Ali Hikmet Paşa Meydanı'nda seçim otobüsünün üzerinden vatandaşlara hitap eden İhsanoğlu, Balıkesir'i, efelerin şehri, Milli Mücadelenin başladığı, Kuvayı Milliye'nin ortaya çıktığı, ilk ve son kurşunun atıldığı yer olarak bildiklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı seçimini de istikbal mücadelesi olarak gördüklerini anlatan İhsanoğlu, "Memleketimizin, vatanımızın, çocuklarımızın, torunlarımızın gelecek mücadelesi. Çocuklarımıza, torunlarımıza daha iyi hayat ve demokratik, laik, huzurlu bir Türkiye bırakma mücadelesi. Bölünmüş, zıtlaşmış, cepheleşmiş bir Türkiye değil" diye konuştu.
İhsanoğlu, mesajlarının birlik ve beraberlik üzerine olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin 10 Ağustos'ta sandık başına gideceğini hatırlatan İhsanoğlu, şöyle devam etti:
"(Sen şusun, busun) diye hakaret eden lider gördünüz mü? Biz buna layık değiliz. Biz iyi bir lidere layığız. Biz demokrasi için çalışmalıyız. 81 vilayet, 76 milyon, cumhurbaşkanı seçmek için yarışıyor ama büyüklerimiz bunu 30 güne sıkıştırmışlar. Bir taraftan devletin bütün imkanlarını, nimetlerini, her şeyi kullanıyorlar ama bize hiçbir şeye müsaade etmiyorlar. Sizlerin bağışladığı 1 liradan 9 bin liraya kadarı alabiliyoruz. Partilerden, şirketlerden para alamıyoruz. Bu parayla yaptığımız şu afişleri bile indiriyorlar, belediye adamları indiriyor. Hile yapıyorlar, iftira atıyorlar. İnşallah pazar günü bunun cevabını vereceğiz. Sessiz yığınlar bunun cevabını verecek. Milleti korkutuyorlar ama millet korkmuyor, sabırla bekliyor."
- Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde yaşanan gelişmeler
Milletin, mührü nereye basacağını bildiğini dile getiren İhsanoğlu, "Pazar günü mührünü sağdaki resmin, İhsanoğlu isminin altına basacak. Biliyor ki kurtuluş, istikbal, çıkış yolu budur. Demokraside çare sandıktır. Türkiye, bu son çaresini kaybetmemeli. Bu şansımızı kaybettiğimiz zaman Türkiye çok daha büyük sıkıntılar yaşayacak" değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin etrafını ateş çemberinin sardığına değinen İhsanoğlu, Irak, Suriye, Azerbaycan ve Ermenistan'da yaşananların ortada olduğunu bildirdi.
ABD'nın Irak'ta askeri müdahaleden söz ettiğine dikkati çeken İhsanoğlu, şunları kaydetti:
"Başkan Obama, eğer Kürtlere bir şey olursa Yezidilere bir şey olursa müdahale edeceklerini, bombardıman yapacaklarını söylüyor. Peki Türkmenlere müdahale nerede? Türkmenleri kim koruyacak? Rehin olan 50 küsur diplomatımızı, memurumuzu, aileleri, çocukları kim kurtaracak? Aylardır rehine tutuluyorlar. Niye müdahale etmiyoruz? Niye şimdiye kadar onları kurtarmadık? Yezidiler de bizim vatandaşımız olabilir, başımızın üzerinde yerleri var. Yezidilere, Hristiyanlara tecavüz edildiği zaman korumaya kalkışanlar oluyor da Türkmenleri yurtlarından edenler, öldürenler, gencecik Türkmen kızlarına hakaret edenler, ırzlarına tecavüz edenlere, asanlara niye müdahale etmiyoruz? Biz hep 'İsrail', 'Gazze' diyoruz, İsrail'i kınıyoruz. Ondan sonra İsrail'in mallarını piyasaya sürüyoruz, ticaretimizi 3 misli artırıyoruz. Ondan sonra birileri çıkıp diyor ki 'Ambargo koyalım İsrail'e.' Kardeşim ambargo koyarken ticareti 3-4 kat nasıl yükseltirsin?"
