Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'ndaki mitingde yaptığı konuşmada, cumhuriyet tarihinin en önemli seçimlerinden birine girildiğini, cumhurbaşkanını milletin seçmesinin demokrasi adına sessiz devrim olduğunu ifade etti.
Bugüne kadar cumhurbaşkanlarını TBMM'nin seçtiğini, Meclisin, vekillerin iradelerinin tehdit edildiğini anlatan Erdoğan, Gazi Mustafa Kemal'in vefatının ardından askerlerin Meclisi kuşatarak tehditle İnönü'yü cumhurbaşkanı seçtirdiklerini anımsattı.
1961'de Cemal Gürsel'in de tehditle cumhurbaşkanı seçtirildiğini kaydeden Erdoğan, Cevdet Sunay'ın da Fahri Korutürk'ün de aynı şekilde seçildiğini, Kenan Evren'in ise darbeci bir subay olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, merhum Özal, Demirel ve Gül dışında başka dengelerin, vesayetin, statükonun devreye girdiğini, 2007'de cumhurbaşkanı seçileceği zaman karşılarına engeller çıkarıldığını, diğer partilerin, "Milletin değil bizim istediğimiz cumhurbaşkanı olur" dediğini, hukukun ayaklar altına alındığını, milletin gözünün önünde her türlü hileye başvurarak kendilerini engellemeye çalıştıklarını söyledi.
Bunun üzerine millete gittiklerini, 22 Temmuz'da milletten güçlü bir destek aldıklarını vurgulayan Erdoğan, aynı zamanda anayasayı değiştirdirdiklerini, bunu da millete götürdüklerini anımsattı.
Bütün bunlar yapılırken yüzde 69 oy oranıyla halk oylamasında, milletten onay aldıklarını ifade eden Erdoğan, "İşte şimdi 10 Ağustos'ta sadece ve sadece bir tek denge gözetilecek, o da milletin dengesi. Millet ne derse o olacak, çeteler değil, statüko değil, vesayet değil, güçlüler değil, millet kimi seçerse o cumhurbaşkanı olacak. Demokrasimiz güç kazanacak. Milli irade güç kazanacak, devletle millet arasındaki mesafe kapacak. İnşallah devletle millet artık daha bir muhabbetle kucaklaşacak. Halkın seçtiği cumhurbaşkanı, halkın seçtiği hükümet birlikte el ele omuz omuza Türkiye'nin gücüne daha da güç katacak" diye konuştu.
- "Eski Türkiye geride bırakılacak"
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin artık farklı bir döneme, kulvara girdiğini, eski Türkiye'nin sanal tartışmalarının, anlamsız yasakların, kısıtlamaların, eski Türkiye'nin eski kafalı muhalefetinin artık geride bırakılacağını belirterek, enerjilerini gereksiz tartışmalara, münakaşalara, gerilimlere değil, büyümeye, kalkınmaya, refaha sarf edeceklerini vurguladı.
"Korkuyu korkutamayanlar geleceği inşa edemezler, içine kapananlar, küçük hedeflere razı olanlar ülkelerini de milleti de büyütemezler. Büyük devletlerin korkuları olmaz, büyük devletler hiç kimseden çekinmez, içine kapanmaz" diyen Erdoğan, yaşam tarzları üzerinden, korkutarak siyaset yapanlara aldanmayacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan, alanda başı açık ve kapalıların el ele yan yana bulunduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hani ne oldu, ülke bölündü mü? Parçalandı mı? Ama yıllarca böyle korkuttular, yıllarca böyle aldattılar. Etnik kökenler, inançlar üzerinden ayrımcılık yaparak siyaset üretenlere pirim vermeyeceğiz. Alevisiyle, Sünnisiyle biz bu ülkede bir olacağız, beraber olacağız. Kılıçdaroğlu varsın bunu durmadan kullansın. Kılıçdaroğlu, sen kendin Alevi olabilirsin ben sana saygı duyarım. Bundan da çekinme, korkma. Bunu da rahat rahat söyle. Ben de Sünniyim ben de bunu rahat rahat söylüyorum. Bundan çekinmeye gerek yok. Onun için milleti aldatmaya da gerek yok. Tehditle, istismarla siyaset yapanlara oy vermeyeceğiz. İzmir'de Türk bayrağını istismar edeceksin, Hakkari'ye gidip Türk bayrağını yok sayacaksın. Kılıçdaroğlu, ne anlaşması yaptın da acaba oradaki mitingde bir tane Türk bayrağı bulunduramadın?"
