Cumhurbaşkanı seçilen bu köşklerde oturacak
Cumhurbaşkanı seçilecek 3 adaydan biri 5 yıllığına bu köşklerde yaşayacak
11 Yıl Önce Güncellendi
2014-08-10 10:32:25
Cumhurbaşkanlığı Köşkü denildiğinde ne gelir aklınıza? Tabii ki Çankaya Köşkü. Belki haberlerde kulağıma takıldığından, belki de üst düzey devlet toplantısı orada yapıldığından. Ya da Cumhurbaşkanlığı makamı ifade edilirken “Çankaya” kelimesi kullanıldığından… Ama Cumhurbaşkanı’nın köşkü yani evi sadece Çankaya’da değil. İstanbul ve Muğla’da olmak üzere tam 3 Cumhurbaşkanlığı köşkü var.
Cumhurbaşkanlığı köşklerinin tanık olduğu tarihi olaylar, ağırlanan devlet konukları, alınan devlet kararları bir yana, bu köşklerin de kendi hikayeleri var…
HANGİ KÖŞK NEREDE?
Cumhurbaşkanlığı’na ait 3 köşk var. Cumhurbaşkanlığını simgeleyen ve Cumhurbaşkanı’nın ana köşkü olan Çankaya Köşkü Ankara’da, Huber Köşkü İstanbul Sarıyer’de ve Okluk Köşküde Muğla’nın ünlü turistik ilçesi Marmaris’te.
BAĞEVİNDEN KÖŞKE
Bugün 438 dönüm alan üzerinde kurulu olan Çankaya Köşkü’nün aslında bir bağ evi olduğunu biliyor muydunuz? Kasapyan Bağevi olarak bilinen bu ev, Ankara’lı bir Ermeni tüccar tarafından yaptırılmıştı. Savaş sırasında kenti terk eden zengin tüccar, bağevini eşyalarıyla birlikte Ankaralı Bulgurluzade ailesine satıp gitmişti.
Atatürk’ün burayı seçmesinin hikayesi de oldukça ilginç. Yıl 1921… Atatürk, Ankara’ya ilk geldiği günden beri Ankara Garı’nda iki katlı istasyon şefliği evinde kalıyordu. Sürekli gelip giden tren sesleri yüzünden uykusunu tam olarak alamıyordu. Bir gün Atatürk’le röportaja gelen gazeteci Ruşen Eşref, onun uykusuz olduğunu fark eder. Aradan 3 gün geçer. Gazeteci Ruşen Eşref “Paşam gelin atla etrafı gezelim” der. Beraber atlara binilip bağ mevkiine giderler. Yemyeşil tepede her yer meyve bahçeleri ve bağlarla çevrilidir. Bağların arasında küçük ve basit evler bulunmaktadır. Ruşen Eşref, Kasapyan evini gösterir. İki katlı taş bina Atatürk’ün çok hoşuna gider. “Tamam” der ama bir şart koşar:
Ev, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağışlanacaktır.
NOHUT ODA BAKLA SOFA
Alt katta iki oda, üst katta ise çıkma balkonlara sahip iki oda daha vardır. Bağ evinin bulunduğu arazide ayrıca iki küçük ev daha vardı. Diğer iki evde de korumalar ve yaverler kalacaktır. Birkaç hafta içinde yapılan ufak tefek tadilatlar sonrası Atatürk küçük bağevine taşınır. Evin bütün dekorasyonunu ve düzenlemesini ise Fikriye Hanım yapar.
Atatürk aynı yıl İzmir’de Latfiye Hanımla tanışır ve evlenir. Latife Hanım bağ evininin harap halini görünce gözlerine inanamaz. Üstelik tuvaleti de dışarıdadır. Evin büyütülmesi, tadilat görmesi gerekmektedir. Eski binanın güneyine 6,5 metrelik iki katlı ek bina inşaa edilir. Binaya bir de kule ilave edilir. Ama Mustafa Kemal evi gördüğünde pek memnun kalmaz. Ağaçların kesilmesine ise çok kızar. Köşk bir süre sonra sorun çıkarmaya başlar. Mimari hatalar vardır. Tekrar tadilat başlar ama ne yapılırsa yapılsın sorunlar bir türlü bitmez.
“YENİ BİNA YAPILSIN”
Bitmeyen onarımlardan bıkan Atatürk, sonunda arazi içine yeni bir bina yapılmasını ister.
Yeni binanın, yani yeni köşkün yapılması görevi de Naziler’den kaçan Alman mimar Clemens Holzmeister’e verilir. İşin ilginç yanı Prof. Holzmeister’ın Roma döneminden 20’inci. yüzyıla kadar kilise mimarisi alanında uzman olmasıdır. Ünlü mimar tasarımı 5 günde hazırlar ve inşaatın tamamlanması ise 1,5 yıl sürer. Köşk yapılırken Atatürk’ün tek ricası vardır:
Köşk, Atatürk’ün en sevdiği renk olan pembeye boyanır ve böylece adı da “Pembe Köşk” olur.
