğiyle 330 bin tonluk kuru üzüm rekoltesi bekleniyor. İhracatlık sofralık üzüm üretimiyle tanınan Sarıgöl ve Alaşehir'de ise 400 bin ton olması beklenen üretimin bu yıl 200 bin tonunun ihracata gitmesi bekleniyor.
Yüksek rekoltenin, sofralık üzüm tarafında özellikle Rusya'dan gelen talebin artmaya devam etmesi nedeniyle sorunsuz şekilde eritilmesi beklenirken kuru üzüm tarafında fiyatların dip yapması üreticiyi endişelendiriyor.
-Türkiye, Yunanistan ve İtalya'ya karşı güçlü
Sarıgöl Ziraat Odası Başkanı Ali İhsan Ülgen, Sarıgöl ve Alaşehir ilçelerini içine alan ovalarda üretilen 20'ye yakın türde sofralık üzümün Rusya başta olmak üzere Avrupa ülkelerine gönderildiğini, Rusya'nın AB ülkelerine ambargo uygulamasıyla İspanya, Yunanistan ve İtalya gibi rakiplere karşı daha güçlü bir konuma geldiklerini ifade etti.
Ülgen, şu bilgileri verdi:
"İhracatın yüzde 80'i Rusya'ya gidiyor. Geçen yıl 114 bin ton üzüm gönderdik. Bu yıl bu miktarın daha da artmasını bekliyoruz. Fiyatlar bağdan satışta kilogramı 80 kuruş ile 1,5 lira arasında değişiyor. Rekoltenin yüksek olmasına rağmen fiyat tatmin edici durumda. Bu yıl iyi bir sezon bekliyoruz. Geçmişte en önemli pazarlarımız olan Körfez ülkeleri ise Irak ve Suriye'deki gelişmeler nedeniyle kaybetmiş durumdayız. Güvenli bir nakliye ortamı sağlayamıyoruz."
Kurutmalık üzümde ise işlerin yaş üzümdeki gibi olmadığını, yüksek rekoltenin fiyatları olumsuz etkilediğini anlatan Ülgen, "Bir kilogram kuru üzüm fiyatının bir litre mazot fiyatının altına düştüğünü hiç görmemiştik. Geçmişte iki litre mazot ile karşılaştırılan bir kilogram kürü üzüm fiyatının geldiği nokta düşündürücü" diye konuştu.
-Bağ sahaları 1 milyon dekara ulaştı
Kuru üzümde en büyük ihracatçı olan Tariş Üzüm Birliği'nin Başkanı Ali Rıza Türker ise sorunun pamuktan kaçan üreticinin hızla bağ sahalarını artırmasından kaynaklandığını, geçen yıl itibarıyla bağ alanlarının 1 milyon dekara ulaştığına değindi.
Bunun etkisiyle üretimin mevsimin uygun gittiği bir dönemde 350 bin tonu aşabilecek pozisyona geldiğini belirten Türker, bunun aşırı derecede yüksek olduğuna işaret etti.
Bağ alanlarının büyümesinin acil olarak durdurulması gerektiğini, daha fazla üretimin ülkeye bir katkısının olmadığını dile getiren Türker, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin kuru üzüm üretim ve ihracat rakamları incelendiğinde rekoltenin yüksek olduğu yıllarda fiyatların ton başına bin 500 dolara kadar gerilediğini, düşük olduğu yıllarda ise 2 bin 300 - 2 bin 500 dolar arasında seyrettiğini görebilirsiniz. Yani daha fazla üretip daha çok ürün ihraç etmemiz daha çok para kazandığımız anlamına gelmiyor. Bunun için üzüm üretimindeki artışı durduracak adımların atılması gerekiyor."
-Yaşa teşvik müdahalesi kuruya denge getirecek
Kuru üzümde borsa fiyatının aşırı yüksek rekolte nedeniyle kilogramı 5,5 liradan 3,2 liraya gerilediğini, ihrac fiyatlarının da 2 bin 700 liradan bin 600 tona indiğini anımsatan Türker, piyasanın dengeye ulaşması için Manisa milletvekillerinden yaş üzüme verilen ihracat desteğinin artırılmasını talep ettiklerini bildirdi.
Talep üzerine milletvekillerinin, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile yaptığı görüşmeler sonucu sofralık üzümün ihracatına uygulanan ton başına 80 liralık desteğin 150 liraya çıkarıldığını aktaran Türker, "Yaş üzüme desteğin artmasıyla bağdaki üzümlerin bir bölümünün yaş olarak kesilmeye başlandı. Böylelikle kuru üzüme ayrılacak üzüm miktarında düşüş olmasını, fiyatların dengeye kavuşmasını bekliyoruz" diye konuştu.
Türker, kuru üzümde fiyat dengesini bozan üretim fazlasının okullarda dağıtılması ya da gıda yardımı yapılan ülkelere gönderilmesini önerdiklerini sözlerine ekledi.