Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütünce öldürülen Türklerden bazılarının ailesinin avukatı Adnan Menderes Erdal, davanın görüldüğü Münih Eyalet Yüksek Mahkemesini eleştirdi.
NSU olayının aydınlatılması noktasında mesafe alınamadığını ifade eden Erdal, "Terör örgütü NSU davasına bakan mahkeme heyeti başkanı, karanlık bağlantıların aydınlatılması için yeteri kadar uğraşmıyor ve uğraşanları da frenliyor. Solingen saldırılarındaki davanın hakiminin yarısı kadar uğraşmıyor" ifadelerini kullandı.
Solingen kentinde 1993'te 5 Türk'ün yaşamını yitirdiği yangınla alakalı davaya da girdiğini hatırlatan Erdal, "Solingen davasının baş hakimi, büyük bir özveriyle her şeye müdahale ederek, konunun aydınlatılması için çok çalıştı ve sonunda da başarılı oldu. Fakat Münih'teki davanın hakimi, çaba harcamıyor yeterince" diye konuştu.
Münih Eyalet Yüksek Mahkemesinde adli tatilin ardından 5 Eylül'de davanın yeniden görülmeye başlayacağını hatırlatan Erdal, şöyle devam etti:
"Kassel'deki cinayete adı karışan Federal Anayasa Koruma Teşkilatı (BfV) muhbirlerinden Andreas Temme'nin ifade vermemesi için büyük çaba sarf edildi ve başarılı olundu. Münih eyaletinde dönemin İçişleri Bakanı Günther Beckstein, Kassel'de işlenen cinayetle alakalı olarak, Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier'i İçişleri Bakanlığı yaptığı dönemde arıyor ve Temme'nin katil olduğunu söylüyor. Beckstein, Temme'nin ifade vermesine izin verilmesi istiyor. Bouffier de 'Şimdi değil, daha sonra' yanıtını veriyor."
Hessen Eyaleti Başbakanı Volker Bouffier'in, geçmişte Beckstein ile böyle bir telefon görüşmesi yapıp yapmadığı konusunda ifadesinin alınması gerektiğini savunan Erdal, "Bu önemli. Hessen eyaletinin şu anki başbakanına hesap sorulması lazım" dedi.
- "Dava, çok yavaş ilerliyor"
NSU üyelerinin 2004'te Köln'de düzenlediği bombalı saldırıda yaralanan bazı Türklerin avukatı Alexander Hoffmann, söz konusu davanın çok yavaş ilerlediğini söyledi.
"Son haftalarda mahkeme heyeti, tutuklu sanık Ralf Wohlleben'in NSU terör örgütünün işlediği 9 cinayete destek verdiği
kanaatine vardı" diyen Hoffmann, bunun baş sanık Beate Zschaepe'nin de durumunu etkilediğini belirtti.
Hoffmann, 6 Nisan 2006'da Kassel'de Halit Yozgat'ın öldürdüğü internet kafede bulunan ancak cinayeti görmediğini iddia eden eski istihbarat çalışanı Andreas Temme'nin Alman devletinin olayla ilgili sorumluluğunu gösterdiğini vurguladı.
Bu olayla ilgili daha fazla tanığın ve polisin ifade vereceğini dile getiren Hoffmann, mahkemede doğru ifade vermeyen Temme'nin sadece suçu işleyenin bileceği bilgilere sahip olduğunu iddia etti.
Hoffmann, Temme'nin Halit Yozgat'ın öldürüldüğü gün Yozgat'a ait internet kafede bulunmasının ya cinayette rolü olduğunu ya da iç istihbarat teşkilatı Anayasa Koruma Dairesi'nin olayla ilgili çalışma yaptığını gösterdiğini sözlerine ekledi.