Eker, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin ev sahipliğinde düzenlenen Tarım Ürünleri İhracatı Değerlendirme Toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AK Parti hükümetleri döneminde pek çok alanda ilerleme kaydettiğini vurgulayarak, ihracatın 12 yılda 36 milyar dolardan 152 milyar dolara çıktığını ifade etti.
Daha önce tarım sektörünün sadece kırsal alanda yaşayanların geçimlerini sağladıkları sosyal yardım alanı olarak kabul edildiğini anımsatan Eker, şöyle konuştu:
"Biz tarımı iktisadi bir faaliyet alanı olarak gördük. Bu anlayışla tarım sektörünü regüle ettik. Biz devraldığımızda Türkiye'nin toplam tarım hasılası 23 milyar dolardı. Türkiye, AB ülkeleri içinde 4. sırada, dünyanın 190 ülkesi içinde ise 11. sırada yer alıyordu. 2008'den bu yana yaklaşık 62 milyar dolar tarım hasılası elde ediyoruz. Hasılamızı yaklaşık 3'e katladık. AB sıralamasında artık birinci, dünyada ise yedinciyiz. 2008'de geldiğimiz bu noktayı hala koruyoruz."
Eker, tarımsal dış ticarette Türkiye'nin 4 milyar dolardan yaklaşık 18 milyar dolara çıktığını belirterek, ülkenin tarımda net ithalatçı olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi.
Türkiye'nin sadece gıda açısından yaklaşık 6 milyar dolar dış ticaret fazlası verdiğini dile getiren Eker, 2013'te tarımsal ham maddeler dahil olmak üzere 832 milyon dolarlık dış ticaret fazlası verildiğini ifade etti.
Eker, Türkiye'de tarımın tekstilden sonra ihracata en fazla katkı sağlayan sektör olduğunu belirterek, son 12 yılda tarımsal ihracatta artış hızının yılda ortalama yüzde 13 olduğunu ve 2023 ihracat hedefi olan 40 milyar dolara rahat bir şekilde ulaşacaklarını anlattı.
- Rusya heyeti ile görüşmeler sürüyor
İhracat yapılan pazarları çeşitlendirmeye yönelik çalışmaların devam ettiğini kaydeden Eker, uluslararası gelişmelerin istisnai ihtiyaçları gündeme getirdiğini söyledi.
Bakan Eker, Rusya'nın bazı ülkelerden tarım ürünleri ithalatını yasaklamasıyla söz konusu ürünlerin Türkiye'den temin edilmesinin gündeme geldiğini anımsatarak, şöyle devam etti:
"Bugün Rusya heyeti bakanlığımızla birtakım görüşmeler yapıyor. Bu konuda, komşuluk ilişkileri çerçevesinde uzun vadeli, kalıcı bir sistemin tesis edilmesini amaçlıyoruz. Sadece çok kısa dönemli birtakım ihtiyaçlara karşılık verme ve kendimizi ani bir refleksle yönetme yerine daha kalıcı, sistematik, uzun vadeli hedeflerimizle örtüşen bir anlayışın yerleşmesinden yanayız. Bu doğrultuda muhataplarımızla gerekli teknik görüşmeleri sürdürüyoruz."
- "Tarımsal ürün ihracatına önem vermek zorundayız"
Ekonomi Bakanı Zeybekci de dünyanın gelişmiş ülkelerinin teknoloji, bilim, sanayi, ekonomi alanlarında kaydettikleri ilerlemeye rağmen tarıma dayalı sanayiden asla vazgeçmediklerini söyledi.
Türkiye'nin tarımsal ürün ihracatına önem vermek zorunda olduğunu kaydeden Zeybekci, "Şu anda da tarımsal ürün ihracatımız yüzde 10'un üzerinde yer teşkil ediyor. 1980'den sonra dünyaya açılan, 5 milyar dolarlık dış ticaret hacminden 470 milyar dolarlık dış ticaret hacmine ulaşan, kırsal kesimden sanayi nüfusuna, şehir nüfusuna doğru bir akışın olduğu, toplam eğitim süresinin 6,5 yıl olduğu Türkiye'nin bir anda silikon vadileri kurarak bilim ülkesi, teknoloji ülkesi, çok büyük bir sıçrama yapacak ülke olmadığının altını çizerek tarıma dayalı sanayimizi yüksek seviyede tutmak zorundayız" diye konuştu.
Zeybekci, daha önce Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve tarıma dayalı ihracatçı birlikleri ile tarım politikalarını değerlendirdiklerini ancak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olmadan bu değerlendirmeler eksik kalacağı için bugünkü toplantıyı düzenlediklerini kaydetti.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise toplantının tarım ürünleri ihracatı açısından 2023 hedeflerine ulaşmakta ve şu anki problemlerin çözümünde önemli katkılar sağlayacağına dikkati çekti.