Ankara 8, 9 ve 15. idare mahkemeleri baktıkları davalarla ilgili, Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği Kanunu'nun söz konusu hükmü içeren 11. maddesinin 3. fıkrasının iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine başvurmuştu.
Başvuruları birleştirerek esastan görüşen yüksek mahkeme heyeti, hükmün iptaline karar vermişti.
Kararın gerekçesinde, Anayasa'nın 135. maddesi uyarınca, oda ve borsa organlarında başkanlık yapacakların, kanunda gösterilen usullere göre seçildikleri, ancak bunun seçim usullerinin belirlenmesiyle sınırlandığı, seçme ve seçilme hakkının kullanılmasına yönelik bir yasaklamayı içermediği vurgulandı.
Kanunla seçim konusunda yapılacak düzenlemelerin demokratik hukuk devletiyle bağdaşması gerektiğinin altı çizilen gerekçede, şu ifadelere yer verildi:
"Demokratik hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez unsurlarından birisi de özgür, genel, eşit ve gizli oya dayalı, hoşgörü, açık fikirlilik ve çoğulculuk anlayışı içerisinde ilgililerin birbirleriyle rekabet edebildiği dürüst ve düzenli seçimlerin varlığıdır. Bu şekildeki bir devlette yönetime gelmede ve ayrılmada tek yol seçimler olup, buna ilişkin yasaklar 'demokratik hukuk devleti ilkesi'yle bağdaşmaz."
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarından olan Ziraat Odalarının yönetim kurulu başkanlığı gibi görevlere seçilme hakkının demokratik bir hak olduğu vurgulanan gerekçede, şunlar kaydedildi:
"İptali istenen kuralla Anayasa'nın 135. maddesinde öngörülmeyen belli süre başkanlık yapanların aradan 8 yıl geçmedikçe yeniden seçilemeyeceklerine ilişkin yasağın demokratik gereklerle izahı mümkün değildir. Bu yasak, seçime katılan üyelerin kanaatinin serbestçe oluşmasını engellediğinden üyeler yönünden 'seçme' adaylar yönünden 'seçilme' hakkına müdahale oluşturmuştur. Kamu kurumu niteliğinde olsa da sivil toplum örgütlerine bu tür seçilememe yasakları getirilmesi demokratik hukuk devleti anlayışıyla bağdaşmayacağından Anayasa'ya aykırılık oluşturur."