Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Sözcü Yardımcısı Bernadette Meehan yaptığı yazılı açıklamada, Rhodes ve Sullivan'ın görüşmede "Caesar"a, insan haysiyetine saldırıyı temsil eden Esed rejiminin zalimliklerine tanıklık etmede gösterdiği kişisel ve ahlaki cesaretten dolayı teşekkür ettiğini bildirdi.
"Caesar"ın dünyayla paylaştığı fotoğrafların, akıl almaz acıların resmini çizdiğini ve Beşşar Esed'in iktidara tutunmak için başvurduğu vicdansız taktiklerin yürek burkucu delillerini ortaya koyduğunu belirten Meehan, Rhodes ve Sullivan'ın görüşmede "Caesar"a, bu kanıtları gün ışığına çıkararak sadece Suriye halkına değil, dünyaya da bir hizmet sunduğunu söylediklerini kaydetti.
ABD'nin, BM Güvenlik Konseyi'nin diğer her bir üyesinin desteğine rağmen, Rusya ve Çin'in, konunun Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne (UCM) taşınmasını veto etmesi yüzünden, sorumlulara UCM'de hesap sorulamamasından derin rahatsızlık duymayı sürdürdüğünü ifade eden Meehan, ABD'nin herşeye rağmen, Suriye halkına karşı işlenen bu suçların sorumlularından hesap sorulabilmesi için uluslararası ortaklarıyla diğer yollar üzerinden çalışmaya devam edeceğini vurguladı.
Meehan açıklamasına şöyle devam etti:
"ABD, Suriye'de hapiste olan binlerce Suriyeli hakkında derin endişe duyuyor. Daha genel anlamda, ABD, Suriye halkının karşılaştığı insani krizi dindirmeye katkı sağlamak için en büyük uluslararası donör olmayı sürdürecek. Ayrıca, hem Esed rejimiyle hem de IŞİD'le savaşan ılımlı Suriye muhalefetine artan destek sağlıyoruz. Son olarak, Esed'in iktidardan ayrılması ve Suriye halkının karşı karşıya olduğu kabusun nihayet sona erdirilmesiyle sonuçlanacak şekilde, Suriye'deki krize müzakere edilmiş bir siyasi çözüm bulma çabalarımıza devam edeceğiz."
Bir süredir Washington'da bulunan "Caesar", dün de kamuya açık ortamda ilk kez ABD Kongresi'nde konuşmuştu.
Suriye'de Esed rejimine bağlı askeri birlikler tarafından işkenceyle ve aç bırakılarak öldürülen rejim muhaliflerinin fotoğrafını çekmekle görevli, kod adı "Caesar" olan askeri polis, 11 bin kurbana ait 55 bin fotoğrafla bu ülkeden kaçmış, Anadolu Ajansı da bu fotoğrafları kamuoyuna duyurmuştu. Fotoğraflar yayınlanmalarının ardından uluslararası kamuoyunda infiale neden olmuş, ABD, AB ve BM'de, Suriye'de yaşanan insanlık dışı işkence suçlarıyla ilgili soruşturma ve sorumluların cezalandırılması talebi gündeme gelmişti.