Kararda, "davacının yurt dışında bulunduğu konusunda yeterli araştırma yapılmaksızın Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı" belirtildi.
Danıştay 10. Dairesinin kararına göre davacı Köksal, 1970'lerde Ankara'da üniversite öğrenimi görmesi nedeniyle askerliğini erteletti. Ancak, Ekim 1980'de okuldan ilişiğinin kesilmesi üzerine askerlik görevi için aranmaya başlandı.
Köksal'ın nüfusa kayıtlı olduğu yerin mahalle muhtarı, Nisan 1998'de "Köksal'ın 35 yıl önce mahallelerinden ayrıldığını, kendisini tanıyan kimsenin olmadığını ve yurt dışında bulunduğunu" beyan etti. Bunun üzerine Temmuz 1998'de Köksal'a askerliğini yapması için Resmi Gazete'de tebligatta bulunuldu.
Köksal'ın askerliğini yapmak için müracaat etmemesi üzerine Milli Savunma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne, Köksal'ın vatandaşlığının kaybettirilmesi için teklifte bulundu. Arama çalışmaları devam ederken, Köksal'ın nüfusa kayıtlı olduğu yerin muhtarı, Köksal'ın yıllar önce mahalleden ayrıldığını, adresinin de bilinmediğini bildirdi.
Bu sürecin ardından Köksal, 25 Ocak 2003'te Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlıktan çıkarıldı.
Köksal, "terör örgütü üyesi olmak" suçlamasıyla arandığı sırada 2009'da gözaltına alındı. Soruşturma sonucunda, Köksal, hakkında bu suçlamadan açılan bir dava bulunmadığı gerekçesiyle 17 gün sonra serbest bırakıldı.
Köksal, serbest bırakılmasının ardından, vatandaşlığının kaybettirilmesine ilişkin kararın iptali için dava açtı.
Danıştay 10. Dairesi, yargılama sonucunda Köksal'ın vatandaşlıktan çıkarılmasına ilişkin kararı iptal etti.
Kararda, Köksal'ın 25 Ocak 2003'te Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla, mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 25/ç maddesi uyarınca Türk vatandaşlığının kaybettirildiği belirtildi. Bu madde uyarınca vatandaşlığın kaybettirilmesi için kişinin yurt dışında bulunması ve askerlik görevini yapmak için yetkili makamların çağrısına mazeretsiz olarak üç ay içinde icabet etmemesi şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerektiği aktarılan kararda, Köksal'ın, yurt dışına çıkmadığını, pasaport talebinde dahi bulunmadığını beyan ettiği ve Türkiye'de olduğuna ilişkin deliller sunduğu anlatıldı.
Bunun üzerine Köksal'ın yurt dışında olduğuna yönelik somut tespit bulunup bulunmadığının araştırıldığı ve İçişleri Bakanlığının, muhtar beyanı dışında başka bir belge göndermediği aktarılan kararda, "Türkiye'den ayrıldığı yönünde somut tespit bulunmayan davacı hakkında yasadışı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla başlatılan soruşturma sonucunda ceza davası açılmadığı hususu da dikkate alındığında, davacının yurt dışında bulunduğu konusunda yeterli araştırma yapılmaksızın Türk vatandaşlığının kaybettirilmesine karar verilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır" ifadelerine yer verildi.