LONDRA (AA ) â€" Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlanmasının ardından, Türkiye için "politik riskin hala yüksek" olduğu açıklamasını yaptı.
Fitch Ratings, internet sitesinden duyurduğu açıklamada, "Erdoğan'ın Pazar günü yapılan seçimdeki kesin zaferi, Türkiye'nin ilk Cumhurbaşkanlığı seçimi, Türkiye'nin ülke kredi profili üzerindeki politik riski düzeltmek konusunda az bir katkı yapmıştır" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin Başbakan Erdoğan'ın seçmenin büyük çoğunluğu tarafından desteklediğini gösterdiğini belirten Fitch, "Politik risk, sermaye akışının ürkmesi ve politika öngörülebilirliğinin azaltması gibi potansiyel etkileri yoluyla Türkiye'nin reytingleri üzerinde baskı oluşturabilir. Parlamento seçimlerinin 2015 yılında yapılması gerektiğinden cumhurbaşkanlığı seçimi mevcut potansiyel politik döngüyü tamamlamıyor" öngörüsünde bulundu.
Geçen yaz gerçekleşen protestolara atıfta bulunan Fitch, "Erdoğan gücü başkanlığa doğru genişletme arayışındayken, tansiyonun yüksek olması olası" yorumunu yaptı.
Başbakan Erdoğan'ın 11 yıllık başbakanlığının ardından cumhurbaşkanı olacağını belirten Fitch, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin mart ayında yapılan yerel seçimlerden de güçlü bir şekilde çıktığını vurgularken, "Politik istikrar geçen seneden beri yükselen Gezi Parkı protestoları ve yolsuzluk skandalı gibi politik ve sosyal huzursuzlukları ortadan kaldırmamaktadır" görüşüne yer verdi.
Geçen sene yaşanan protestoların Türkiye'nin yerel politik ve sosyal şoklarının ülke kredibilitesi algısına nasıl zarar verebileceğini gösterdiğini öne süren Fitch Ratings, "Türkiye son zamanlarda yaşanan dış şoklara dikkate değer şekilde direnç gösterdi. Şirketler ve bankalar yüksek borç çevirme oranlarına sahip. Fakat biz, hükümetin işlevselliğini ve politika öngörülebilirliğini olumsuz yönde etkilemesi halinde, politik riskin, negatif bir reyting aksiyonuna neden olabilecek bir kredi zayıflığı olarak kalmaya devam etmesini bekliyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Açıklamada, "Türkiye'nin politika uyumu ve kredibilitesi hala, büyük oranda parasal politika çerçevesinin yetersizliğinden kaynaklanacak şekilde aynı reytinge sahip diğer ülkelerden daha zayıf" olduğu öne sürüldü.
Fitch Ratings, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Erdoğan, Merkez Bankası faiz oranların daha da azaltması konusunda baskı uygulamaya devam ediyor. Bu durum Merkez Bankası'nın ocak ayındaki sert faiz artışı kararının ardından hassas kredibilitesini zayıflatabilir. Yıllık enflasyon oranı, temmuz ayında Merkez Bankası'nın yüzde 5 olan hedefini neredeyse ikiye katlayarak yüzde 9,32'ye yükseldi. Bu artışların ani şekilde ortaya çıkması Türkiye'yi, gelişmekte olan ekonomilere ilişkin yatırımcı algısındaki ani değişimlere karşı daha hassas hale getiriyor."
Bu yıl itibariyle makroekonomik verilerin ve liranın stabil olmasının, uluslararası rezervlerin yeniden artmasının, Türkiye için geniş çapta kredi profili açısından pozitif olduğunu vurgulayan Fitch, ihracatın büyümesinin güçlendiğini, cari açık oranının düzeltildiğini ve kredi büyümesinin yavaşladığını kaydetti.
Fitch Ratings, önümüzdeki dönemde Türkiye'de yeniden kredi büyümesinin daha düşük faiz oranları nedeniyle yeniden artmasının, buna cari açık tarafında bozulmanın da eşlik etmesinin, dış borcun hıza artmasının reytinge negatif etki oluşturabileceği uyarısında bulundu.
Ortadoğu'daki jeopolitik problemlerin Türkiye ekonomisi üzerinde olumsuz etkilerinin hissedildiğini ifade eden Fitch, temmuz ayında Irak'a olan ihracatın yüzde 46 oranında düştüğünü, farkın ise AB ve Kuzey Amerika'ya yapılan ihracat ile giderildiğini belirtti.
Fitch, Türkiye'nin "BBB-/Durağan" reytinginin 4 Nisan tarihinde teyit edildiğini, bir sonraki değerlendirmenin ise 3 Ekim tarihinde yapılacağını anımsattı.