Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, MHP'nin yolsuzluk ve hukuksuzluk yapanlara, bölücülüğü meşrulaştıran yönetime karşı mücadeleye devam edeceğini söyledi.
Demokrasi, hukuk, milletin birlik ve bütünlüğüne sahip çıkma mücadelesi verdiklerini dile getiren Vural, "Erdoğan bu mücadeleden rahatsız. Bizi susturamayacaksın, sindiremeyeceksin" diye konuştu.
Vural, 4 Ağustos Pazartesi günü AK Parti ve MHP milletvekilleri arasında kavgaya neden olan konuda TBMM Başkanlığı'na 3 başvuru yaptıklarını belirtti.
TBMM Genel Kurulu'nda olmayan iki milletvekili adına pusula tanzim edilmesinin Türk Ceza Kanunu'na göre suç olduğunu ifade eden Vural, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'ten pusulaları düzenleyen milletvekillerinin tespit edilmesini ve haklarında hukuki ve cezai işlem yapılmasını istediklerini kaydetti. Vural, sahte pusulayla millet iradesini çarpıtmanın ve değiştirmeye çalışmanın yasama iradesine karşı suç olduğunu söyledi.
İçtüzüğe göre TBMM idare amirlerinin görüşmelerin açıklığını sağlamakla görevli olduğunu anlatan Vural, "Bu sahtekarlığı tespit ederek itirazda bulunan idare amiri Aydın Milletvekilimiz Ali Uzunırmak'a yönelik fiili saldırı, görevini engellemeye yöneliktir. Uzunırmak'ın, pusulaların sahte olduğuna dair itirazı hakkında hukuki sürecin tamamlanması ve uğradığı saldırı hakkında ilgili merciler nezdinde girişimde bulunulmasını TBMM Başkanlığı'ndan talep ediyoruz" dedi.
Vural, MHP Iğdır Milletvekili Sinan Oğan'a yönelik saldırının TBMM'nin çalışmasını engelleme amacına matuf olduğunu ifade ederek, saldırıyı gerçekleştiren milletvekilleri hakkında cezai takibatta bulunulmak üzere girişimlerde bulunulmasını istediklerini belirtti.
- "Dilin dikenli, sözün dikenli"
Ülkedeki hukuk dışı işlemlerin sorumlusunun Erdoğan olduğunu öne süren Vural, "Paralel çete varsa, yolsuzluk ve rüşvet çetesi varsa, bölücülük çetesi, terör örgütü varsa koruyup kollayan Erdoğan'dır. Başbakan emniyetteki operasyonla ilgili 'devamı gelecek. Medya ayağı, mali ayağı var' diyor. Varsa siyasi ayağı da sensin" diye konuştu.
Vural, Erdoğan'ın millete tepeden baktığını da savunarak, "Dilin dikenli, sözün dikenli. Her konuşman bu millete batıyor. Kibrin, rüşvet ve yolsuzluğu koruman, bölücülerle haşır neşir olman batıyor bu millete. 'Milletin adamı' diyorsun, adam olan milletin adını söyler" dedi.
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Vural, Başbakan Erdoğan'ın dün akşam bir televizyon kanalında "Bana Gürcü dediler, afedersiniz daha çirkin, Ermeni diyen oldu" sözüne ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine Vural, şunları söyledi:
"Bu bir fitneci başıdır. Milletin etnik kimliği ve mezhebini birbirine düşman kılıyor. Allah bizi bu ayrımcı düşünceden korusun. Bu zihniyet Kürdü Türk'e, Müslüman'ı Müslüman'a, Zaza'yı Kürde, Sünni'yi Alevi'ye düşman kılmaktadır. Önemli olan bu milletin milli ve manevi değerlerini, ortak değerlerini savunmaktır. Önemli olan 'o, şu, bu' değil, 'biz' demektir. Erdoğan'da biz yok, kin ve nefret suçu var. Bütün bunlar milletimizde huzursuzluk oluşturuyor."
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın çözüm sürecinin yol haritasına ilişkin açıklamaları ve süreci Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'nın yürüteceğine dair sözlerinin hatırlatılması üzerine Vural, "Seçim sürecinde bu konuda adım atacaklarına ilişkin ifadeler gizli görüşmelerin deşifresidir. Utanç verici olan, bir hükümetin terörist başının talimatıyla hareket ediyor olmasıdır" diye konuştu.