Kılıçdaroğlu, Hatay'da Uğur Mumcu Alanı'ndaki mitingde yaptığı konuşmada, sadece dünyada Müslümanların bulunduğu bir bölgede Ortadoğu'da kan aktığını, bunun sorumlusunun Recep Tayyip Erdoğan olduğunu savundu.
Barış, huzur ve kardeşlik için cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu'na destek verilmesini isteyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Sadece biz istemiyoruz. Ekmeleddin İhsanoğlu'nu bütün dünya istiyor. 'Türkiye neden bu halde?' diyorlar. Türkiye'nin bütün komşularıyla barış, huzur içinde olması lazım. Müslüman dünyasında kan akmaması lazım. O nedenle Ortadoğu'da sözü geçen, ağırlığı olan birisinin Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturması lazım. Onun için dedik ki partinin menfaatinden çok biz, ülkenin menfaatini düşünürüz. Ülkenin çıkarları her şeyin üzerindedir. Ortadoğu'ya barış gelecekse, barışı Türkiye getirecekse, huzuru Türkiye getirecekse o zaman Ekmeleddin İhsanoğlu'nu cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturtalım."
Suriye'deki olaylara da değinen Kılıçdaroğlu, 1,5 milyon Suriyelinin, Türkiye'nin 81 iline dağıldığını, kiminin dilencilik yaptığını, kiminin ise parkta yattığını söyledi.
Suriye'de barışın yolunun cumhurbaşkanlı seçimlerinden geçtiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Suriye'de insanlar öldürülüyor. Irak'ta aynı şeyi yaptı, mezhep çatışması üzerine. Şimdi aynı şeyi Türkiye'de yapmak istiyor. Bunu yapan adama vatana ihanet etmiş denir. Buna asla izin vermeyeceğiz, birliğimizi asla bozmayacağız. Huzur içinde bu ülkede hep birlikte yaşayacağız" diye konuştu.
IŞİD'de de değinen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Şimdi IŞİD ile pazarlık için masaya oturdular. Ben söylüyorum, IŞİD'in asıl rehinesi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Onu rehin almışlar. 'Konuşma' diyor, o konuşmuyor. 'Sesini çıkarma' diyor o sesini çıkarmıyor. 'Mahkemeden karar çıkart' diyor o mahkemeden karar çıkartıyor. Ne emrederlerse anında yerine getiriyor. O nedenle söylüyorum, o adamdan bu ülkeye hayır gelmez. Bakınız, buraya geldi, yaptığı ilk iş büyükşehir belediye başkanını kötülemek oldu. Niye kötülüyorsun? Bakınız, hepinizin huzurunda söylüyorum. Bizimle Erdoğan'ı kıyaslaması için vatandaşın hepinizin huzurunda söylüyorum, başkan seçildiği gün, kendisine şunu söyledim, 'Artık sen bütün Hatay'ın başkanısın. Sana oy veren, vermeyen bütün yurttaşlara eşit davranacaksın. Hiçbir Hataylıyı ötekileştirmeyeceksin. Çünkü biz, Cumhuriyet Halk Partisiyiz, hak için çalışırız.' Ama borçlar büyükşehire, nimet başka yere verildi. O sanıyor ki borçları yükleyince Lütfü başkan çalışmaz. Sen ne yaparsan yap, Lütfü başkan en zor koşullarda Hataylıya hizmet edecektir."
Vatan topraklarının Hacı Bektaş Veli'yi, Mevlana'yı, Karacaoğlan'ı, Dadaloğlu'nu yetiştirdiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Ne ekersen onu biçersin diyoruz. Gelin, bu topraklara barışı, huzuru, kardeşliği, birliği, dirliği, refahı ekelim. Ekmek için Ekmeleddin'i seçelim" dedi.
Hatay halkına bu konuda inandığını belirten Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu'nun dün burada olduğunu ve son derece mutlu ayrıldığını, herkesin kendisini bağrına bastığını kaydetti.
Hatay'ın barış, huzur, kardeşliğin kenti olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, kentte her kimlikten, inançtan insan bulunduğunu, yıllardır barışı, huzuru, kardeşliği asla bozmadığını, Hataylıların yüreklerindeki insan, bayrak, vatan sevgisi nedeniyle yapılan tahriklere kapılmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a verilecek her oyu "haram" olarak nitelendiren Kılıçdaroğlu, "Harama ortak olmak istemiyorsan helale ortak olmak istiyorsan bayrağına, ülkene saygın varsa adresin, yerin bellidir. Dürüst, bilge adam, saygın bir yönetici, hem doğuda hem batıda saygınlığı olan bir insan var. Bu toprakların yetiştirdiği bir insan var, adı Ekmeleddin İhsanoğlu" diye konuştu.
Ekmeleddin İhsanoğlu'nun İstiklal Marşı'nı okuyamamasıyla ilgili eleştirilere de değinen Kılıçdaroğlu, orada da yalan söylendiğini savundu.
Erdoğan'a, Ekmeleddin İhsanoğlu ile televizyon programına katılmasını öneren Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Çıkamaz. Çünkü yüreği pirinç tanesinden bile küçük. Niye çıksın. Çıkarsa rezil olacağını biliyor. Dünyayı bilen, diplomasiyi bilen, batıda, doğuda ağırlığı olan bir insan, 5 yabancı dili ana dili gibi konuşan bir insan. Sen kalkmışsın, 'Gurbet için profesördü'. Sen zaten onu anlayabilecek kapasitede değilsin ki. Onu anlaman için senin biraz daha okuman lazım. Bir sorsanız Recep Tayyip Erdoğan'a, 'profesörlük nedir' diye vallahi bilmez. Nasıl profesör olunur, onu da bilmez. Kapasitesi, bilgisi, kültürü, inancı, ahlakı yetersiz. Şimdi ben ahlakı yetersiz dedim ya büyük bir ihtimalle dava açacak. Açmazsan namertsin."
İhsanoğlu'na, konuşmalarında başkalarının düzeyine inmemesini tavsiye ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Sen konuşurken millet huzur duymalı, millet demeli ki 'bu saygın kişi cumhurbaşkanı olabilir'. Onun gibi olma. Öfke dili kullanma, sen bilim insanısın. Senin konuştuğun dil bizim sevdiğimiz, cumhurbaşkanı makamına yakışan bir dil diyoruz. Bu kez Hatay'da bir rekor kırın, 9 siyasi parti uzlaştık, demokrasiye büyük bir katkıda bulunduk. Demokrasi, dayatma rejimi değil, 'benim söylediğim mutlaka doğrudur' rejimi değildir. Ülkenin birliği, bütünlüğü için bir araya geldik. Ekmeleddin İhsanoğlu üzerinde anlaştık. İhsanoğlu, bilge, mütevazı, saygın bir insan."
(bitti)