Cumhurbaşkanı seçim çalışmaları kapsamında Siirt'e gelen Bağış, AK Parti Pervari İlçe Başkanlığı binası önünde vatandaşlara hitap etti.
Bağış, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Siirt'te okuduğu bir şiir yüzünden hapse girmesi ve Siirt'ten seçilerek Başbakanlığa yükselmesi dolayısıyla kentin Türk demokrasi tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.
- "Paralel yapı, itibar suikastı düzenledi"
"Paralel yapı, sadece siyasete değil, Türkiye'nin önde gelen hatırı sayılır iş adamlarına yönelik de itibar suikastı düzenledi" diyen Bağış, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin medarı iftiharı iş adamlarımız Ethem Sancak ve Nihat Özdemir'e de paralel ihanet şebekesi itibar suikasti düzenlemeye kalktı. Hamdolsun bu ihanet şebekesine karşı boynumuzu eğmedik. Başımızı öne eğdirecek, bize güvenenleri mahcup edecek hiçbir şey yapmadık. İşte o yüzden bugün buradayız. Alnımız ak, başımız dik şekilde babaocağımızdayız."
- Cumhurbaşkanı seçimi
Cumhurbaşkanı seçimine değinen Bağış, şöyle konuştu:
"Siirt nasıl eski Türkiye'nin fişinin çekildiği yerse, yeni Türkiye'nin de doğum yeri olarak inşallah Pazar günü tescil edilecek. 10 Ağustos'ta eski Türkiye'nin ruhuna Fatiha okuyacak, yeni Türkiye için 'Bismillah' diyeceğiz. Yeni Türkiye'nin yolu Siirt'ten geçer. Pazar günü çatı, başlarına yıkılacak. Pazar akşamı, Başbakanımız balkon konuşmasıyla zaferini milletimizle paylaşırken, CHP ve MHP Genel Başkanları kaçacak çatı aramakla meşgul olabilirler. Onların çatısı var, bizim de çakı gibi cumhurbaşkanı adayımız var.
Cumhurbaşkanımız Sayın Gül ve rahmetli Özal'ı tenzih ederek söylüyorum, cumhurbaşkanlığı makamı 10 Ağustos'tan sonra artık bir vesayet aracı olmaktan çıkacak, özgürlüklerin adresi haline gelecektir. Bu ülkede artık hiçbir cumhurbaşkanı, 'Başörtülüler Arabistan'da okusun' diyemeyecek. Bu ülkede artık hiçbir cumhurbaşkanı, 'Dün dündür, bugün bugündür' diyerek meseleleri geçiştiremeyecek."
- "İsrail'in bu zulmünü tarih affetmeyecektir"
Bağış, İsrail'in saldırılarında çok sayıda masum insanın hayatını kaybettiğini anımsatarak, "İsrail'in bu zulmünü tarih affetmeyecek. Bu zulüm karşısında sessiz kalan, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanları da tarih ve insanlık affetmeyecektir" şeklinde konuştu.
Bu zu tepki gösterilmesi gerektiğine dikkati çeken Bağış, "Konjonktür gereği bu zulme ses çıkarmayacaksak batsın öyle konjonktür. Zulüm altında inleyen Musevi kardeşlerimiz için nasıl sesimizi yükselttiysek, Filistin'deki kardeşlerimiz için de aynı şekilde sesimizi yükseltiyoruz. Bu hassasiyeti anlayacak erdemden yoksun olanlar şimdi çıkmış Başbakanımıza bu gerekçeyle verilen ödülü mesele yapıyorlar" dedi.
Bağış, şunları söyledi:
"Türkiye'deki Musevi kardeşlerimiz o ödülün ne anlama geldiğini çok iyi biliyor. Şimdi onları dikkate almadan o ödülü geri isteyenler, Musevi kardeşlerimizi nasıl temsil edebilir? Başbakanımızın sizin verdiğiniz ödüle ihtiyacı mı var? O ödülü geri isteyerek zulmü onaylıyor, İsrail dışındaki Musevi toplumunu da zan altında bırakıyor, onları hedef tahtasına oturuyorsunuz. Biz Türkiye'deki Musevi kardeşlerimizi sizden daha fazla düşünmeye devam edeceğiz çünkü onlar bizim vatandaşımız. Merak etmeyin Başbakanımız o ödülü memnuniyetle iade edecektir."