Atatürk 1932 yılında Çankaya Köşkü’ne taşınır. Bağevi ise müze haline getirilir. Atatürk Köşk’ün arazisine kardeşi Makbule için de bir köşk yapılmasını ister. Bu köşkün adı da Camlı Köşk olur.
İNÖNÜ İSTEMEDİ
Aslı nedendir bilinmez ama İsmet İnönü Cumhurbaşkanı olduğunda “Çok büyük” gerekçesiyle Köşk’te oturmak istemez. Ancak işler yürümez ve mecburen köşke taşınır. İnönü de Cumhurbaşkanlığı sırasında Köşk’ü büyütmeye devam eder. 2’nci Dünya Savaşı sırasında yani 1940 yılında sığınaklar yapılır.
Ve bugüne dek göreve gelen bütün Cumhurbaşkanlarına ev sahipliği yapan Köşk, zaman içinde büyümeye devam eder.
ARAZİDEKİ BİNALAR
Müze Köşk, Çankaya Köşkü (Pembe Köşk), Camlı Köşk, Yeni Hizmet Binası, Yeni Genel Sekreterlik ve Devlet Denetleme Kurulu Binası, Başyaverlik Binası, İdari ve Mali İşler ve Koruma Müdürlüğü binaları, Basın Toplantı Salonu, Resepsiyon Salonları, İtfaiye Binası, Sosyal Tesisler, Garaj, Sera, Halı Saha ve Tenis Kortu ile lojmanlar.
-ANA BİNA: 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren döneminde, Çankaya Köşkü’nün yetersiz kalması üzerine, yeni bir hizmet binası yapılmasına karar verildi. Toplantı, kabul, resepsiyon salonları ile cumhurbaşkanının makam ve çalışma odalarının yer aldığı yeni bina 29 Ekim 1993 günü kullanılmaya başlandı.
-İDARI BİNA: 2 kat ile bir bodrum kattan oluşmaktadır. Bir bölümü Koruma Müdürlüğü’ne, bir bölümü İdari ve Mali İşler Başkanlığı’nın kullanımına ayrılan bina 1985 yılında 3546 metrekare alan üzerine yapılmıştır.
-GENEL SEKRETERLİK VE DDK: Eski hizmet binası yıkılarak yerine, birbiriyle bağlantılı altı bloktan oluşan yeni Genel Sekreterlik binası ile Devlet Denetleme Kurulu’nun gereksinimleri göz önüne alınarak projelendirilen bir bina yapıldı. Bina bin 850 metrekarelik alan üzerindeki 5 bin 550 metrekarelik kullanım alanına sahip.
-BAŞYAVERLİK: 1922 yılında yapıldığı tahmin edilen bina, tek katlı kâgir bir yapıydı. Çok sayıda tadilat görü, yeni bölümler eklendi.
-PEMBE KÖŞK: Yukarıda hikayesini aktardığımız Kasapyan Bağevi’nden Köşk’e dönüştürülen bina 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e kadar bütün Cumhurbaşkanlarına ev sahipliği yaptı. Köşk, 9. Demirel’den itibaren, yeni hizmet binasının tamamlanmasıyla, yalnızca ikametgâh olarak kullanıldı.
-CAMLI KÖŞK: 1935 yılında Atatürk tarafından kız kardeşi Makbule Atadan’ın ikameti için yaptırıldı. 1936 yılında tamamlanan ve tek katlı bir yapı olan Camlı Köşk 1951–1954 yılları arasında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı devlet başkanlarına ikametgâh olarak ayrıldı. 1954–1970 yılları arasında ise Başbakanlık ve Senato Başkanlığı ikametgâhı olarak kullanıldı. Farklı dönemlerde tadilat gördü. 1996 yılından itibaren tekrar yabancı devlet başkanlarını konuk etmek üzere kullanılmaya başlandı.
-BASIN TOPLANTI VE RESEPSİYON SALONLARI: 2 bin 650 metrekarelik alana sahip bir resepsiyon salonunun yanı sıra, fuaye ve diğer bölümleriyle birlikte toplam bin 250 metrekarelik alanı bulunan basın toplantı salonu yaptırılmış; resepsiyon salonu 29 Ekim 1998′de, basın toplantı salonu ise 29 Ekim 1999′da kullanıma açıldı.
-SOSYAL TESİSLER: Atış poligonu, spor salonu ve kafeteryadan oluşan sosyal tesisler, yaklaşık 2 bin metrekarelik bir yapım alanı üzerinde kurulu 3 katlı tesis, 20 Aralık 1996′da tamamlandı.