Türk pazarlarında İsrail mallarının satıldığını ileri süren İhsanoğlu, kınama, boykot çağrıları karşısında bunun bir çifte standart olduğunu savundu.
Kendisine Filistin yönetimince verilen madalyayı hatırlatan İhsanoğlu, "Bir taraftan 'Filistin' diyeceksiniz, İsrail'i kınayacaksınız, İsrail lobisinden cesaret madalyası alacaksınız, ondan sonra Filistinlilerin, hizmetlerimden dolayı bana verdiği, Cumhurbaşkanı Abbas'ın verdiği Kudüs madalyasını hafife alacaksınız. Bu kadar çelişki, zulüm, iftira olur mu? Bunun cevabını kim verecek? Siz vereceksiniz" ifadesini kullandı.
- "Bana verilen destek, saymakla bitmez"
İhsanoğlu, cumhurbaşkanı seçiminin bir parti seçimi olmadığını, kendisinin de bir partinin adamı olmadığını dile getirdi.
Öncelikle CHP ve MHP'nin kendisi hakkında uzlaşmasını anımsatan İhsanoğlu, şöyle konuştu:
"(Bu memlekette çok isim var, cumhurbaşkanı olabilir ama İhsanoğlu'nu istiyoruz) dediler. 'Çünkü hiçbir partiye üye değil. İhsanoğlu, toplumun büyük kesiminin inanacağı, temsil edeceği bir insan.' 14 Haziran'da benim adımı verdiler. Adımı açıkladıktan sonra 12 parti daha oy birliğiyle beni destekliyor. Bana verilen destek, saymakla bitmez. Aynı zamanda AK Parti kurucuları, bakanları, eski başbakan yardımcıları, geniş halk kitlesi bize oy, destek veriyor. Sizler de onlarla pazar günü sandığa gidiniz, memleketi bu halden kurtaracak insanı seçiniz. AK Parti'ye yakınlığım, CHP'ye, MHP'ye, BBP'ye, BTP'ye, DSP'ye, bütün partilere yakınlığım birdir. Türk milletinin adayıyım. Milli mutabakatın projesiyim. Başka birinin projesi değilim. Büyük Ortadoğu Projesinin adayı değilim. Türk milleti, pazar günü kime oy vereceğini biliyor. 'Türk'üm' diyemeyenler utansın. Ne mutlu Türk'üm diyene. Korkunun ecele faydası yok. Bunlar anladılar. Bunun için iftiraları sıralıyorlar. Gece gündüz, 24 saat, TRT ve onların gazeteleri, medyaları yalanları, iftiraları sıralıyorlar. Bunun hiç kıymeti yok. Biz bunlara metelik bile vermiyoruz. 'Korkunun ecele faydası yok' dedim ama bizim vatandaşları korkutuyorlar. Vatandaşlarımızın, namuslu, dürüst, vicdan sahibi insanlar olduğunu biliyorum. Belki açıktan destek veremiyordur. 'Ben İhsanoğlu'na vereceğim, bu zulümden kurtulacağım' diyemiyor ama gidip orada mührünü bastığında, Cenabı Allah ve vicdanıyla baş başa kaldığında en sağdaki yere basacak, onu biliyorum. Başka bir şey daha var; korkutuyorlar. 'Size verdiğimiz yardım, emekli maaşı, ihtiyaç maaşı gibi şeyleri, bize oy vermezseniz keseriz.' Bu, işte en büyük zulüm ve günah. Bu, Allah'a şirk koşmak gibi bir şeydir. Bu sosyal yardımlar, devletin kesesinden yapılıyor, hiç kimsenin cebinden yapılmıyor. Kimsenin rızkı değil, sadakası değil, sosyal, demokratik, laik devlet gereği sosyal yardımlardır. Bunu rahmetli Turgut Özal başlattı, fakir fukara fonunu. Sonra gelişti. Bu, haktır, kimse kesemez."
