Lice ilçesine bağlı Yolçatı köyünde bir örgüt üyesine ait heykele el konulması esnasında çıkan olayın ardından bölgede yaşanan olayların çözüm sürecine zarar vermesinden endişe eden sivil toplum kuruluşları, gerginliğin sona erdirilmesini istedi.
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, bu tür olayların çözüm sürecine zarar verdiğini ifade ederek, tarafların bu konularda daha dikkatli olması gerektiğini söyledi.
"Tolumun farklı kesimlerini rahatsız eden, provoke edecek, süreci tehlikeye sokacak, sürece olan güveni zedeleyecek tutum ve davranışlardan kaçınılması gerekiyor" diyen Elçi şöyle konuştu:
"Hem heykelin böyle bir dönemde ortaya çıkması hem de buna yönelik yapılan ve ölümle sonuçlanan operasyon şekli yanlış olmuştur. Bundan sonraki süreçte daha dikkatli ve hassas olunması gerekir. Çözüm sürecini yürüten taraflara yardımcı olunmalı. Süreci yürüten aktörlerin çabalarına zarar vermekten sakınmak gerekiyor. Bu olayın süreci kesintiye uğratacak bir mecraya asla gitmemesi gerekiyor."
Lice'de bir güvenlik görevlisi ile bir göstericinin yaşamını yitirmesi ve ardından Van'da bir güvenlik görevlisinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaylarda üzüntü duyduklarını kaydeden Elçi, "Gerginliğin bir an önce sona ermesini bekliyoruz. Türkiye toplumunun çözüme odaklı bir tartışmaya dönmesini umuyoruz. Bütün toplumu sürecin önemi konusunda hassas olmaya davet ediyoruz" şeklinde konuştu.
- "Temennimiz çözüm sürecine etki etmemesidir"
İnsan Hakları Derneği (İHD) Şube Başkanı Raci Bilici, sivil toplum kuruluşu olarak heykel gerginliğinin bu noktaya gelmemesi için çok çaba harcadıklarını söyledi.
Heykel sorununun diyalogla çözülmesi yönünde valilik, HDP ve DBP yetkilileriyle temasta bulunduklarını dile getiren Bilici, şöyle dedi:
"Temennimiz çözüm sürecine etki etmemesidir. Her zaman tarafları sağduyuya davet ettik. Bugün de sağduyu çağrısında bulunuyoruz. Gerginlik bu noktada sonuçlanmalı. Bu tür sıkıntıların üstesinden gelebilmek ve bunları aşmak için şiddete başvurmadan diyalogla çözülmesi gerekir."
- "Bir daha bu şansı kaybetmek istemiyoruz"
Bu tür sıkıntıların çözümü için izleme komisyonlarının oluşturulmasını talep eden Bilici, şöyle devam etti:
"Her iki tarafın da kabul ettiği bağımsız kişilerden oluşan bir izleme komisyonu olsaydı olay bu noktaya gelmezdi. Çağrımız her zaman her iki tarafa olmuştur. Sürecin ruhuna uygun davranılması gerekiyor. Biz bir daha bu şansı kaybetmek istemiyoruz. Gerek PKK kanadı, gerek hükumet kanadı bu sürece sahip çıkmalıdır."
- "Provokasyon engellensin, çözüm süreci ilerlesin"
Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç, heykelin dikilmesiyle başlayan gerginliğin çözüm sürecine yönelik bir provokasyon olduğunu belirtti.
Çözüm sürecinin başlamasıyla çeşitli provokasyonların yapıldığını kaydeden Koç, "Ne zamanki hükümet ve Öcalan'dan çözüme sürecine yönelik olumlu mesajlar geliyor. Hemen arkasından provokatif hamleler oluyor. Bu hamleler çözümü Kürtler adına domine eden HDP heyeti tarafından kınanmamaktadır" dedi.
Göstericilerle güvenlik güçleri arasında çıkan olaylarda sivil vatandaşların da yaşamını yitirdiğini anımsatan Koç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sürecin özünde kanın durması vardı. Özellikle başta hükümet ve HDP yöneticileri bunun açıkça provokasyon olduğunu ve buna karşı da sivil siyaset alanları genişletilerek bu provokasyona 'dur' demeleri gerekmektedir. 30 yıllık savaşın bitmesi için müdahil olması gereken herkes provokasyonların karşısında durmalıdır. Her iki tarafa çağrımız provokasyonlar engellensin çözüm süreci ilerlesin."
- "MHP, CHP ve bazı medya organları bu işi tahrik etti"
Zeytin Dalı Barış Platformu Sözcüsü Muhammed Akar ise olayların tırmanmaması için herkesin sükunet ve sağduyu çağrısında bulunması gerektiğini belirterek, hükumetin barış sürecine yönelik verdiği çabanın takdir edilmesini istedi.
"Maalesef bir vatandaş ile bir asker kaza sonucu yaşamını yitirdi" diyen Akar, "MHP, CHP ve bazı medya organları bu işi tahrik etti" ifadesini kullandı.
