Korunmaya muhtaç çocuklara yönelik hizmet veren evlerde yaşları 0-17 arasında değişen çocuklar barınıyor. Yurtlardaki koğuş ortamında uzak, komşuluk ve mahalle gibi kavramları görevli öğretmenler nezaretinde öğrenen çocuklar, sosyal hayata daha kolay, geleceğe daha umutlu ve güvenli şekilde hazırlanıyor.
Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Demirkol, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocuklara yönelik hizmetlerin her geçen gün artığını söyledi.
Korunmaya muhtaç çocukların geçmişte kurum bakım evlerinde hizmet aldığını hatırlatan Demirkol, "Çocuk Evleri" sayesinde ise sosyal ve toplumsal hayata motive olma imkanı sunulduğunu kaydetti.
Şanlıurfa'da her birinde 6 çocuğun yaşadığı farklı mahallelerde adresleri gizli tutulan 8 Çocuk Evi bulunduğuna işaret eden Demirkol, "Bu evler sayesinde çocuklar daha güvenli ortamda akranlarıyla arkadaşlık yapıyor, komşuluk ilişkilerini geliştiriyor. Böylece sosyal hayata daha kolay motive oluyorlar" dedi.
- "Kendi evimiz gibi görüyoruz"
Çocuk Evi'nde görevli öğretmen Songül Doğan da çocuklara ev ortamını yaşatmak için bütün imkanları kullandıklarını söyledi.
Çocukların nezih ve güvenli bir ortamda hayata hazırlandığını belirten Doğan, "Zamanımızı evimizden çok burada geçiriyoruz. Burayı iş yeri gibi değil, kendi evimiz gibi görüyoruz. Her evde görevli 3 öğretmen, çocuklara maddi manevi her türlü desteği vermeye çalışıyor" diye konuştu.
Dört yaşından beri yetiştirme yurtlarında kalan 17 yaşındaki E.Ü. de projeyle aile ortamına kavuştuğunu ifade etti.
- "Aile ortama çok farklı"
Arkadaşlarıyla güzel zaman geçirdiğini dile getiren E.Ü, "Onları arkadaş gibi değil de kardeş gibi görüyorum. Her şeyimizi paylaşıyoruz. Beraber yemek ve alışveriş yapıyoruz. Bir ailede olması gerekenler burada da var" ifadelerini kullandı.
Yaklaşık 15 yıldır yurtta kalan B.S. ise hiçbir kurum ve ortamın ailenin yerini alamayacağını belirtti.
Çok güzel imkanlara sahip olduklarını anlatan B.S, "Ancak aile ortamı çok farklı. İstiyoruz ki toplumumuzda bu tür yerlere ihtiyaç duyulmasın. Bazı aileler bu ortamı gördüklerinde 'çocuklarımız iyi ortamda yaşıyor' diyorlar. Elbette iyi ama onlar çocukların içindeki aile, anne ve baba özlemini düşünmüyorlar" şeklinde konuştu.
