Bakan Eker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "paralel yapı" ile mücadele kapsamında 49 kişinin gözaltına alındığını, ardından 11 kişinin tutuklandığını anımsattı.
Konuşulanlar, deliller ve ifadelere bakıldığında, ortada ciddi bir casusluk faaliyeti olduğuna dair bir takım bilgilerin de olduğunu vurgulayan Eker, söz konusu yapının Türkiye'ye çok zarar verdiğini söyledi.
Bu yapının Türkiye'nin kalkınmasına, uluslararası itibarına, Türkiye'de milli iradenin temsilcisi durumundaki gerek parlamento ve gerekse hükümete yönelik bir darbe teşebbüsü olduğuna dikkati çeken Eker, dinlemelerin bir yerlere servis edilmek için yapıldığını, bunların gerekli cezaya çarptırılmasının hukukun gereği olduğunu, toplum vicdanının bunu beklediğini kaydetti.
Eker, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ama daha da önemlisi bugün medyaya yansıyan bilgilerden öğreniyoruz ki özellikle bu bilgilerin Türkiye Cumhuriyeti Başbakanının, MİT müsteşarların, bakanların kendi aralarındaki görüşmeleri, hangi niyetle hangi amaçla hangi maksatla dinler birileri. Belli ki bunlar bir yerlere servis edilmek maksadıyla yapılıyor. Bu tabi çok vahim bir durum. Türkiye devleti, milletiyle ve hükümetiyle bu tür yapılarla mücadelesini sürdürecek. İnşallah hak ve hukuk yerini bulacak. Bu tür hadiseleri bir daha kimsenin cesaret edemeyecek bir mekanizmanın da kurulması gerekiyor. O nedenle bunların gerekli ve hak ettikleri cezaya çaptırılması bu açıdan da son derece önemli."
-Çözüm süreci
Çözüm süreciyle 20 aydır bölgede hayatın kolaylaştığını, sürecin bölgeye huzur ve güven gelmesine vesile olduğunu aktaran Eker, bölgedeki esnaf, tüccar, sanayici, yatırımcı ve sokaktaki vatandaşların da bunun nimetlerinden bugüne kadar istifade ettiğini vurguladı.
Eker, "30 küsur yıldır neredeyse lezzetini tadını unuttuğu huzurlu bir yaşamı insanlar, hissetmeye ve iliklerine kadar bunu yaşamaya başladılar" diyerek, en son 15 gün önce 6 maddelik yasa tasarısının meclisten geçtiğini anlattı.
Yasa ile sürecin sadece hükümetin tasarrufundaki mesele olmaktan çıktığını belirten Eker, TBMM'nin çıkardığı bir yasa ile sürecin hükümet ile hükümetin yanındaki kurumların ve ilgili şahısların tamamının görev alabileceği ve sadece bir alanda değil güvenlik, kültürel, ekonomik, diplomatik, iktisadi bütün alanları ve etkileri ile herkesin görev alabileceği bir yapıya dönüştüğüne işaret etti.
- Cumhurbaşkanlığı seçimi
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle yeni bir Türkiye'nin adımlarının atılacağını kaydeden Eker, yeni Türkiye'nin en önemli hamle alanlarından birinin demokratikleşme, sivilleşme ve bu alanda ve çerçevede çözüm sürecinin kalıcı bir barışla nihayete ermesi olduğunu bildirdi.
"Aslında ağustostan sonra bu yönde bir süreç artık gelişecek. Hem demokratik hem daha sivil hem daha müreffeh ve kalkınan bir Türkiye, aynı zamanda bütün bu sahalarda öncü bir ülke konumuna gelecek" diyen Eker, o nedenle çözüm sürecini 10 Ağustos'tan sonra önemli bir ivme kazanır diye beklediklerini belirtti.
Bölgenin geçmişte çok acılar çektiğini, bu nedenle sürecin getirdiği huzur ve güven ortamının barışla kalıcı hale gelmesini en çok bölge halkının istediğini anlatan Eker, Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman ve Şırnak'taki bütün vatandaşların her yerden biraz daha fazla bu yönde beklentisinin olduğunu aktardı.
Eker, konuşmasını şöyle tamamladı:
"Kürt meselesinin yan etkileri ve onun doğurduğu şiddet ve terör ortamından en çok zarar gören bu bölgenin insanları. Tabiatı ile de çözüm sürecinin barışla nihayete ermesi de en çok bu bölgenin hayatını olumlu yönde etkileyecektir. Bölgedeki insanımız herkesten daha bir umutla daha farklı bir heyecan ve coşku ile bekliyor. Bunun hayata geçmesini biz de bütün vatandaşlarımızla arzu ediyoruz ve bekliyoruz."
