Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, dünyanın en hızlı gelişen 10 ekonomisinden 7'si Afrika kıtasında yer alıyor. Büyümekte olan orta sınıf ve artan tüketim harcamalarıyla uluslararası şirketlerin ve BRIC ülkelerinin ilgisini çeken sahra altı Afrika, dünyada doğrudan yabancı sermayeye en çok getiriyi sağlayan bölgeler arasına girerek, yatırımcıların da yeni gözdesi haline gelmiş durumda. IMF, 2013'te yüzde 4,7 büyüyen sahra altı Afrika ekonomilerinin, bu yıl yüzde 5,2, gelecek yıl ise yüzde 5,5 büyüyeceğini öngörüyor.
Zengin doğalgaz ve petrol kaynaklarına da sahip olan kıtaya her yıl 60 milyar dolara yakın yatırım yaptığı tahmin edilen Çinli şirketler, özellikle madencilik ve petrol sektörlerinin önemli aktörleri arasında yer alıyor. Ayrıca, ABD'deki düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü tarafından Nisan 2014'te yayımlanan bir araştırma, Afrika'daki Çinli nüfusun 1 milyonu aştığını gösteriyor.
Uzun yıllar Afrika kıtasının en büyük ticari ortağı olan, ancak bu özelliğini 2009 yılında Çin'e kaptıran ABD ise bölge ülkeleriyle olan ticari ilişkilerini yeniden güçlendirmek istiyor.
- Obama, kalan iki yılında Afrika'yla ilişkilere öncelik verecek
ABD Başkanı Barack Obama, ülkedeki ekonomik kriz nedeniyle başkanlığının ilk döneminde ABD - Afrika ilişkilerine beklenen önceliği vermeyerek, Afrikalı liderleri hayal kırıklığına uğratmıştı. Ancak, Obama'nın, kalan 2 yılında, Afrika'yla ilişkilerin geliştirilmesi için daha çok çaba harcayacağı belirtiliyor.
Başkent Washington'da ilk kez düzenlenen ABD-Afrika Liderler Zirvesi, bu çerçevede atılan adımlardan biri olarak görülüyor. Yarın da devam edecek 3 günlük zirveye, Afrika'dan 50 devlet başkanı, işadamı ve birçok sivil toplum örgütü katılıyor.
Zirvenin ilk gününde, Dünya Bankası'nda ABD'nin Afrika'yla ticari ilişkilerini ele alan, Afrikalı genç liderler ve kadınlara dönük oturumlar yapıldı. Bugünse, ABD-Afrika İş Forumu düzenleniyor. Forumun kapanış konuşmasını yapacak olan Obama, akşam da Beyaz Saray'da Afrikalı liderlere yemek verecek.
- Milyar dolarlık ticari anlaşmalar bekleniyor
Amerikan medyasının, Çin'in Afrika kıtasında artan varlığına karşı bir atak olarak nitelendirdiği zirve kapsamında, ABD'li şirketler ve Afrika ülkeleri arasında toplamı yaklaşık 1 milyar doları bulacak ticari anlaşmaların imzalanacağı belirtiliyor.
Nitekim, ABD Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) Başkanı Rajiv Şah, zirveyle ilgili açıklamasında, "Afrikalı ortaklarımızla birlikte büyük adımlar atacağımızı gösteren önemli duyurular yapacağız. Tarım, gıda ve enerji üzerine bir dizi bildirimimiz olacak" ifadelerine yer verdi.
ABD-Afrika Liderler Zirvesi'ne ilişkin AA muhabirine açıklama yapan Afrika Kalkınma Bankası Başkanı Donald Kaberuka, ilk kez gerçekleşen zirveyi, ABD-Çin arasındaki rekabetin bir parçası olarak nitelendirmenin doğru olmayacağını savunarak, şunları kaydetti:
"Afrika ekonomik dengeleri değiştirecek bir aktör haline geldi. ABD Afrika Zirvesi'nin şimdi gerçekleşiyor olmasının tek nedeni bu. Zirve 10 yıl önce yapılsaydı, konusu 'ABD, Afrika'ya nasıl yardım edebilir' olurdu. Şimdi ise Afrika ülkeleriyle nasıl işbirliği yapılabilir, ekonomik entegrasyon nasıl artırılabilir sorularına cevap aranıyor. Bunun tek nedeni de Afrika'nın çok istikrarlı bir büyüme göstermesi".
Brookings Enstitüsü'nün Afrika Büyüme Projesi Kıdemli Uzmanı Amadou Sy ise zirvenin zamanlamasının birden çok faktöre bağlı olduğunu belirterek, "Zirvenin zamanlaması, üç faktöre dayanıyor: ABD'deki krizin sona ermesi, Afrika'da gerçekleşen istikrarlı büyüme ile artan fırsatlar ve BRIC ülkelerinin, özellikle de Çin'in, bölgede daha girişken olması. ABD'nin yaptığı doğrudan yabancı yatırımlarda Afrika'nın payı yüzde 0,07. Bu Çin'le rekabet için yeterli değil. ABD-Afrika Zirvesi bu anlamda önemli bir rol oynuyor" diye konuştu.
- "Çin her yerde"
ABD ile Çin arasındaki rekabetin Afrika ülkelerinin yararına olduğunu savunan Sy, "Daha gelişmiş bir Afrika, tüm dünya yararına olur" değerlendirmesinde bulundu. Sy, ABD ve Çin'in kara kıtanın sorunları konusunda işbirliği yapmaları durumunda çözüme daha hızlı ulaşılacağını ve her iki ülkenin de bunun farkında olduğunu dile getirdi.
Başta Hillary Clinton olmak üzere bazı ABD'li yöneticilerin Çin'i bölgede yeni bir sömürü sistemi başlatmakla suçlamasının, Çinlileri son derece rahatsız ettiğini belirten Sy, Çinli şirketlerin Afrikalı gençler için iş olanakları ve eğitimi sağladığını vurguladı.
Çin'in Zimbabve gibi ABD'nin yaptırım uyguladığı Afrika ülkelerinde de ticari faaliyetlerinin olduğunu hatırlatan Sy, "Çin her yerde, ABD'nin olduğu yerlerde de, olmadığı yerlerde de" diyerek bunun ABD ile Çin arasında gerilim yarattığını, ancak Amerika'nın bölgedeki üstünlüğü yeniden ele geçirmek amacıyla sorunlar yaratabileceği senaryosuna katılmadığını sözlerine ekledi.