Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te katıldığı canlı yayında, kadın gazetecilerin sorularını yanıtladı.
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'Ben sünniyim, Kılıçdaroğlu Alevi, Demirtaş Zaza. Neden söylemiyorsunuz' dedi. Neden böyle bir şeyi gündeme getirdi, sizce?" sorusuna Kılıçdaroğlu, "Kalkıp da 'Sen niye alevi olduğun açıklamıyorsun? Bak ben sünni olduğumu açıklıyorum' diyor. Bu, saçma bir şey. Birisi sorsa cevabını veririm. Birisi sorduğunda baskı hissetmiyorum da üzülüyorum. Ortadoğu'nun bu halini gören bir başbakan böyle konuşamaz. Keşke bütün Aleviler gelse, CHP'ye oy verse. O zaman 'Tamam, mesele yok. En azından Aleviler geldi, oy verdi' diyeceğiz. Böyle bir şey de yok. Aleviler'den AK Parti'ye oy veren de var diğer partilere de veren var. Onlar da siyasi görüşleri neyse gidip ona göre oy kullanıyorlar" diye cevap verdi.
"Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganını daha önce kullanmamaya karar verdiği fakat yakın bir zamanda tekrar kullandığının hatırlatılması üzerine de Kılıçdaroğlu, "O sloganı ben atmadım. Hatay mitniginde gençler attı. Ben de 'Tabii, hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz' dedim" dedi. Kılıçdaroğlu, Mustafa Kemal Atatürk'e ve hedeflerine sahip çıkılması gerektiğine vurgu yaptı.
Bir gazetecinin "AK Partili seçmen ne yaparsanız CHP'ye oy verir?" sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Bizi yakından dinlerlerse eminim CHP'ye oy verirler" yanıtını verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun cumhurbaşkanı olması durumunda eğitim sistemi konusunda ne yapabileceğine dair bir soruya da "Kendisi Milli Eğitim Bakanı değil, Cumhurbaşkanı olacak. Cumhurbaşkanı iken önüne gelen yasa ve uygulamalar var. Zaman zaman belki bunları dile getirir ama 'Çok aktif olarak gidip şunu yapacak' dersek doğruyu söylememiş oluruz. Çünkü bulunduğu pozisyon icrai bir görev değil" cevabını verdi.
İhsanoğlu'nun Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile ilgili olumlu bazı düşüncelerinin kamuoyuna yansıdığını aktaran Kılıçdaroğlu, "Şunu söylemekten kendimi alamıyorum; Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan bir isim, kendisinden sonraki cumhurbaşkanı olacak adayların en azından belli niteliklere sahip olması gerektiğini yüksek sesle dillendirebilirdi. Şaibeli birisinin cumhurbaşkanlığı makamına oturmasının doğru olmadığını, yüksek sesle dile getirme görevi var, hatta bu bir zorunluluktur" ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olması halinde, MHP ile uzlaştıkları ikinci bir plan olmadığını dile getirdi.
-"Ben o cümleyi yumuşattım"
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin "Erdoğan'ın kimlerin adayı olduğuna dair pek sizin üslubunuzda alışık olmadığımız bir ifade kullandınız. Sizden beklenmeyen bir cümle olduğu söyleniyor?" ifadesi üzerine, "O cümle bana ait değil. Ben o cümleyi yumuşattım. Cümle, bir müteahhite ait. Mahkeme kararıyla yapılan bir tespit bu" dedi.
Söz konusu cümlenin herkesi rahatsız ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Bu cümleyi kullanan mütahitle normalde başbakanın bir araya gelmemesi lazım ama başbakan ile bir araya geldiler, plaket alıp verdiler. Bu beni rahatsız etti. Beni rahatsız etiği için bu cümleyi kullandım. Siz cumhurbaşkanı adayı olmuşsunuz, aday olduktan sonra nasıl annelere küfreden biriyle yan yana duruyor ve plaket alıyorsunuz. Bunu içime sindiremedim. Onun için söyledim bu cümleyi."
Kılıçdaroğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu'nun "Devlet Bahçeli, MHP'yi CHP'ye metres yaptı" sözünün hatırlatılması üzerine de "Kendisi nereden geldi oraya? Kendisine bir baksın bakalım" ifadelerini kullandı.
- "Erken seçime hazırız"
"Erdoğan aradığı desteği bulursa, erken seçim olur mu?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Biz hazırız" cevabını verdi.
Erken seçim ihtimalinin Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün belirleyecekleri başbakan adayına bağlı olduğu aktaran Kılıçdaroğlu, "Abdullah Gül Başbakan olur mu" sorusunu ise şöyle yanıtladı:
"Erdoğan, Gül'ün Başbakan olmasını istemez. Neden istemez? Parlanmentodan bir yasa çıktı, Abdullah Gül'ün önü kesildi o yasayla. Sonra biz Anayasa Mahkemesi'ne başvurduk. Mahkeme onu iptal etti ve Gül'ün önünü açtı ama Gül, içinden çıktığı AK Parti'ye onların kültürlerinin gereği olarak hiç itiraz etmedi. Erdoğan 'Ben aday olacağım' deyince o da geri çekildi. Tabii bir beklentisi var. Başlangıçta siyaseti ne kadar düşünüyordu bilmiyorum ama son yaptığı açıklamalarla milletin hizmetinde olacağını ifade etti. Erdoğan buna ne kadar izin verir bilmiyorum. Eğer yasayı parlamentoya sevk ettiği tarihteki düşüncesi devam ediyorsa izin vermez ama kendi aralarında uzlaştılarsa ona bir şey diyemeyiz."
Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın "Abdullah Gül'ün Başbakan olmaması dünyanın sonu değildir" ifadesini kullandığını belirtmesi üzerine, "Belki kendisi de bir beklenti içindedir" dedi.
- "Kurultay istenirse elbette toplarız"
Kemal Kılıçdaroğlu, "CHP'nin başarı ve başarısızlık kriteri nedir?" sorusunu, "Siyasette her karar, bir risktir. Ekmeleddin Bey, Cumhurbaşkanı seçilirse başarılıyız. 'Beklediğimiz oldu' deriz. Seçilemezse 'başarısız olduk' anlamına gelir" şeklinde yanıtladı.
Başarısızlık halinde kurultay istenirse rahatlıkla kurultay yapabileceklerini bildiren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Keşke genel başkan adayları da çıksa, kurultaya gitsek, kurultay bir seçim yapsa. Yani eski anlayıştan partiyi büyük ölçüde kurtardım ve bundan sonra da kurtarmaya devam edeceğim. Farklı, kendi içinde barışık ama demokratik yarıştan çekinmeyen, o yarışı demokrasinin gereği olarak göre bir anlayışı egemen kılmak istiyorum. Kurultay istenirse elbette toplarız. Kendi içimizde tartışma varsa, tartışmayı sonlandırılacak şey, kurultaydır. Ona göre yolumuza devam ederiz."
- "Yüzde 50'yi geçen aday olmadı"
Kılıçdaroğlu, seçimlere dair bir araştırma yapmadıklarını ancak kendilerine gelen araştırma sonuçları olduğunu anlatarak, hiçbir anket çalışmasında yüzde 50'yi geçen adayın olmadığını ifade etti.
Ortadoğu'da ve bölgede barışı isteyenlerin İhsanoğlu'nu tercih etmeleri gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın seçilmesi durumunda ülkeyi "Ortadoğu bataklığı"na sürükleyeceğini ve ülkenin krizlerden kurtulamayacağını iddia etti.
Bir gazetecinin seçimin hesaplaşma ve tarihi bir seçim olacağına ilişkin sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Katılıyorum. Ya diktatörlükten yana ya da demokrasiden yana oy kullanacağız" dedi.
Kılıçdaroğlu, birgün siyasette yaşadıklarını kitaplaştırıp kitaplaştırmayacağı ve kitaplaştırırsa eserinin adının ne olacağına ilişkin soruya, şu cevabı verdi:
"Kitabın adı, belki 'Nasıl aydınlığa ulaşırız' olurdu. Anı yazma geleneğim yok. Ama nehir söyleşileri tarzında bir çalışma olursa hem bürokrasi açısından müthiş anılarım var. Değişik başbakanlarla, bakanlarla çalıştım. Siyasette de müthiş anılarım var. Belki bunlar yazılabilir."
Bir gazetecinin adayların bir arada bir tartışma programına çıkmasıyla ilgili görüşlerini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, "Normalde seçimlerde 3 liderin, adayın bir araya gelip televizyonlara çıkmaları lazım. Üçüne de aynı soruların sorulması lazım. Dolayısıyla da vatandaşların adayları görmesi lazım. Bunlardan kim cumhurbaşkanlığı yapabilir diye. Fakat buna Erdoğan cesaret edemiyor" diye konuştu.
- "Kesinlikle tasfiye edilmelidir"
Emniyetteki "paralel yapı" iddialarına ilişkin yapılan operasyonlarla ilgili bir soruya ise Kılıçdaroğlu, operasyonların bir "intikam operasyonu" olduğunu ve çarpıtıldığını ileri sürerek, CHP olarak demokrasiyi, insan haklarını, özgürlükleri savunduklarını, haksızlığa uğrayanların da yanında olduklarını vurguladı.
Kendisini dinleyen polislerin "paralel" diye adlandırılan polisler olup olmadığı sorusuna da Kılıçdaroğlu, "Onu bilmiyorum. Açıklama yapılmadı. Kim dinledi, bilmiyorum. Ama Erdoğan'a bu bilgilerin birebir servis edildiğini çok iyi biliyorum" dedi.
Kılıçdaroğlu, "Yüksek Askeri Şura (YAŞ) kararlarında 'paralel yapı' diye adlandırılan grubun tasfiye edileceğine yönelik konuşmaların olduğunun" hatırlatılması üzerine de siyasetin orduya ya da diğer kurumlara müdahale etmesini uygun bulmadığını belirterek, "Sağlıklı işleyen bir devlet yapısında paralel yapı olmaz, olmamalıdır. Varsa böyle bir yapı, kesinlikle tasfiye edilmelidir" değerlendirmesini yaptı.
Hükümetin kendi paralel devletini kendisinin oluşturduğunu ve "paralel yapı" derken cemaati kast etmediğini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Fakat bunu tasfiye edecek adamlar, bu işin başında olan adamlar. Sıkıntımız bu. Bir değil birden fazla paralel yapı var. Devlet aslında rayından çıkan, nereye gittiği belli olmayan bir yapının içine girmiş durumda, şu anda. Toplumdaki karamsarlığı taşıyan temel unsur da bu. Nereye doğru gidiyoruz, yarın sabah ne olacak? Herkesin kafasında kocaman soru işaretleri var."
Kılıçdaroğlu, "Kadın seçmenlere yönelik ne mesaj vermek istersiniz?" şeklindeki soru üzerine "Demokrasiyi kesintisiz savunun. Kadın-erkek eşitliğini savunun. Toplumun onurlu bir bireyi olma konusunda çalışmalarınızı sürdürün. Siyasete daha fazla ilgi gösterin" şeklinde konuştu.
(Bitti)