Bahçeli, partisinin il başkanlığı tarafından Mersin Kongre ve Sergi Sarayı'nda düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, 30 Mart'ta yapılan yerel seçimler, 10 Ağustos'ta yapılacak cumhurbaşkanı seçimi ve gelecek yıl yapılacak genel seçimlerinin geleceğin belirlenmesinde önemli roller üstleneceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı seçiminin sadece Türkiye'yi değil, uluslararası platformda ülke üzerinde hesabı olanları da ilgilendirdiğini dile getiren Bahçeli, şöyle konuştu:
"Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün seçildiği günden bugüne kadar 19 cumhurbaşkanlığı seçimi olmuş, bunlardan bazı şahsiyetler iki üç defa üst üste seçilmişlerdir ama genelde pazar günü 12'nci cumhurbaşkanımızın seçimi yapılacaktır. Bu halk tarafından ilk defa gerçekleştirilecektir. Ondan önce TBMM'de temsil edilen siyasi partilerin değerli milletvekillerinin içerisinden veya dışarıdan önerdikleri isimler üzerinde cumhurbaşkanlığı yarışı yapılmıştır. Bu çok sancılı olmuştur, sorunlu olmuştur. Uzun süren cumhurbaşkanlığı seçimi tartışmaları ve bu seçimin önemi üzerinde hesabı olanlar ya muhtıralarla yönlendirmeye ya da darbelerle önünü kesmeye çalışmışlardır. Cumhurbaşkanlığı her zaman ya siyasi bir krize sebep olmuş veya bir siyasi krizi sonuç olarak ortaya koymuştur. Bunlar yaşanılarak gelindi."
Bahçeli, partililerden pazar günü yapılacak seçimi önemsemelerini isteyerek "MHP olarak bu seçimleri önemsiyoruz. Bu seçimlerde milletimizin iradesinin çok net tercih berraklığı içerisinde ortaya konmasını istiyoruz" dedi.
Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresinin tamamlanmasının ardından yaşanan süreci ve o süreçte partisinin gösterdiği tutumu anımsatan Bahçeli, Ahmet Necdet Sezer'in isminde uzlaşılması üzerine MHP'nin kriz önleme anlayışıyla farklı davranışlar içine girmediğini belirtti.
Bahçeli, Sezer'in görevinin bitmesi üzerine Başbakan Erdoğan'ın ilk olarak kendi şansını yokladığını ancak bazı güçlükler üzerine "Kardeşim Abdullah Projesi"ni ortaya koyduğunu savunarak, o süreçte de 367 rakamının gündeme getirildiğini hatırlattı.
O süreçte "Müslüman bir cumhurbaşkanı seçeceğiz" şeklinde propaganda yürütüldüğünü savunan Bahçeli, "Sanki bu ülkede sorumluluk üstlenmiş cumhurbaşkanlarından Müslüman olmayanlar varmış gibi bir propagandayla bu yürütülmeye çalışıldı" ifadesini kullandı.
Bahçeli, o dönemde TBMM'de oylamaya katılarak 367 tartışmasının demokrasinin önünü tıkanmasını engellediklerini, bu davranışları nedeniyle çok eleştirildiklerini ancak MHP için milliyetçi düşünce ile demokrasinin birbirinden ayrılamayacağını kaydetti.
Yasa değişikliğiyle artık cumhurbaşkanını halkın seçeceğini hatırlatan Bahçeli, "Bu bir ilk. Yasa çok acele ve sığ hazırlanmış, boşluklar var ama her türlü boşluk Recep Tayyip Erdoğan'ın devlet imkanlarını kullanılarak doldurulacağı belli olan boşluklar. Böyle bir durum karşısında seçime gidiyoruz" diye konuştu.
- Aday belirleme süreci
Bahçeli, Başbakan Erdoğan'ın adaylık sürecinde Cumhurbaşkanı Gül'ü devre dışı bırakıp parti içerisinde hakimiyetini kurarak, cumhurbaşkanı adayı olacağını söylediğini öne sürerek, seçim sürecinin başında sadece Gül ve Erdoğan'ın adaylık tartışmalarının tüm gündemi kapladığını kaydetti.
