Tarım makinelerinin girmekte zorlandığı arazilerde buğday yetiştiren köylüler, ürünlerini hasat etmek için sabah erken saatte kalkıp tarlalarının yolunu tutuyor. Tarlalarında uygun olan yerlerde hasadı makinelerle yapan köylüler, kalan kısımlarda ise orakla buğdayını biçiyor.
Köylüler zor ve yorucu mesainin ardından biçtikleri buğdaylarını saatini 90 liraya kiraladıkları traktörlere yükleyerek satılması için şehre gönderiyor.
Erdemli Ziraat Odası Başkanı Ali Gürgenç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçe genelinde 35 bin 350 dekar alanda buğday hasadının başladığını söyledi.
Yaylada arazilerin elverişli olmaması nedeniyle çiftçilerin hasat döneminde zorluk çektiğini vurgulayan Gürgenç, "Çukurova ve İç Anadolu'da arazi geniş ve düz, yüksek yerlerde ise tam tersi. Biçerdöverler maalesef bu arazilerin çoğu yerine giremez. Bu nedenle çiftçilerimiz çoğu yerde geleneksel yöntemlerle ekin biçiyor, harmanını çekiyor" dedi.
Gürgenç, çiftçilerin samanını da hayvanlarına kışlık yem olarak değerlendirdiğini aktardı.
Hacıalanı Mahallesi'nde ailesiyle birlikte buğday hasadı yapan Hasan Cangin de (60) yaylalarda bu yıl buğday veriminde artış olduğunu söyledi.
Yaklaşık 8 aylık bir süre sonunda buğdayların başaklandığını ve hasada hazır hale geldiğini ifade eden Cangin, "Biz eve hazır un almıyoruz. Ağustos ayında hep birlikte hasat yapıyoruz. Bu yıl buğdayların başak zamanında yağan yağmur nedeniyle başaklarımız iyi ve verimi yüksek. İnşallah bundan sonra da aynı verimde devam eder" diye konuştu.
- Ata yadigarı oraklar
Harfilli köyünden çiftçi Nihat Coşkun (50) ise ömrünün tarlalarda geçtiğini belirterek, çocukluğundan bu yana hasadı oraklarla yaptıklarını söyledi.
Bu zorlu koşullara rağmen hallerinden memnun olduklarını kaydeden Coşkun, şunları kaydetti:
"Harman, hasat dönemi geldiğinde sıcakmış, güneş başımıza geçermiş bilmeyiz. Kendimizi bildik bileli ekini orakla biçer, desteler haline getirdikten sonra bir hafta bekletir ardından da harman kurar biçilen ekinleri harmanda çekeriz ama bundan şikayetçi değiliz, alışığız. Bizim çocukluğumuz, ömrümüz destelerin arasında geçti. Harman dönemi geldiği zaman hummalı bir çalışma başlar ve heyecanla harman çekilir."