Bosna'da yaşanan savaşın izlerini silmek ve Saraybosna'yı yeniden kültür ve sanatın adresi yapmak amacıyla organize edilen 20. Saraybosna Film Festivali (SFF) kapsamında, Faysal Soysal'ın ilk uzun metraj projesi olan ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nın (TİKA) yardımlarıyla gerçekleştirilen "Üç Yol" filmi bugün gösterime girecek.
Filmin seyirciyle buluşmasından önce AA'ya konuşan Soysal, Bosna Hersek'e ilk defa Mostar Köprüsü'nün 2003 yılında yapılan açılışında geldiğini söyledi. O zamandan beri bu ülkeyle bağını kopartamadığını anlatan Soysal, ülkedeki birçok şehri gezdiğini, sadece başkent Saraybosna'yı gören insanların kesinlikle eksik kaldığını ifade etti.
Bu akşam gösterime girecek olan "Üç Yol" filminin birkaç konuyu bir arada işlemeye çalışarak, sonuçta ortak bir duyguya hareket ettiğini vurguladı.
Sanatçıların etkilendiği durumların ardından o duruma ilişkin bir şeyler yansıtmaya çalıştığını aktaran Soysal, sözlerine şöyle devam etti:
"Sanat eseri her insanın kafasında farklı bir form oluşturabilir. Amacım, farklı toplumlardan insanların filmi izlediğinde, kendi dünyalarında Bosna meselesiyle ilgili ya da filmde geçen farklı konularla ilgili bir yere temas edebilmekti. Filmdeki konuların fazla ve ağır olması, oyuncuların farklı ülkelerden olması ve filmde farklı diller kullanılması ilk andaki algıyı zorlayabilir. Bu yüzden bazen bir filmi birkaç defa izlemek gerekebilir. Bugüne kadar hem festivallerden hem de diğer gösterimlerden çok iyi tepkiler aldım.
Saraybosna'da gerçekleşecek gösterim, benim için asıl önemli olan. Çünkü Boşnakların tepkisini merak ediyorum. Filmin bazı kısımlarını buralarda çektik, dolayısıyla Bosna Herseklilerin kalbine doğru şekilde hitap edip etmediğimi görmek istiyorum."
- 'Saraybosna Film Festivali, şehri bütünleştiren bir festival'
SFF'i 2005 yılından bu yana takip ettiğini anlatan Soysal, festivalin eskiden film kalitesi ve katılan konuklar açısından daha iyi olduğuna dikkati çekti.
Yönetmen Faysal Soysal, dünya genelinde yapılan festivallerin artık eski güç ve canlılığını korumadığını öne sürerek, "Saraybosna Film Festivali, şehri bütünleştiren bir festivaldi, o yüzden çok önemsemiştim. Dünyada böyle halkıyla, çarşısıyla, pazarıyla bütünleşen festival sayısı çok az. Gittikçe festivaller AVM ve özel merkezlere sığdırılıyor ve halkın bundan pek haberi olmuyor. Ama SFF'in farklı bir özelliği vardı. Ne yazık ki her yıl geldikçe festivalin kalitesinin düştüğünü, seçilen filmlerin malesef çok kaliteli olmadığını ve festival ruhunun eskiye göre azaldığını gördüm. Bu tabii üzücü" şeklinde konuştu.
Soysal, Bosna Hersek'e gelen misafirlerin kesiinlikle Srebrenitsa, Priyedor ve Mostar gibi şehirleri ziyaret etmesi tavsiyesinde bulundu. Bosna Hersek'te 1992-1995 yılları arasında yaşanan savaş sırasında yakınlarını kaybeden mağdurları ziyaret edilmesi önerisinde bulunan Soysal, şunları kaydetti:
'Bence burada geçmişte yaşananlarla yüzleşmek gerekiyor, özellikle katillerin cezalandırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu olmadığı müddetçe çocuklarını, babasını, ailesini kaybeden insanların acısı ve yarası dinmez. Burada kimse savaş olacağını düşünmüyordu ve bence, yeni bir savaşın gelmemesi için bir sebep yok. Çünkü suçlular cezalandırılmadı. Srebrenitsa ve Priyedor'da yaşayan Müslümanlar ise hala cezalandırılıyor. Hiçbir güçleri yok ve hiçe sayılıyorlar. Bu topraklarda farklı milletler yaşamaya devam etmeli, kimsenin buna itirazı yok. Fakat, birisi benim abimi ya da çocuğumu öldürmüşse, önce cezasını çekecek ya da suçunu kabul edecek, itiraf edecek. Ondan sonra beraber yaşayabiliriz. Bu olmadığı taktirde insanlar nasıl güven içinde ilişki kurabilir? Yarın tekrar beni öldüreceğini ya da başka bir oyuna alet etmeyeceğini bilemem, çünkü suçlular, suçunu itiraf etmemiş."