- "Pehlivan devam etsin, o gelecek sene, 5 sene daha gitsin"
Cumhurbaşkanlığı makamının bir hakemlik müessesesi olduğuna işaret eden İhsanoğlu, şimdi sadece cumhurbaşkanının seçileceğini anlattı.
Balıkesir'i, dünya pehlivanlarının, güreş şampiyonlarının yeri olarak niteleyen İhsanoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin yetiştirdiği uluslararası pehlivanlarımız burada. Pehlivan olmak başka, hakem olmak başka. Siz şimdi pehlivan seçmiyorsunuz, onun zamanı 2015'te. Pehlivan mevcut, siz şimdi hakem seçiyorsunuz. AK Parti'li kardeşlerime sesleniyorum; diyorum ki pehlivan devam etsin, o gelecek sene, 5 sene daha gitsin, o sizin takdirinize ait ama başta güreşecek pehlivana ihtiyacı yok, aile reisine ihtiyaç var. Sabah kahvaltıda, akşam yemeğinde ailenin büyüğü oturacak, ailenin orta yaşlısı, küçüğü, sağcısı, solcusu, şu partiden, bu partiden, şu mezhepten demeden, fark gözetmeden herkesi toparlayacak, herkese eşit mesafede duracak. 'Bana oy veren vatanperver, vermeyen vatan haini' demeyen bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Devletin başında, sorunları çözen birinin olması gerekiyor. Dünyada, pilotları kaçırılan başka hava yolu yok. Bizim hava yollarımız, Türk bayrağını taşıyor. Bizim uçaklarımız düşürülüyor, insanlarımız rehin tutuluyor. Biz bir şey yapamıyoruz. Boyuna kınıyoruz. Şimdi Türkiye'nin ihtiyacı şudur; Atatürk'ün dediği gibi, 'Yurtta sulh, cihanda sulh' istiyoruz."
- "Tecrübemi milletin hizmetine koymak istedik"
Vatandaşlara, seçim günü için çağrıda bulunan İhsanoğlu, sandık başına gidip oylarını kullanmalarını, herkesin bu görevini yerine getirmesi için onları tatlılıkla ikna etmelerini istedi. İhsanoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"O attığınız oyunuzun, sandığınızın namusunu koruyun, herhangi bir hileye hurdaya mecal vermeyin. O sandıklar sayıldıktan sonra siz bu sandıkların birleştirildiğini, İlçe Seçim Kurullarındaki birleştirme işlerini gözetin. Orada karanlık eller, şişko fareler, şişko kediler karışıyor, onlara dikkatli olun. İl seviyesindeki birleştirmeler, seçim sürecinin en hassas noktalarıdır. Bunları yaparsanız biz pazar günü yüksek oranda kazanacağız, bundan emin olun. Bizim yarışa katılışımız, Türkiye'ye hizmet için. Mevki, makam, şatafat için değil. Allah'a şükür hayatım boyunca çok yerlerde bulundum, dünyanın en büyük ikinci teşkilatının başındaydım. Dünyanın liderleriyle krallarıyla başbakanlarıyla dışişleri bakanlarıyla yaşadım. Bu tecrübemi milletin hizmetine koymak istedik. Onun için adayım. Sevgi ekmek, saygı ekmek, birlik ekmek için yola çıktık. Ekmeğimizi, refahımızı artırmak istiyoruz. Ekmeğimizi öyle artıralım ki herkese, 76 milyona düşen pay, biraz daha büyük olsun. Bunu hep beraber paylaşalım. Her şeyimizi paylaşmaya hazırız ama toprağımızı, vatanımızı, hayır hiç kimseyle paylaşmayacağız. Allah, bu millete, sizlere zeval vermesin. Allah, Türk milletine zeval vermesin. Allah, bu milletimizi ilelebet payidar etsin."
İhsanoğlu daha sonra vatandaşlarla selamlaşmak için Savaştepe ilçesine geçti. Bu sırada etkili olan şiddetli yağış nedeniyle bir kahvehaneye giren İhsanoğlu, sağanak sürdüğünden ilçe meydanında bekleyenlerle görüşemeden Manisa'nın Soma ilçesine hareket etti.