Avukat Deliduman dilekçesinde, 17 ve 25 Aralık operasyonlarının "hükümeti ortadan kaldırmayı veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeyi" amaçladığını belirterek, o süreçte görevlerini kötüye kullanan savcı ve yargıçlar olduğunu kaydetti.
Bazı yargıç ve savcıların meslekleriyle uyuşmayan hareketlerde bulunduğunu aktaran Deliduman, Zekeriya Öz hakkında da basında yer alan bilgilere göre, tahkikata konu olabilecek eylemler ve makul şüphe oluşturacak bilgiler mevcut olduğunu anlattı.
Savcı Öz'ün "paralel yapı" ile ilgisi ve irtibatının olduğunu düşündüğünü belirten Deliduman, Öz'ün, 17 Aralık operasyonu sırasında emniyete gelip, polisleri etki altında bıraktığını ve şüphelileri baskı altına aldığını savundu.
Deliduman, Öz'ün dün yaptığı yürütme erki hakkındaki suç duyurusuna değinerek, dilekçesinde "Kendisi Bolu Adliyesi'nde savcıdır. Muhabere yolu ile ihbar ve şikayetini Bolu'da yapabilmektedir. İstanbul Adliyesi'ne gelmesi basın yoluyla kendini gösterme ve gündemde kalmak mıdır? İzin alarak mı, rapor alarak mı geldi? Yaptığı masraf, devlet savcısı olarak harcadığı mesai inceleme konusu yapılmalıdır. 'Alçakça iddialara karşı buradayız' ifadesi devlette maaş alan bir savcıya yakışmaz. Birilerine kin ve öfkesi olduğu bellidir" ifadelerine yer verdi.
Öz'ün şüpheli polisleri savunan beyanlarının devam eden soruşturmayı etkilemeye yönelik olduğunu kaydeden Deliduman, Öz'ün şüpheli polisleri savunması için savcılıktan istifa ederek, avukatlık yapabileceğini aktardı.
İhbar, şikayet ve taleplerinin değerlendirilmesine karar verilerek, 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu gereği Öz'ün meslekten çıkarılmasını veya meslekte kalmasının uygun olmadığına karar verilmesini talep eden Deliduman, varsa suç sayılacak eylem ve ifadeleri için idari ve adli işlemlerin yapılması için yetkili ve görevli makamların takdir ve ifası gereği sevk edilmesine karar verilmesi istedi.