İngiliz Basın ve Yayın Özgürlüğü İçin Kampanya (CPBF) adlı örgütün yetkilisi ve aynı zamanda Avrupa Gazeteciler Federasyonu'nun (EFJ) Birleşik Krallık ve İrlanda Temsilcisi Barry White, Ferguson'daki olayları takip ederken Şaşmaz'a silah doğrultulmasını ve Şaşmaz'ın ölümle tehdit edildikten sonra gözaltına alınmasını "rezillik" olarak nitelendirdi.
İngiliz Ulusal Gazeteciler Birliği'nin (NUJ) İletişim Sorumlusu Sarah Kavanagh, Şaşmaz'ın ABD polisince ölümle tehdit edilip gözaltına alınmasına ilişkin haberler karşısında şoke olduklarını belirtti.
Rus insan hakları savunucularından Rusya Vicdan Özgürlüğü Enstitüsü Başkanı Sergey Balıhin, ifade özgürlüğünün hakim olduğu bir ülke olarak kabul edilen ABD'de aslında sıcak olaylarda görev yapan gazetecilerin haklarının korunması açısından büyük sorunlar yaşandığını söyledi.
Amerikan modelinin düşünce ve vicdan özgürlüğünün korunması açısından en iyi model olarak kabul edildiğini belirten Balıhin, "Yine de bu model kötünün iyisi. Bu model, hukuk alanında karşılık bulduğu için iyi kabul ediliyor. Fakat uygulamada bu yasaların göründüğü kadar iyi olmadıkları ortaya çıkıyor. Bu nedenle de polisin gazetecinin hayatını tehdit ettiği kötü durumlar yaşanıyor" dedi.
Basın Özgürlüğü ve Gazetecilerin Haklarının Korunması Komisyonu üyesi Daniil Dondurey de Şaşmaz'a yapılanları kınayarak "ABD'de bu gerçek bir tehdit çünkü polislerin silah kullanma hakkı bulunuyor. Bu gazetecinin ciddi tehlike atlattığını düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Azerbaycan Basın Konseyi Başkanı Eflatun Amaşov, Şaşmaz'ın gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Amaşov, şunları kaydetti:
"Dünyanın neresinde olursa olsun, görev başındaki gazeteciye yapılan saldırı kınanmalıdır. Gazeteci, haber hazırlarken, haberini gönderirken engellenmemelidir. Biz Azerbaycan Basın Konseyi olarak, AA muhabiri Şaşmaz'a yapılan saldırıyı ve onun gözaltına alınmasını şiddetle kınıyoruz. Bu tarz olayları yasa dışı olarak değerlendiriyoruz."
-Acilen soruşturma başlatılması çağrısı
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü Amerika Sorumlusu Camille Soulier de gazetecilerin bölgede hedef haline gelmesinden endişeli olduklarını belirterek sorumluların cezalandırılması için acilen soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Bu tür saldırıların cezasız kalması halinde yeniden tekrarlanma ihtimali bulunduğuna dikkati çeken Soulier, Missouri eyaleti polis yetkilileri tarafından imzalanan, gazetecilerin bu tür eylemleri takip ettiği sırada polis tarafından korunmasını öngören anlaşmayı bir kez daha hatırlattı.
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI) Kıdemli Basın Özgürlüğü Danışmanı Steven M. Ellis, ABD'nin, basın özgürlüğüne saygı göstermesi beklenen rejimlere kötü örnek olduğunu söyledi.
ABD'nin genel olarak ifade özgürlüğünün kalesi olarak anıldığını ve anayasasında yapılan ilk değişiklikle basın özgürlüğü konusunda referans noktası olarak gösterildiğini kaydeden Ellis, şunları söyledi:
"Ferguson'daki görüntüler, devlet kurumlarının bu özgürlüğe olan sadakatlerini sorgulamamıza neden oluyor. Aynı zamanda maalesef dünya genelindeki bazı rejimlerin, gazetecilerin haber yapma ve kamuoyunu bilgilendirme haklarını zayıflatmasına neden olabilecektir."
- Gazeteciler özgür ve emniyetli bir şekilde çalışabilmeli
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) de Ferguson'da yaşananlara tepkisini yazılı açıklamayla dile getirdi. AGİT, ABD'den Ferguson'daki gösterilerle ilgili haber yapan gazetecilerin basın özgürlüğüne saygı duymasını istedi.
AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatoviç, Ferguson semtinde patlak veren gösterilerde gazetecilerin gözaltına alınmasına tepki göstererek Amerikalı yetkilileri olayların arkasındaki nedenleri bütün yönleriyle incelemeye davet ederek "Ferguson'daki olaylarla ilgili haber yapan gazetecilerin özgür ve emniyetli bir şekilde çalışabilmelerinin sağlanmasını istiyorum" ifadesini kullandı.
- Amerikan polisinin muamelesi utanç verici
Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Amerikan polisinin Ferguson'daki olaylarda gazetecilere yönelik muamelesinin "utanç verici" olduğunu belirtti.
IFJ Başkanı Jim Boumelha, yaptığı yazılı açıklamada, silahsız genç Michael Brown'ın öldürülmesini protesto eden Ferguson sakinlerine göz yaşartıcı bomba atan polisin, gazetecilere gözdağı verip yerel haber ekiplerine bölgeyi terk etme emri vererek askeri güç gibi davrandığını ifade etti.
Boumelha, "İşleri Ferguson'da olanları haberleştirmek olan gazetecilerin işlerini yapma özgürlüğüne yönelik utanç verici bir saldırıydı" dedi. Polisin yaklaşımının, "korunması gereken özgür basına yönelik önemli bir tehdit olduğu" da Boumelha'nın vurguları arasında yer aldı.
- Yunanistan'dan AA muhabiriyle dayanışma çağrısı
Yunanistan Foto Muhabirleri Derneği Başkanı Marios Lolos, AA muhabirinin ABD'nin Ferguson semtinde polis tarafından darp edilmesi ve gözaltına alınmasının "kabul edilemez" bir durum olduğunu vurgulayarak AA muhabiriyle dayanışma çağrısında bulundu.
ABD'nin başka ülkelere insan hakları dersi vermeden önce kendi içindeki sorunlara yönelmesi gerektiğini ifade eden Lolos, "Bizde bir deyim vardır; asılmışın evinde ipten söz edilmez. Amerika'nın başka ülkelerin içişlerini karışmayı ve bu ülkelere demokrasi ihraç etmeyi bırakarak kendi demokratik kurallarını keşfetmesi daha doğru olacaktır" diye konuştu.
ABD'de silahsız siyahi Michael Brown'ın (18) polis tarafından öldürülmesi sonrası, olayların patlak verdiği St. Louis kentinin Ferguson Mahallesi yakınlarında, göstericilerle polisin çatışmasını görüntüleyen AA muhabiri Bilgin Şaşmaz, polisin sert müdahalesine maruz kalmıştı.
Polis tarafından önce ölümle tehdit edilip, yüzüne ve sırtına bastırılarak kelepçe takılan AA muhabiri Şaşmaz, 5 saat hücrede tutulduktan sonra serbest bırakılmıştı.
Şaşmaz'a silah doğrultarak, kendisini bir daha görüntülemesi halinde AA muhabirini öldürmekle tehdit etmişti. Çevredeki gazetecilere de 'kaldır ellerini' ve 'geri çekil' diyerek silahını doğrultmaya devam eden polis memuru meslektaşları tarafından olay yerinden uzaklaştırılmıştı. Polis memuru daha sonra açığa alınmıştı.