Federal Basın Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyen Schaefer'e, "Almanya'nın Irak'ın kuzeyine göndermeyi planladığı silahlar konusunda Türkiye'nin ne düşündüğü" sorusu yöneltildi.
Bir süre önce Dışişleri Bakanı Steinmeier ile Ahmet Davutoğlu'nun uzun bir telefon görüşmesi yaptığını hatırlatan Schaefer, görüşmede olası casusluk konusunun yanı sıra Türkler için çok önemli olan Suriye ve Irak'taki durumun kapsamlı şekilde ele alındığını söyledi.
Schaefer, 'IŞİD'in tehdidinden dolayı ağır sonuçların olabileceği endişesi bulunan bölgede, NATO partneri Türkiye'nin düşüncesi, kanaati ve bilgisi bizim için karar verme konusunda önemli" diye konuştu.
Bir gazetecinin, dinleme iddialarına ilişkin Türk ve Alman istihbarat yetkililerinin bir araya geleceği iddialarını hatırlatması üzerine Schaefer, bundan haberinin olmadığını ifade etti.
Almanya Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert de BND'nin Türkiye'ye yönelik casusluk faaliyetlerinde bulunduğu iddialarının hatırlatılması üzerine BND'nin çalışmalarıyla ilgili ayrıntılı bilgi veremeyeceğini vurguladı.
"Amerika Ulusal Güvenlik Ajansı'nın (NSA) dinleme faaliyetleriyle ilgili ABD'nin yeteri kadar saydamlık göstermediğini ifade eden Almanya, neden kendisi bu saydamlığı göstermiyor?" sorusuna Seibert, kamuoyu önünde ayrıntılar konusunda açıklama yapmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Almanya'da BND'nin yasalar çerçevesinde hareket ettiğini ve parlamento tarafından kontrol edildiğini belirten Seibert, tüm bilgilerin Federal Meclis Parlamento Kontrol Komitesi'ne (PKGr) verildiğini, PKGr üyelerine incelemeleri için 200 civarında belge sunulduğunu, bazı üyelerin de bu hakkı kullandıklarını belirtti.
-Almanya'da cami saldırıları
Seibert, Almanya'da son bir haftada gerçekleşen cami saldırılarıyla ilgili bir soru üzerine, Almanya'daki özgürlüğün, inanç özgürlüğünü de kapsadığını söyledi.
Steffen Seibert, 'Kilise, havra veya cami olsun, ibadethanelere yapılan her saldırıyı Alman hükümeti olarak ağır bir şekilde kınıyoruz ve bunu yapan her zaman karşısında bizi bulur' ifadesini kullandı.