Dolar

34,9466

Euro

36,7211

Altın

2.977,22

Bist

10.125,46

Esayan o tartışmada Erdoğan'ı savundu

Yeni Şafak gazetesi yazarı Markar Esayan Başbakan Erdoğan'ın geçen gün bir ortak yayında 'Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu' ifadesi ile ilgili başbakanın kendisine yönelik söylenen 'döl' sözünden kaçınmak için bu şekilde söylediğini yazdı. Söylemin sorunsuz olmadığını da sözlerine ekledi.

11 Yıl Önce Güncellendi

2014-08-07 15:58:00

Esayan o tartışmada Erdoğan'ı savundu

Günahı olmayan ilk taşı atsın...

Eski Türkiye'nin 'kurucu ötekileri' Ermenilerdir. Türkiyeli Ermeniler bu ağır yükü her zaman sırtlarında hissettiler. İttihatçılar ve Kemalistler, gerçekte var olmayan, organik Türklüğü de dışlayan ırkçı bir vatandaşlık kafesini Ermeni düşmanlığı üzerinde bina ettiler. Devlet tabii ki tüm halktan nefret ediyordu ama, 1915 travması merkeze Ermenilerin alınmasını gerektirdi. Öyle ki, 1915'i reddetmek 'Türk' olmanın, Ermeni'yi aşağılamak ise kendine değer aktarmanın formülüne dönüştü. Ermeni değersizleştirildiği oranda 'Türklük' değer kazanıyor, ideoloji kökleşiyordu.

Koca bir devlet teknolojisi Ermeni düşmanlığı üretmek üzere programlandı ve bu ayrımcı devletin varlığına bağlandı. Kitleler ırkçı bir tarih anlatısı ile doktrine edildi. Bir yandan şeytanlaştırma devam etti, öte yandan da kılıç artığı Ermenilerin maddi varlıkları imece ile yağmalandı. 1923'ten sonra dahi rahat bırakılsalar bugün ülkede birkaç milyon Ermeninin yaşaması gerekirken, sadece Ermeni oldukları için çağdaş-laik Kemalistlerce eziyet gördüler, göçe zorlandılar, 50 bin gibi bir sayıya gerilediler. Vakıf mallarına devlet sürekli el koydu, dillerini ve dinlerini yaşamalarının önüne geçildi.

Türkiye'nin kuruluş hikâyesi işte böyle travmatik... Ötekileştirmenin temel bir ideoloji olduğu, endoktrinasyon sayesinde kitlelerin 'Ermeni'de cismanileşen bir öteki nefreti ile malul edildiği, bunun kollektif bir bilinçdışı oluşturduğunu da kabul etmeliyiz.

Ama sorun sadece bu değil. Türklerle en az bin yıl, Kürtlerle çok daha uzun süre birlikte yaşayan bir halk kısa sürede buharlaştırılmıştı ama, onların bıraktığı koca boşluk toplumsal hafızada yerini koruyordu. Ermeni karşıtlığı, Ermeni olgusunu hafızadan kazımaya çalışıyordu ancak böylelikle onun varlığını da sürekli canlı tutmuş oluyordu. Bu bir nevroz yarattı; insanlar Ermeni kavramına hem öfke hem de suçluluk duygusu ile bağlandılar. Hayaletler bir türlü yok olmadı, ölüler, anılar hep geri geldi. Ermenilik hep netameli ve yan yana durulması zor bir konu oldu.

Başbakan Erdoğan geçen gün bir ortak yayında geçmişte insanların Kürt, Alevi vs. olduğunu söyleyemediğini, herkesin artık kimliğini açıkça ifade edebildiğini anlatmaya çalışırken, kendisine yönelik söylenen 'döl' sözünden kaçınmak için 'Çıktı bir tanesi affedersin çok daha çirkin şeylerle Ermeni diyen oldu' dedi. Burada 'çirkin şeylerle' sıfatının 'döl' sözüne bağlandığı ortada. Ama söylem sorunsuz değil.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ





Haber Ara