14 Ağustos'un Dünya Rabia Günü olarak ilan edilmesinin tüm insanlık için önemli olduğunu kaydeden Yusuf, bir yıl geçmesine rağmen Mısır'da yaşananların unutulmadığını, kalplerde ve zihinlerde yerini koruduğunu söyledi.
Mısır halkının da demokrasi talebini sürdürdüğüne dikkati çeken Yusuf, "Dünya Rabia Günü dolayısıyla, Mısır başta olmak üzere, Avrupa ve Afrika ülkelerinde, hatta Asya'da büyük eylemler yapılacak ve Rabia katliamı tüm dünyaya hatırlatılacak. Mısır'daki darbe sadece Mısır'a değil tüm ümmete yapıldı" dedi.
Yusuf, darbeden sonra Mısır'da hayatın tüm alanlarında bozulma ve kötüleşme yaşandığını vurgulayarak, "Daha fazla özgürleşmesi ve demokratikleşmesi gereken bir ülke siyasi olarak 30 yıl geri gitti. Mısır'ın siyasi olarak ayağa kalkabilmesi için senelerce uğraşmak lazım. Siyasi olarak Mısır çok kötü durumda. Asker siyasete girdiği zaman maalesef ülkeyi batırıyor. İnsanlar siyasetten uzaklaştırıldı. Sadece askeri yönetimin istediği kişiler yönetimde. Ordu mantığıyla ülke yönetiliyor. Asker askerdir ve siyasete karışmaması lazım" diye konuştu.
Mısır ekonomisinin de darbeden sonra kötüleştiğini dile getiren Yusuf, ordunun darbeden önce ülke ekonomisinin 60'ını yönettiğini ve şuanda da ekonominin geri kalan kısmını ele geçirmeye çalıştığını anlattı.
- "Mübarek'ten daha beter bir zihniyet ülkeyi yönetiyor"
İhalelerin askeri yönetim tarafından devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'e yakın kişilere verildiğini aktaran Yusuf, şöyle konuştu:
"Mısır'da maalesef Hüsnü Mübarek'ten daha beter bir zihniyet ülkeyi yönetiyor. Mısır'da artık turist kalmadı. Turist hiç gelmiyor. İhracat ve ithalat dengesi bozuldu. Bazı uluslararası büyük şirketler Mısır'dan çekildi. Bazıları işini durdurdu. Bazı ülkeler vatandaşlarına 'Mısır'a gitmeyin' uyarısında bulundu. Abdülfettah es-Sisi geldikten sonra büyük zamlar yaptı ve bu zamlar halkı çok rahatsız etti. Bu zamlar ekonomiye çok zarar verdi.
Mısır'ın geleceği hakkında da tahminde bulunmak çok zor. Ordunun yönetimden çekilmesi gerekiyor. Mısır'da ordunun görevden ayrılması sadece Müslüman Kardeşler'in ve diğer grupların mücadelesiyle gerçekleşmeyecek. Ordu sadece darbe karşıtlarının çalışmalarıyla gitmez. Bu halkın işidir. Halk kendi ülkesine sahip çıkmazsa, gruplar, cemaatler ne kadar büyük olursa olsun yeterli olmaz. Büyük devrimler, halktan yani tabandan gelir. Mısır halkı daha uyanık olmalı. Medya aracılığıyla halk aldatılıyor. Medyada Sisi kahraman olarak yansıtılıyor. Bu adam ülkeyi yabancılara, İsrail'e ve ABD'ye satıyor. Sisi kendi vatanının menfaatini savunmuyor."
- "Mursi'den sonra Gazze sahipsiz kaldı"
İsrail'in Gazze'ye saldırmasının ardından Mısır'daki darbe yönetiminin çatışmaları durdurmak için ateşkes çabalarına değinen Yusuf, "Bunlar arabuluculuk değil, İsrail'in verdiği emri yerine getiriyor. Sisi, Gazze halkının menfaatine değil de İsrail istediği için Hamas'a ve Gazze halkına baskı yapıyor. Mursi döneminde saldırı olduğu zaman 15 bin Mısırlı genç ve yüzlerce ambulans Gazze'ye geçti. Refah Kapısı yaralılara açıldı ve Mısır Başbakanı Gazze'ye geçti. Gazze'ye saldırıların ortak komutanı Sisi'dir. Kapılar yaralılara dahi kapatıldı. İsrail artık hiçbir şeyden korkmuyor. Mursi'den sonra Gazze sahipsiz kaldı" diye konuştu.
Ahmet Yusuf, 14 Ağustos Dünya Rabia Günü dolayısıyla gerçekleştirilecek etkinliklere katılım çağrısında da bulundu.