İskoçya bölgesel hükümetinin başbakanı, ayrılıkçı İskoç Ulusal Partisi'nin (SNP) lideri ve "Evet İskoçya" kampanyasını yürüten Alex Salmond ile İngiltere'nin eski Maliye Bakanı ve İngiliz hükümetinin desteklediği "Birlikte Daha İyiyiz" kampanyası yürüten Alistair Darling, bir İskoç televizyon programında ülkenin geleceğini tartıştı.
"Ömrümün yarısından fazlasında İskoçya, bizim Westminister'da seçmediğimiz partiler tarafından yönetildi" diyen ve İskoçya'nın bağımsızlığını savunan Salmond, kendi seçmedikleri partilerin yıllarca İskoç halkını çeşitli vergilendirmelere tabi tuttuğunu vurguladı. Salmond, "Benim burada belirtmek istediğim şey çok basit. Kimse, İskoçya'yı, İskoçya'da yaşayan ve çalışan kişilerden daha iyi yönetemez" diye konuştu.
Salmond, İskoçya'nın bağımsız olması halinde başarısız olacağını düşünen çok az kişinin olduğunu belirterek, "18 Eylül'de hayatımızın fırsatını elde edeceğiz. Buna iki elle tutunmalıyız" dedi.
- "Geri dönüş yok"-
İngiliz hükümetinin desteklediği "Birlikte Daha İyiyiz" kampanyasının lideri Darling de referandumun İskoçya'nın geleceği hakkında olduğunu, vatanseverlikle ilgili olmadığını söyledi.
Darling, referandumda kullanılacak "İskoçya'nın bağımsızlığına hayır" oyunun, "değişikliğe hayır anlamına gelmediğine" dikkati çekerek şöyle konuştu:
"Öyle anlar vardır ki, bazen ailemizin, ülkemizin iyiliği için 'hayır' diyebilmek en iyisidir. 6 hafta içerisinde İskoçya için en büyük kararı vereceğiz. Şunu hatırlayın; eğer Birleşik Krallık'tan ayrılmaya karar verirsek, bunun geri dönüşü yok, ikinci bir şans yok. İnançla, gururla bağımsızlığın risklerine 'hayır, teşekkürler' diyelim."
ICM adlı araştırma şirketinin, Salmond-Darling tartışmasını takiben The Guardian gazetesi için hazırladığı anket sonuçlarına göre, İskoç halkının yüzde 47'si bağımsızlığa "hayır" derken, yüzde 42'si bağımsızlıktan yana oy kullanacak. Yüzde 11'in ise henüz karar vermediği belirtiliyor.
Siyasi konularda genelde görüş belirtmeyen İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth'in ise olası bağımsızlıkla ilgili endişeli olduğu zaman zaman basına yansıyor. Kraliçe, yaz başında İngiliz parlamentosunun yeni yasama yılının açılışında yaptığı konuşmada, "Hükümetim, İskoç parlamentosuna yeni finansal yetkiler vermeye devam edecek ve İskoçya'nın Birleşik Krallık'ın parçası olarak kalmaya devam etmesini sağlayacak" ifadelerini kullanmıştı.
"İskoçya ile daha güçlüyüz" mesajını veren İngiliz hükümeti, bağımsızlığı destekleyenlerin sayısının artmaması için İskoçların yetkilerini artıracağı vaadinde bulunmaya devam ediyor.
İskoçya'daki kamuoyu yoklamaları, bağımsızlığa "hayır" diyenlerin ayrılıkçıların önünde olduğunu gösterse de bağımsızlık halinde İskoçya'nın para birimi olarak sterlini koruyamayacak olması ya da Avrupa Birliği gibi uluslararası kuruluşlara yeniden üyeliğinin gerekmesi gibi konuların, birlik yanlılarının elini güçlendirdiği belirtiliyor. Buna rağmen son anketler, bağımsızlığa desteğin arttığını ortaya koyuyor.
İskoçya'nın Birleşik Krallık'tan bağımsızlık referandumu 18 Eylül'de yapılacak. Referandumda İskoç halkına, "İskoçya bağımsız bir ülke olmalı mı?" sorusu yöneltilecek.
Referandumdan "evet" sonucu çıkması ve müzakerelerde anlaşılması halinde İskoçya'nın Birleşik Krallık'tan tam bağımsızlığının 2016 yılından önce gerçekleşmesi öngörülmüyor. Referanduma yaklaşık 4 milyon İskoç'un katılması bekleniyor.
