Afyonkarahisar'da bir otelde, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve kentteki bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinin katılımıyla partisinin İl Başkanlığınca düzenlenen toplantıda konuşan Eroğlu, cumhurbaşkanı seçiminin, Cumhuriyet tarihinde bir milat olacağını söyledi.
Seçimin hayırlı olmasını dileyen Eroğlu, Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile 20 yıldan fazladır beraber çalıştığını anlattı.
Geçmişte onun isteğiyle İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürlüğü yaptığını hatırlatan Eroğlu, "O dönemde İSKİ'ye gelmek, bir bataklığa dalmak gibiydi. Cumhurbaşkanı adayımız, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, vatan, millet sevdalısı bir insan. Bunu gördük. Meselelerin altında ezilmeyen, ufku büyük, ufku geniş bir insan" ifadesini kullandı.
Eroğlu, hayatında iki şeyden büyük üzüntü duyduğunu aktardı. Bunlardan birinin, eskiden Türk lirasındaki bol sıfırlar olduğunu bildiren Eroğlu, şöyle konuştu:
"Yurt dışına çıktığımızda çok utanıyorduk. Türkiye'de 1 milyon lira ile tuvalete girilir hale gelmişti. Paranın yanından 6 sıfırı atıverdik. Bazı yazar çizerler, 'Bunlar paradan 6 sıfır atamaz. Böyle bir şey olursa kalemimi kırarım' dedi ama öyle bir şey olmadı. İkincisi de şanlı bir tarihe sahibiz ancak bir IMF memuru geldiğinde devlet başkanı gibi karşılanması insanın gururuna dokunuyordu. Şimdi yolumuza IMF'siz devam ediyoruz. En son geçen yıl mayısta IMF'ye borcu tamamen ödedik. Şimdi IMF'ye 5 milyar dolarlık bir borç vereceğiz. Osmanlı'yı batıran, dışarıdan aldığı borçlardı. Türkiye, IMF'ye olan borç zilletinden kurutulunca bütün dünyanın dikkatini çekti. Türkiye'nin önünü kesmek için çok büyük oyunlar oynanıyor, çok büyük tezgahlar düzenleniyor. Birlik, beraberliğimizi daha da geliştirdiğimiz zaman Türkiye'nin bahtı açık. Buna yürekten inanıyorum."
- "10 Ağustos'ta milletimiz, bu hesabı tamamıyla bitirecektir"
Kurtulmuş ise cumhurbaşkanı seçimiyle Türkiye'nin, siyasi tarihinin yazıldığı en önemli dönüm noktalarından birine tanıklık edeceğini belirtti.
Osmanlı Devleti'nin son döneminden bu yana 150 yıldır millete rağmen ülke siyaseti ve ekonomisini elinde tutup onları yönetmeye çalışan bir elitler zümresi olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Millet başka telden çaldı, devleti yöneten zihniyet, devleti yönettiğini zannedenler ise başka telden çaldı. Hep millet-devlet uyuşmazlığıyla karşı karşıya kaldık" değerlendirmesinde bulundu.
Bu zümrenin, gücü yetmediği zamanlarda darbe yaptığını ve çok partili siyasete geçişten itibaren 64 senedir 5 kez askeri müdahale yaşandığını ifade eden Kurtulmuş, millet iradesinin birtakım süzgeçlere tabi tutulduğunu dile getirdi.
Cumhurbaşkanlığı makamının, milletin iradesi sandığa yansıdığında söz konusu elitler tarafından "emniyet subabı" olarak devreye alındığına değinen Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 150 yıllık siyasi mücadeleyi millet kazanmıştır. Türkiye'deki 64 yıllık çok partili siyasi hayatımızda siyasi mücadeleyi millet kazanmıştır ve inşallah zaferi de 10 Ağustos'ta ilan edecektir. Bu kilit, bundan sonra milletin elinde olacaktır. Emniyet subabı diye devlet başka, millet başka bir şey olmayacaktır. Bundan rahatsızlık duyanlar var. Gezi olaylarından hatta 2010 referandumundan bu yana birtakım çevrelerin nasıl rahatsızlık duyduğunu, Türkiye'nin bu gidişatının önlenmesi için nasıl çaba sarf ettiğini biliyoruz. İşte bütün bunların artık son bulacağı bir döneme doğru geliyoruz. Bu ülkede söz de karar da yönetim de her türlü yönetim erkinin sahipliği de sadece ve sadece milletin elinde olacak. İşte bu çerçevede, millet egemenliği bakımından cumhurbaşkanını halkın doğrudan doğruya seçmesi son adımdı, en önemli adımdı ama birileri için de seçkinler için de oligarşi için de bürokratik oligarşi üzerinden ülkeyi yönetenler için de eyvah, ellerindeki ip kaçıyor. Ellerindeki milletin ipi kaçıyor, onun için telaşa kapılıyorlar ve onun için Türkiye'ye karşı binbir türlü hilenin, binbir türlü hesabın içindeler. İnşallah 10 Ağustos'ta milletimiz, bu hesabı tamamıyla bitirecektir. Eski Türkiye'nin defterini kapatacak, eski Türkiye'nin defterini tarihin tozlu taraflarına atacak, tarihin çöp tenekesine atacaktır."
Kurtulmuş, Türkiye'nin istikrarının sürmesinin, sadece ülkenin geleceği değil aynı zamanda dünya barışı bakımından son derece önemli olduğunu bildirdi.
Türkiye'nin, 10 Ağustos'tan sonra bambaşka olacağını söyleyen Kurtulmuş, "Bundan sonra millet hangi türküyü söylüyorsa devlet de aynı türküyü söyleyecektir" ifadesini kullandı.
İsrail'in Gazze saldırılarına değinen Kurtulmuş, dünyanın bu katliama sessiz kaldığını vurguladı. Bu konuda tek güçlü sesin Türkiye'den yükseldiğini anlatan Kurtulmuş, "Bütün dünya sırtını dönse biz Filistin davasına sırtımızı dönmeyeceğiz. Filistin davası, siyasi bir meselenin ötesinde bizim için insani bir meseledir. Bizim için inancımızın bir parçasıdır. Filistin davasına sahip çıkmak, 10 Ağustos'ta çok güçlü bir sonuç almakla da mümkündür" görüşlerini iletti.
Eroğlu ve Kurtulmuş, toplantının ardından Afyonkarahisar Mevlevihanesi'ni ziyaret etti.
