Dünyada bu hastalığa yakalanan 21'inci kişi olan Küçükpazarlı, 6 yıl ile en uzun yaşayan vaka olarak da dünya literatürüne girdi.
Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Faik Çetindağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hastaya 6 yıl önce çok nadir görülen tiroit kanseri türü "sarkom" tanısı konduğunu belirterek, yapılan operasyon sonucunda hastaya radyoterapi tedavisinin verildiğini söyledi. Ancak daha sonra hastalığın akciğerlere de sıçradığını anlatan Çetindağ, kemoterapi tedavisi ve akciğerlerde kalan nodüllerin cerrahi olarak çıkarılmasıyla hastanın tedavi edildiğini kaydetti.
Hastanın zorlu tedavi süreçlerinden geçtiğini ve kanser tedavisinin 3 temel ayağı olan radyoterapi, kemoterapi ve cerrahi ile destek tedavilerin uygulandığını ifade eden Çetindağ, şöyle devam etti:
'Tedavilerin sonlanmasından sonra yaklaşık 5 senedir kontrol altında ve hastalığında herhangi bir gelişme, yenileme yok, kanseri yendi diyebiliyoruz. Dünya literatürünü gözden geçirdik. Şu ana kadar en uzun yaşayan vaka 4,5 yıl yaşamış bir Japon, bir japon vakası. Bizim vakamız 6,5 seneyle ondan iki sene fazla yaşamış durumda. Sarkom genelde vücudumuzun başka bölgelerinde de görülüyor. Baş boyun kanserlerinin yüzde 3-5'ini oluşturuyor ama trioidde çok nadir görülüyor. Yani dünyada şimdiye kadar 20 vaka var, bizimki 21'inci vaka olarak literatüre girdi.'
Hastanın 6 ay süreyle kan tetkikleri, tomografi, boyun ultrasonu takipleri ile kontrolden geçtiğini belirten Çetindağ, bundan sonraki süreçte hastalığın tekrarlamasını beklemediklerini ifade etti.
Sarkomda tiroit kanserinden farklı olarak, tedavide başarı şansının çok düşük olduğunu bildiren Çetindağ, ancak Türkiye'de bir ilk olarak, bu hastalıkta başarı sağlanmasının sevindirici olduğunu dile getirdi.
-'Moralimi hiç bozmadım'
63 yaşındaki sanayici Hasan Hüseyin Küçükpazarlı, 6 yıl önce, 'aşırı terleme, sesin gidip gelmesi, boğazda şişlik ve gömlek yakasında büyüme' şikayetleri ile doktora gittiğini ve yapılan tetkikler, alınan biyopsi sonucunda kendisinde dünyada çok nadir görülen "tiroit sarkomu" teşhisinin konduğunu söyledi.
Doktorların kendisine hemen ameliyat olması gerektiğini söylediğini belirten Küçükpazarlı, 'Yaşama şansın 3 ay dendiğinde 'doğduğuma inanıyorsam öleceğime de inanıyorum, umurumda değil' dedim' şeklinde konuştu. Tedavisinde yol haritasının çok iyi çizildiğini ifade eden Küçükpazarlı, önce kendisine ışın tedavisi uygulandığını, daha sonra kemoterapi aldığını, tedavi sürecinin çok zorlu geçtiğini söyledi.
Ailesinin, kardeşlerinin hastalığından çok etkilendiğini ifade eden Küçükpazarlı, 'Ama ben moralimi hiç bozmadım. Kardeşlerim ve ailem çok etkilendi, beni yurt dışına göndermek istediler ama ben gitmek istemedim, en azından yurdumda kalıp öleceksem yurdumda ölmek istedim' dedi.
Tedavi sürecinde çalışmaya devam ettiğini, çok sağlıklı beslendiğini ve rahatsızlığını hiç aklına getirmediğini anlatan Küçükpazarlı, tedavi sürecinin başarılı geçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Küçükpazarlı, 'Şimdi eski halimden daha sağlıklıyım, fiziksel olarak da ruhsal olarak da çok iyiyim, moralimi bozmadığım için. Diğer hastalara da sesleniyorum: kesinlikle moralini bozmasınlar' şeklinde konuştu.
