Mardin Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle düzenlenen "Tarihten Günümüze Ezidiler ve Dramları Paneli"nde konuşan Yıldırım, Irak'taki Kürt silahlı grupların IŞİD'e karşı silahlarını bırakmamasının sadece Suriye'nin Rojava bölgesindeki ve Şengal'deki Kürtler için değil, aynı zamanda Kerkük, Bağdat, Erbil, hatta Gazze içşin garanti olduğunu savundu.
"Hem Ezidi hem de diğer kaynaklara bakıldığında 2007 yılındaki katlimla şimdiye kadar fermanlı ve fetvalı olarak Ezidiler'in maruz kaldığı katliamların sayısı 73 olduğunu, bu yıl IŞİD'in yaptığı katliamla bu sayı 74'e çıktı" diyen Yıldırım, şöyle devam etti:
"Bunun sonuncu olmasını diliyorum. Yaptığım araştırmalara göre Ezidilere yönelik fermanlı ve fetvalı katliamların yanında da fermansız ve fetvasız en az 20 katliam yapıldığını tespit ettim. Bu durumda katliamların sayısı 90'ı aşıyor. Biliyoruz ki 1800'lü yıllarda hem Soran Beyi Muhammed Paşa, Miri Gevre olarak biliniyor, hem de Bedirhan Paşa da bu katliamlardan 2 tanesine imzalarını atmışlardır. Burada gizleme ve saklamaya gerek yok. Bedirhan ailesinin son üyeleri Kürt dili, kültürü ve kimliğine yaptıkları, hizmetler zaten inkar edilemez. Baş tacı da yapmışız ama böyle yanlışların içine de hem Soran Beyi hem de Bedirhan Paşa da 1800'lü yıllarda girmişlerdir. Onlar adına özür diliyoruz. Devlet de Osmanlı zamanındaki katliamlar ve fermanlar adına özür dilesin."
Yıldırım, IŞİD ve benzeri silahlı gruplar eleştirilirken İslam'ı eleştirmek gibi hataya düşülmemesi gerektiğini, bunların çok ayrı şeyler olduğunu kaydetti.
Türk de Mardin'de milletvekilleriyle, belediye başkanlarıyla, sivil toplum kuruluşlarıyla, iş adamlarıyla doğr dayanışmayı gerçekleştirerek Yezidilerin yaralarını sarma çabasına girdiklerini anlattı.
Mardin'de şu ana kadar 873 Iraklı Yezidi'nin misafir edildiğini dile getiren Türk, şöyle konuştu:
"Türkiye'de Yezidlerin yaşadığı bölgelerde kampların oluşturulması için hükümetten talebimiz oldu. Bütün gelenlerin adı, soyadı, hangi kampta kaldıklarını, hangi bölgeden geldiklerini bir bir tespit ediyoruz. Büyükşehir Belediyemizdeki iletişim merkezimizde tüm bilgiler toplanıyor. Bu bilgiyi, hem partimizle hem sivil toplum örgütleriyle hem de basınla paylaşıyoruz. Şu anda Viranşehir'de 485, Mardin merkezde 78, bunların büyük bir çoğunluğunu belediyemizin misafirhanesinde misafir ediyoruz. Midyat kampında 480, Midyat'taki evlerde 235, yine Nusaybin'de 100'e yakın Ezidi'yi Ezidi köylerine yerleştirdik. Silopi'deki sayı 2 bin, Cizre'de 600, Diyarbakır'da bin 47, Batman'da 586, toplamda 5 bin 596 kardeşimiz bugün Türkiye'de."
Türk, Yezidilerin ihtiyaçlarını karşılamaya çalıştıklarını, gelenlerin sayısının yükselmesi karşısında onları memnun etme imkanına sahip olamayabileceklerini, zaman zaman yardım için Mardinlilere çağrılarda bulunduklarını, insan olarak bu insanlara sahip çıkılması gerektiğini dile getirdi.
Türk, Irak'ta sadece Kürt Yezidilerin bu durumda olmadığını, Türkmenlerin ve diğer grupların da aynı durumda ve büyük tehlikeyle karşı karşıya bulunduklarını, soykırımla karşı karşıya kalan insanlara yardım eli uzatılması gerektiğini kaydetti.
Yezidilerin yaşadığı mağduriyetin görgü tanıklarından Meryem Ubeyd de binlerce Yezidi çocuğu ve kadının IŞİD tarafından alıkonulduğunu ve 15 bin Yezidi'nin öldürüldüğünü, onları defnetmek için ortam bulunmadığını söyledi.
Peşmergelerin ilk başta kendilerine kaçmamalarını ve kendilerini savunacaklarını söylemesine rağmen, IŞİD'ten kaçtıklarına tanık olduklarını aktaran Ubeyd, "Musul'a yakın bölgelerde peşmergelerin IŞİD'den kaçması normal ama Kürt bölgesinde IŞİD'den kaçmaları normal değildi" dedi.
Diğer görgü tanığı Seve Talo da amcalarının, babalarının ve dayılarının gözleri önünde öldürüldüğünü, bu durumu fazla umursamadıklarını, asıl dertlerinin ve üzüntülerinin, kendilerinin haysiyeti, şerefi ve namusu kadınlarının IŞİD'in tasarufunda bulunması olduğunu belirtti.