Yusuf Erdoğan, Trabzonspor Dergisi'ndeki röportajında, futbola İstanbul'da başladığını belirterek, "Asker olan babam o dönemde İstanbul'da görev yapıyordu. Yaşım küçük olduğu için herhangi bir takımda lisansım çıkmadı. Fenerbahçe'nin seçmelerine katıldım. O dönemde Fenerbahçe'nin altyapısında İlhami Tek hoca vardı. Minik takım hocasıydı. Seçmelere katıldım ve beğenildim" ifadesini kullandı.
O dönemde takımla Fransa'ya Danone kupasına gideceğini anlatan Yusuf Erdoğan, şöyle devam etti:
"Babamın tayini Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine çıkınca ailece oraya taşınmak zorunda kaldık. Şehir merkezine 200 kilometre uzaklıktaydı ve hiçbir sosyal etkinlik yoktu. O dönemde Fenerbahçe'deki hocalarla görüşüyorduk ve beni istiyorlardı ama yaşım çok küçük olduğu için ailemden ayrı kalmam doğru olmayacaktı. 2-3 yıl futboldan uzak kaldım ve 13 yaşına kadar futbol oynamadım. O dönemde Kahramanmaraş'ta Futbol Star yarışması yapıldı ve ben de katıldım. Seçmeler için Lemi Çelik beni beğendi ve Trabzon'a götürmek istedi. Daha sonra da Trabzonspor'a transfer sürecim gelişti. Teknik direktör Mustafa Akçay'ın bugünlere gelmemde büyük emeği vardır."
Futbolda hedeflerinin yüzde 50'sine ulaştığını vurgulayan Yusuf Erdoğan, "Türkiye'nin en büyük kulüplerinden birinde forma giyiyorum. İnşallah bundan sonra Trabzonspor'a ve ülke futboluna büyük katkı sağlarım. Trabzonspor'da şampiyonluklar yaşayıp, Avrupa'da iyi bir takımda forma giymek istiyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Hızının Allah vergisi bir özellik olduğunu vurgulayan Erdoğan, özellikle salonda fizik gücünü geliştirip koordinasyon çalışmaları gerçekleştirdiğini belirtti.
- Milli takım hedefi
Yusuf, A Milli takımda forma giyme hedefine ilişkin olarak ise "Fatih hoca, isme bakan bir teknik adam değil. Kim hak ediyorsa formayı ona veriyor. Alt liglerden bile oyuncu davet ediyor. Bu bizim için mutluluk verici. Artık kendimi milli takım için şanslı görüyorum ve milli takımın değişmez oyuncularından biri olmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Futbola başladığında Elvir Baliç'i örnek aldığını belirten Yusuf, şunları kaydetti:
"Sol önde oynadığım için kendime onu örnek alırdım. Hatta saçlarımın modeli bile onunkiler gibiydi. İlkokula başlarken babam saçlarımı kestirdiğinde 1 hafta ağlamış ve evden dışarı çıkmamıştım. Araklıspor'da oynarken bana 'Sen bizim Abdullah Ercan'ımızsın' diyorlardı. 1461 Trabzon'da ise kısa bir süre antrenörlüğümüzü de yapan Orhan Çıkrıkçı'ya benzettiler. Şimdi ise Bayern Mühih'te oynayan Arjen Robben. Oyun stilini, zekasını, hızı ve çabukluğunu çok beğeniyorum ve tarzını benimkine benzetiyorum."