- "Bu ülkede tek millet anlayışını kabul edeceksin"
Ülkesine ihanet eden çetelerin dizinin dibine oturanlara destek olmayacaklarını, 77 milyonun bir ve beraber olacağını kaydeden Erdoğan, "tek millet" dediklerini anımsatarak şunları kaydetti:
"Şimdi de çıkmış bir tane aday, ne diyor, ismini filan vermeyeceğim, 'tek millet olmaz' diyor. Lafa bak. 'Tek millet olmaz'. Ne olur? Ey efendi, bu ülkenin cumhurbaşkanı adayı olacaksan bu ülkede tek millet anlayışını kabul edeceksin. Önce tek milletle neyi ifade edeceğimizi öğren. Daha sen çırak bile olamadın. Bu ülke Türküyle, Kürdüyle, Arabıyla, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla, Pomağıyla, Romanıyla hepsiyle birlikte tek millet. Önce bunu öğrenmen lazım. Bunu öğrenmeyen bu ülkede cumhurun başkanı olamaz. Halkın başkanı olamaz. Hale bak. Çıkıyor şimdi milletimin karşısına gelip oy istiyor. Sen ancak olsan olsan bak... Bak kendisi Zaza ama benim Kürt kardeşlerimi aldatıyor. Sen Kürt kardeşlerime ne verdin bugüne kadar, ne verdin? Verdikleri bir şey yok. Veremezler de zaten. Niye? Bunların derdi dağ, şehir değil. Tehditlerle silahlarla kalkacaklar milletten oy isteyecekler."
- "Kadınlara saygın olsa Kürt annelerinin satılık olduğunu söylemezdin"
Kadınların, anaların da istismar edildiğini belirten Erdoğan, Diyarbakır'da yavruları dağa kaçırılan annelerin ağlatıldığını söyledi.
Bu annelerin partisinin genel merkezine geldiğini ve oturup konuştuklarını anlatan Erdoğan, "Kendisine seslendim, eş başkansın ya. Hadi bak dağa kaçırdılar. Bu çocukları annelerine teslim edin" dedi.
14-16 yaşındaki bu çocukların ailelerine teslim edilmesi çağrısında bulunduğunu anımsatan Erdoğan, "Kardeşlerim, bak ses geldi. Para isterler, para. Evet. Bunlar utanmadan, sıkılmadan o anneleri oraya MİT'in getirdiğini söylüyor. O anneler Kürt annesi. Senin zerre kadar kadınlara saygın olsa Kürt annelerinin satılık olduğunu söylemezdin. O anneler satılık değil ama sen de olabilirsin" ifadesini kullandı.
"Bunların birbirinden farkı yok. Al birini vur öbürüne" diyen Erdoğan, bugüne kadar bölgeler arasında ayrım yapmadıklarını, İzmir'e ne yatırım yaptılarsa Van'a da onu yaptıklarını, kuzeye ne yaptılarsa güneye de onu yaptıklarını söyledi.
- "İkinci bir bayrak tanımıyoruz"
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan, 780 bin metrekarenin iktidarı olduklarını, tek millet, tek bayrak dediklerini, bayrağın dışında bir bayrak kabul etmediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Şimdi bu aday, kongrelerinde bile bunlar Türk bayrağını asamıyorlar. Bundan korkuyorlar. Utanmadan sıkılmadan sen şimdi nasıl geleceksin de bu milletten oy isteyeceksin? Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Tek bayrak, ikinci bir bayrak tanımıyoruz. Tek vatan, 780 bin metrekareyle tek vatan. Bu vatanda operasyon yapamazsınız, yapmaya kalkarsanız karşınızda bizim demir yumruğumuzu bulursunuz bunu bilmeniz lazım. Ve tek devlet. Bu devlet paralel devlet kabul etmez. Türkiye Cumhuriyeti Devleti."
Kendilerine oy verenler, vermeyenler diye ayrım yapmadıklarını, 81 vilayete, 77 milyona ulaştıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'yi daha muhabbetle kucaklayacaklarını, 81 vilayete, 77 milyona daha çok hizmet götüreceklerini, 81 vilayetle yetinmeyeceklerini, nerede mazlum varsa ellerinden tutacaklarını, muhtaç varsa el uzatacaklarını bildirdi.
Erdoğan, İzmir'e ulaşırken Gazze'yi unutmayacaklarını, Manisa'ya ulaşırken Kerkük, Musul ve Türkmen'leri ihmal etmediklerini ve etmeyeceklerini ifade ederek, artık yeni bir Türkiye'nin doğduğunu, Türkiye'nin 9 Eylül 1922'de olduğu gibi ayaklarının üzerine doğrulduğunu, dünyaya "Ben de varım" dediğini belirtti.
Artık öncü, iddiaları ve hedefleri olan, özür dileyen değil, özür dileten, gündemi belirlenen değil, gündem belirleyen bir Türkiye olduğunu kaydeden Erdoğan, İzmir'in de bu vizyondan uzak kalmaması, yeni Türkiye kurulurken İzmir'in buna seyirci kalmaması temennisini dile getirdi.
"77 milyon bu yeni Türkiye ile hep birlikte gururlanalım" diyen Erdoğan, her başarının ortak başarı, her sevincin ortak sevinç olduğunu söyledi.
(sürecek)