O dönemde bazılarının MHP'nin de aday çıkartması gerektiğini söylediğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
"Bazı isimler dolandırıyorlar. Şimdi bir de moda çıktı twit diyorsunuz. Bazıları var isimleri dolaşıyor fakat bizimle kuş dili konuşuyor. Twitte ismi var ama gelip de 'Sayın genel başkanım ben böyle bir arzu taşıyorum. Ben de aday olabilir miyim' ihtiyacını hissetmiyor. İsminin dolaşmasından yararlananlar var. Bunları körükleyenler var. Bu sanal kuşları elinde tutan, imkanları olanlar var. Bunlar 'MHP illa bir aday çıkartsın.' Şimdi samimi olarak düşünüyoruz, birbirimize yalanımız, dolanımız olmaz. En yakın seçim 30 Mart seçimiydi. Bu seçimde en fazla oy artıran parti, 2 milyon 300 binle MHP'dir. MHP'nin oy oranı yüzde 13'ten yüzde 17'ye çıkmıştır. Hep beraber dedik ki 'Biz delikanlı bir hareketiz. Bizim de adayımız olması lazımdır' dedik alayımız karar verdik bir isim üzerinde durduk. MHP'nin cumhurbaşkanlığı kazanması Recep Tayyip Erdoğan'ın hoşuna gider mi? Türkiye üzerinde oyunları olanların hoşuna gider mi? Etnik temelli ayrışmayı kafasına koyanların hoşuna gider mi? Onun için alayı bir olacak, 'Bunlar katil, bunlar şovmen, bunlar ırkçı, bunlar kafatasçı' diye Recep Tayyip Erdoğan daha fol yok yumurta yokken MHP'nin başarısını kıskanarak meydanlarda bunları söyledi mi söylemedi mi? Bütün bunlara rağmen yolumuza devam ettik. TRT başta olmak üzere televizyonlar aleyhimizde, alayına direndik. Sonuç yüzde 17,76 oydur. Bu rakam sizin tatmin edebilir ama adayınızın kazanma şansını da mümkün kılmaz, gerçekçi olmak lazım. Gidin eve elinize kağıt kalem alın hesap edin. Bizim 17,76. Birinci turda en fazla oy alan iki partinin içerisinde bulunmadığı takdirde alayınıza gelenler olur 'Emmiminoğlu nasılsın? İşte seçime girdiniz iyi de oy aldınız ama ilk iki partinin içerisinde değilsiniz. Bu Recep ağanın bizimle olan münasebetleri var. Orada ak kurtlar var, şunlar var, bunlar var. Gelin bir başkasına oy vermeyin bize oy verin' dediği takdirde çukurdaki Recep Tayyip Erdoğan'ı yavaş yavaş çıkartma imkanı doğmaz mı? Bu oyuna MHP nasıl düşer?"
Salondakilere "Recep Tayyip Erdoğan'dan cumhurbaşkanı olur mu?" şeklinde soru soran Bahçeli, "Andı ortadan kaldıran, TC'yi silen, 17-25'te yolsuzluğun içine batan, Bilal oğlanı zengin eden, ayakkabı kutularının değeri artan bir ortamda, etnik temelli bölücülüğü körükleyen, mezhep temelli ayrımcılığı yapan, saysam sabaha kadar Recep'ten aday olmaz sözünü kuvvetlendiren 50 tane şey var " diye konuştu.
Bahçeli, Erdoğan'ın her türlü yalanı söylediğini iddia ederek, şöyle devam etti:
"Neymiş efendim 'Ekmeleddin bey Kahire'de doğmuş, memleketin evladı sayılmazmış.' Buradan kara propaganda yapıyor. Bu aklı ona kim veriyorsa onu yere çakmak için veriyor demektir. Eğer cesaretin var, bir bildiğin var ve bunun için bunu söylüyorsan bunu açıkça söyle. De ki; 'Ben cumhuriyetin bütün değerlerine karşı bir adamım, cumhuriyeti kurandan tutun, cumhuriyetin kazanımlarının alayına da karşıyım.' Evet cumhuriyeti kuran ise Selanik doğumlu Mustafa Kemal Atatürk'tür. Ona karşı olduğuna yüreği yok söylemeye. Dolambaçlı söylüyor. Arkasından da son günlerde 'Babam söyledi biz de Türkmüşüz' diyor. Al birini vur öbürüne."
Alparslan Türkeş'in Lefkoşa'da doğduğunu anımsatan Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şimdi Türkeş memleket evladı sayılır mı, sayılmaz mı? Bakın nereden nereye vurmaya çalışıyor. Şimdi de kalkmış kol kola gelmişler. Oslo'dan Kandil'e kadar gidip gelenler, bu arada İmralı'yı tatil köyü yapanlar, şimdi kalkmış 'Sen zalımsın' diyor. CHP'nin genel başkanına 'Sen Alevisin' diyor, kendisine de 'Ben Sünni' diyor. Yani şu tablo aynen şu an Suriye'de ve Irak'ta kardeş kardeşi boğan bir tablodur. Böyle şey olabilir mi? Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın senin etnik temelin karışık, kaynağın da bulaşık. Hal böyle olunca senden cumhurbaşkanı olmaz, olamaz."
Bahçeli, oy pusulalarında adayların resminin bulunduğunu belirterek, "Ekmeleddin İhsanoğlu'nun resmi de var. Onu görüp mührü oraya vuracaksınız. Recep Tayyip Erdoğan'ın resmi de orada var. Hattı zatında bu resim hikayesi de yanlış. Amerikan kovboy filmlerinden özenmişler, 'wanted' diye yazıyor ya altında. Böyle rezalet olabilir mi? Bu Recep Tayyip Erdoğan için geçerli de Ekmeleddin bey için geçersiz olan bir sözdür" dedi.
Yerel seçimlerde Mersin Büyükşehir Belediyesi'ni MHP'nin kazandığını anımsatan Bahçeli, bu başarılarının bazı kesimler tarafından hazmedilemediğini sözlerine ekledi.