Kamil Altay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 9 Şubat'ta dünyada ilk defa "Koruyucu Aile Günü" düzenlediklerini anlattı.
Altay, kimsesiz çocuklara en kötü günlerinde, sahipsizliklerini unutturup, sofralarında onlara yer açan, sevgilerini veren insanların olmasını amaçladıklarını ve ilk defa böyle bir çalışma başlattıklarını söyledi.
Kimsesiz kalan çocukların devlet tarafından korunmasının büyük önem taşıdığına dikkati çeken Altay, bu uygulamada ailenin denetiminin önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'de 19 bin çocuğun koruyucu aile beklediğine işaret eden Altay, "Bu çocuklara koruyucu aile bulmak mesele değil. Üstelik hiç çocuğu olmayan aileler var. Onlar bize gelip, 'Biz Türkiye'de yaşıyoruz, çocuğumuz yok, bir çocuğa koruyucu aile olmak istiyoruz' diye müracaat ediyor. Çocuğu olmayan ailelere öncelik verilmeli" dedi.
- "Davayı takip edeceğiz"
Koruyucu aile çalışmalarının ayrımcılık ve ranttan uzak tutularak yeniden ele alınmasını gerektiğini belirten Altay, Sivas'ta bir çocuğun koruyucu aile yanında cinsel istismara uğradığını anımsatarak, şunları kaydetti:
"Görme engelli birine çocuk verilmesi çok büyük bir skandal. Kendi ihtiyacını göremeyen, malulen emekli bir insana koruyucu aile sıfatı vermek, en büyük hata. Sağlıklı, anne, baba özlemi çeken o kadar insan varken, kendi ihtiyaçlarını karşılayamayan bir insana çocuk verilmesi doğru değil. Bu devlet koruması altında bir çocuk. Bu şekildeki bir çocuğa devletin itina göstermesi lazım."
Yeterli denetleme yapılmadığını kaydeden Altay, bu konuyu ve davayı takip edeceklerini dile getirdi.
Kamil Altay, Diyanet İşleri Başkanlığına da büyük görev düştüğünü belirterek, "Çünkü bu çocuklar yetimdir ve korunmaya ihtiyaçları vardır. Peygamberimizin de koruyucu ailede büyüdüğünü düşünürsek, bunun dini açıdan da ne kadar büyük önem taşıdığını görebiliriz" dedi.
