İçişleri Bakanlığı Mülkiye Müfettişleri tarafından hazırlanan raporda, 2013 yılının Haziran ve Temmuz aylarında, bazı basın yayın organlarında çıkan "Emniyetin arşivi temizlendi" başlıklı haberlerde İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nın işleyişine ilişkin iddialara yer verildiği kaydedildi.
Raporda, İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nda görevli personel tarafından bu konuda yapılan iç denetimlerde, merkez ve taşra birimlerinde çalışan bazı personelin, kendilerine ilgili mevzuat hükümleriyle tanınan görev ve yetkilerinin dışına çıkarak veri inceledikleri, istihbari çalışmalarda yararlanılan kullanıcı işlem bilgilerini sildikleri, mesnetsiz gerekçeler ileri sürerek emniyet teşkilatındaki bazı üst düzey yetkililere ait kişisel verileri incelediklerinin tespit edildiği vurgulandı.
- Ramazan Akyürek'in "işlem bilgilerini imha ettirdiği" iddiası
Raporda, "2009-2013 arasında, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı tarafından hizmete sunulan bilişim projeleri kullanıcılarına ait muhafaza edilmesi gereken kullanıcı işlem bilgilerinin de hukuka aykırı olarak imha edildiği" iddiası ile 10 Mayıs 2013'te hizmete sunulan İRİS projesinden önce kullanılan İstihbarat Değerlendirme Analizi (İDEA) projesine ait kullanıcı işlem bilgilerinin imha edilmesi iddiasının araştırıldığı anlatıldı. Raporda, 20 Mayıs 2013'te hizmete sunulan karar takip sistemi projesinden önce kullanılan karar takip sistemi projesine ait log kayıtlarının imha edilmesi iddiasının da incelendiği aktarıldı.
Dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek'in onayından bir gün sonra 10 Ekim 2009'da log kayıtlarının imha edildiği ve 6 gün sonra da Akyürek'in başkanlık görevinden ayrıldığı belirtilen raporda, şu değerlendirmelerde bulunuldu:
"Akyürek'in görevden alınmasından 6 gün önce, projelere ait kullanıcı işlem bilgilerini imha ettirdiği, böylece yetki aşımı yapılmak suretiyle İçişleri Bakanı tarafından onaylanan yönetmeliğin en önemli maddelerinden birini, teknik ve hukuki bir temele dayanmaksızın ve genel bir yorum yapılmak suretiyle fiili olarak değiştirdiği tespit edildi. Yetkisini kötüye kulanan ve suç işleyen görevlileri tespit etmede en önemli delil olan log verileri imha edildi. Bu veriler Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı merkez ve taşra birimleri kuruluş, görev ve çalışma yönetmeliğinin 29. maddesindeki 'süresiz olarak muhafaza edilmesini' öngören hükme rağmen imha edildi. İmha işlemiyle kullanıcı işlem bilgileriyle personel çalışmalarının kayıt altına alınması, bunların sıralı amirler tarafından denetlenmesi, olası suistimallerin tespiti, personelde otokontrol mekanizması oluşturularak mevzuata uygun yürütmenin amaçlanması hususları gözardı edildi. İstihbarat Daire Başkanlığı'ndaki en önemli projelerden bazılarındaki log verileri, tuttuğu yer miktarının oldukça düşük olmasına ve yedek olarak tutulabileceğine rağmen silindiği belirlendi."
Raporda, projelerin, sıradan bir bilgisayarın harddisk bölümünde dahi kolaylıkla muhafaza edilebileceği belirtilerek, İDEA projesine ait kullanıcı işlem bilgilerini imha eden eski istihbarat dairesi başkan yardımcısı, 2. sınıf emniyet müdürleri, yardımcıları, emniyet amiri ve komiserlerden oluşan toplam 6 polis hakkında soruşturma yapılmasına izin verilmesi gerektiği ifade edildi.
Raporda karar takip sistemi projesine ait log kayıtarının da imha edildiği dile getirildi.
- "Dinlemeye ilişkin ön onay alınıp alınmadığı bilinmiyor"
Raporun eklerinde yer alan bir yazıya göre, inceleme yapan müfettişlerin, "Listede isimleri bulunan şahısların teknik takibine başlanmadan yönerge ve usule riayet edilip edilmediği, dinleme süresi içinde suç içerikli görüşmeleri ile karşılaşılması halinde ilgili operasyonel şubeye resmi olarak bildirimde bulunup bulunulmadığı" konusunda bilgi istediği aktarıldı.
Dönemin İstanbul il emniyet müdür yardımıcısı tarafından gönderilen cevapta, "Konuya ilişkin İstihbarat Dairesi Başkanlığı'nca 20 Mayıs 2013'te yanıt verildiği, karar takip sisteminin kullanılmakta olan versiyonunun kapatılarak yeni versiyon karar takip sisteminin 15 Nisan 2013'te tüm birimlerin kullanımına açıldığı, 15 Nisan 2013 öncesi kullanılan karar takip sisteminin, tüm birimlerin kullanımına kapatıldığından ve bu kayıtlar yeni karar takip sisteminde de bulunmadığından, bu tarihten önce iletişime müdahale talebi yapılan telefonlara ait ön onaylarının alınıp alınmadığı bilgisine ulaşılamadığı, 15 Nisan'dan sonraki tüm iletişim araçlarına ön onay alındığı" belirtildi.
- 2008 yılı ile 2013 yılları arasında 60 bin 514 dinleme
Bu arada raporda, 2008 ile 2013 arasında İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde yapılan dinlemelerin istatistiki bilgilerine de yer verildi. Buna göre bu yıllar arasında, şubede cep telefonu ve sabit hatlar dahil toplam 60 bin 514 dinleme yapıldığı tespit edildi.
"İdari soruşturma zamanaşımı süresi gözönünde tutulduğunda, sayıları binlerce ifade edilen ve hangilerinin yasal zeminde, hangilerinin ise raporlarımızda belirtildiği üzere kanuna aykırı olarak alınmış dinleme kararı olduğunun tamamının müfettişlerce tespiti mümkün görülmemektedir" denilen raporda, arşivlerde bulanan dinleme kayıtlarının Cumhuriyet başsavcılığınca yaptırılacak bir çalışmayla incelenebileceği ve kanunsuz olanlarının tespit edilebileceği vurgulandı.