-SAĞLIK MERKEZİ: 1996 ve 1999 yıllarında yapılan onarım ve eklentilerle, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği’nde görevli personele; diş hekimi, aile hekimi, çocuk doktoru, pratisyen hekim, yeterli hemşire ve laboratuarıyla hizmet edebilecek çağdaş bir sağlık merkezi durumuna dönüştürüldü.
-SERA, PARK VE BAHÇELER MÜDÜRLÜĞÜ: Eski seranın yetersiz kalması üzerine yeni ve çağdaş bir sera projesi hazırlandı. Toplam 590 metrekarelik alana kurulan ve iki kattan oluşan sera ile Park ve Bahçeler Müdürlüğü binası 1999 yılında hizmete girdi.
OKLUK:
Marmaris’te 8. Cumhurbaskanı Turgut Özal tarafından yaptırıldı. Kösk, bugünkü adıyla Marmaris Okluk Koyu Devlet Konuk Evi, Okluk Koyu’nda, 32 dönümlük arazi üzerine kurulu. 230 metrekarelik yapı 4 oda, 1 salondan olusuyor. SIT alanında oldugu için yapılasmaya izin olmadıgından personelin kalacagı yerler prefabrik olarak yapılıyor. 8. Cumhurbaskanı Özal, 4 yıl boyunca her yaz bu konutta kaldı, çogu zaman devlet islerini buradan yönetti. Turgut Özal’ın ölümünden sonra kösk hiç kullanılmadı.
HUBER KÖSKÜ’NÜN HIKAYESI
Mekan tarihi olur da öyküsü olmaz mı? 150 yasına yaklasan bu tarihi binanın hikayesi kraliçenin nedimesinden baslayıp silah tüccarlarına uzanıyor. Kösk Sultan Abdülaziz tarafından 1869 yılında yaptırıldı. Hem de, Abdülaziz’i ziyarete gelen Napoleon’un esi Imparatoriçe Eugenie’nin nedimesine… Kraliçe Fransa’ya dönünce nedimesi burada kalıp yasadı
ve daha sonra burası Fransız Sefarethanesi oldu. Ancak kulaktan kulaga anlatılan hikaye söyle: Sultan Abdülaziz Kraliçe Eugenie ile ask yasar ve her seyi bilen nedimesine gördüklerini unutması için bu köskü hediye eder. Köskün sonraki sakinleri ünlü silah tüccarı ailesi Huber’ler olur. “Krupp”, “Loewe” gibi ünlü Alman silahlarının mümessili olan Joshep ve Aguste Huber 1898’den itibaren burada yasamaya baslar. Zaten kösk o günden sonra aynı adla anılmaya baslar. 20 yıl bu burada yasayan Huber kardesler sayesinde kösk, Istanbul’da yasayan yabancıların ve sosyetenin bulustugu ve eglenceli partiler verdigi bir yer olarak anılır. Birinci Dünya Savası’yla birlikte Huber ailesinin saltanatı da biter, köskü ve Istanbul’u terk edip giderler. Köskün sıradaki sahibi Mahmut Nedim Bey olur ama ardından Mısır Hidivi Hüseyin Kamil Pasa’nın kızı Prenses Kadriye Huber köskü satın alır. Ancak burada çok oturamaz. Mısır Kralı Fuat hanedan üyelerini Mısır’a çagırır ve Prenses Kadriye köskten ayrılır. Huber Köskü’nün bir sonraki sakinleri ögrenciler olur. Kösk, 1928’de Notre Dame de Sion Kız Lisesi’ne kiralanır. 1973 yılında Bogaziçi Insaat Turizm Anonim Sirketi tarafından satın alınan kösk 1988 yılında Kenan Evren’in talimatıyla kamulastırılarak Cumhurbaskanlıgı’na tahsis edilir…
HUBER KÖSKÜ
Adını ilk sahiplerinden alan Huber Köşkü, silah ticareti ve komisyonculuğu yapan, Mauser Fişenk ve Kolonya Müşterek Barut Fabrikaları’nın ve daha sonra da ünlü Krupp firmasının İstanbul’daki temsilciliğini yapan Huber kardeşlerden Auguste Huber ve ailesine aitti. Malikane, önceki sahipleri, Ermeni kökenli Tıngıroğlu ve Düzoğlu ailelerinden satın alınan arazi üzerine kurulmuştur.
