Eşi Fatma, çocukları Talha (19), Harun (20) ve Zeynep (18) ile Cumhuriyet Meydanı'na gelen Tokluman, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Cilvegözü Sınır Kapısı'nın iki gün önce kapatıldığını ve bu yüzden geri dönmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Asıl niyetlerinin Gazze'ye kadar yürümek olduğunu ancak şartların elvermediğini dile getiren Tokluman, "Her adımda Gazze'ye doğru ve her adımın da Gazze olduğunu düşünerek büyük bir moralle hareket ettik" diye konuştu.
Bazı yerlerde araçlara bindiklerini anlatan Tokluman, şunları kaydetti:
"Seyahat boyunca yaklaşık 530 kilometre yol yaptık. Araplı ve Belen çıkışı gibi yerleri araçlarla gittik. Onun dışında bütününü yürüdük diyebiliriz. Gerçekten meşakkatli bir yoldu. Hedefimize ulaştık. Biz gitmeden 2 gün önce Rayhanlı'da bütün giriş çıkışları kapatmışlar. Zaten Başbakanlık'tan da talimat varmış. Özellikle Suriye çıkışında Türk vatandaşlarının çıkışı kesinlikle yasaklanmış. Bu noktada geri dönüşümüz biraz hüzünlü oldu ama yürüyüşün hedefine ulaştığı kanaatindeyim. Bu bir isyanın, haykırışın, çığlığın işaretiydi. Bir sebep vardı. Bu sebebi orta yere koymak içindi. Seyahat başladığından itibaren 10 binlerce mesaj, yüzlerce, binlerce diyebileceğim telefon aldım. Telefonda ağıt yakan, çığlık atan, gözyaşı döken insanlar vardı."
Tokluman, bu yürüyüşün bir başlangıç olduğunu ve yakın zamanda büyük yürüyüşlere örnek teşkil edeceğini ifade ederek, vicdanın siyasi sınırları tanımadığını belirtti.
Dünyayı yöneten insanlara oyu yine insanların verdiğini hatırlatan Tokluman, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'de, ABD'de, Japonya'da... Yöneticilere vekaleti veren insanlar biziz. Eğer bu katliamı durdurmazsa biz onlara yönetmek için verdiğimiz vekaleti geri alacağız. Biz işe başladığımızda işimizi yarın bırakmayız. Bütün insanlar özgür oluncaya kadar, Gazze'deki katliamlar son buluncaya kadar bu mücadele devam edecek. Türkiye'nin önümüzdeki hafta ağır bir gündemi var. Bu gündem bittikten sonra yine pabuçlarımızı giyip çok daha büyük, çok daha etkili topluluklarla sınırları aşacağız. Bugün ben geri döndüm, ısrar etsem dönmezdim. Can verir yinede dönmezdim fakat geride kalan, ağıt yakan kardeşlerimi yanıma almak için geri döndüm. Bundan sonraki gidişimizde daha güçlü, daha diri olarak oraya gidip Gazze'nin çileklerini yiyeceğiz."