I. Dünya Savaşı sonrasında Huber ailesi İstanbul’u terk etti. M. Huber’in ölümü üzerine, eski Maliye Nazırı Necmeddin Molla ailenin yaşadığı Augsburg’a giderek köşkü satın aldı. Köşk daha sonra Mısır Prensesi Kadriye Hanım’a satıldı. Prenses de Mısır’a dönerken Notre Dame de Sion sörlerine sembolik bir ücretle bıraktı. 1973’te özel bir inşaat şirketinin eline geçen yapı, 1985’te kamulaştırıldı ve Cumhurbaşkanlığına tahsis edildi.
EVREN YAZLARI GELİRDİ
Huber Köşkü’nün 1986–1988 yılları arasında gördüğü kısmî tadilattan sonra 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren yaz aylarında ikişer ay süre ile bu köşkü kullandı. 1988 yılında, 20 daireli personel lojmanı ile 150 kişilik asker-polis ve hizmetliler için hizmet binası inşaa edildi. 1993-2000 yılları arasında sürekli tadilat yapıldı.
-CUMHURBAŞKANLIĞI KONUTU: Arazinin güneybatı tepesinde bin metrekarelik alanda yer alıp, toplam alanı 2 bin 643 metrekare. Yapının planı dört blok ve bu blokları birleştiren merkezî bir holden oluşur.
Kabul salonları ünitesinde, Cumhurbaşkanlığı konutunun en önemli işlevini yüklenen kabul ve ağırlama salonları bulunur. İki kata yayılan, merkezî merdiven ve asansörle bağlantısı olan her cepheden doğaya açılan bu salonlar ön cepheden Boğaz’ın Anadolu yakasına, kuzey cepheden iki platoda düzenlenen resepsiyon alanlarına ve havuzlara, diğer yönlerden de yüksek ağaçlarla bezenmiş iç avlulara bağlanır.
Dört bloktan birinde ana yatak odalarının yer alır. Bu blok Cumhurbaşkanına’da özel olarak tahsis edilmiştir. Diğer bloklar, cumhurbaşkanının yakınları, yabancı konuklarla görüşmelerin gerçekleşeceği kabul salonları, dördüncüsü ise kabul salonlarına bağlanan çalışma bloğudur
-YABANCI DEVLET BAŞKANLARI KONUKEVİ: Arazinin güneybatı tepesinde yer alan 600 metrekarelik alanda Bina toplamda 2 bin 100 metrekaredir. Burada yabancı devlet başkanlarını konuk edilir.
-RESEPSİYON ALANLARI: İki kademeye oturan platolara yayılarak Cumhurbaşkanlığı Konutu ve konukevi arasında yer alır. 3–4 bin kişilik resepsiyonların düzenlenebileceği bu alanlar, bu kapasiteye hizmet verecek şekilde set altına alınmış servis yapısı ile desteklenmektedir.
-SOSYAL MERKEZ BİNASI: Kalender Tepesinde Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün ana girişinin hemen solunda yer alır. Cumhurbaşkanlığı üst düzey personelinin sosyal merkez ihtiyacını karşılamak, özellikle misafirhane binasının ortak alan ihtiyaçlarını tamamlamaktadır.
-MİSAFİRHANE: Cumhurbaşkanlığı üst düzey personeli ve yabancı devlet başkanlarına eşlik edecek üst düzey yetkililer için tasarlandı. İki katlı yapı Konukevi ile Sosyal Merkez arasına bulunur. Bina çatı ışığı ile gökyüzüne açılan merkezî bir hol ve galeri etrafına yerleştirilen toplam 12 süit oda ile iki kişilik dört yatak odasını içerir.
-HUBER KÖŞKÜ (İSTANBUL – TARABYA): Aslında 1985 yılına kadar İstanbul’da Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak Florya’daki köşk kullanılıyordu. 1935 yılında Atatürk’ün yaptırdığı Florya Deniz Köşkü zaman içinde yıpranıp kullanılamaz hale gelince Milli Saraylara devredildi. Cumhurbaşkanı köşkü olarak da Tarabya’da bulunan Huber Köşkü tahsis edildi. Köşk 1988 yılına kadar tadilat gördü. Tarihi köşkün bahçesine havuz ve 20 daireli personel lojmanı yapıldı. Ayrıca, 150 kişilik asker-polis ve hizmetliler için hizmet binası inşa edildi. Ve ardından 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kullanılmaya başlandı. Evren, köşke yaz aylarında gelip sadece 2 ay kalıyordu.
İstanbul’daki Huber Köşkü’ndeki tadilatlar bununla sınırlı kalmadı. Köşke sürekli yeni bölümler eklendi. Tarabya Yerleşkesi haline gelen köşkte şu bölümler bulunuyor: Cumhurbaşkanlığı konutu, yabancı devlet başkanları konut evi, misafirhane, resepsiyon alanları, sosyal merkez binası
Kaynak: www.posta212.com
SON VİDEO HABER
Haber Ara