Konya TV'de gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Davutoğlu, ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ve Katar Dışişleri Bakanı Halid Bin Muhammed El-Atiyye ile yaptığı telekonferans sırasında 24 saatlik bir ateşkes ilan edilmesi teklifinde bulunduğunu ancak İsrail'in bunu kabul etmediğini ve 12 saate indirdiğini ifade etti.
Davutoğlu, "Dinlerin hepsi kutsaldır. Din günleri de kutsaldır. İsrail niye 12 saat ateşkes ilan ediyor? Biz bilmiyoruz mu zannediyor bunu. Cumartesi günü Şabat Bayramı. Şimdi bunların kutsal günü kutsal oluyor da bizim kutsal bayramımız kutsal değil mi? Niye 24 saat ilan etmiyor" diye konuştu.
Arife günü Hamas'ın 24 saat ateşkes ilan ettiğini hatırlatan Davutoğlu, İsrail tarafına bunu bildirdiklerini ve BM'nin bunu teyit edip ateşkes ilan ettiğini ancak İsrail'in yine saldırılarına devam ettiğini ifade etti.
Davutoğlu bayramın ilk günün daha sakin geçtiğini ancak bugün tekrar tırmandığını belirterek, 24 saat ateşkesin bir daha sürdürülmesi için çalıştıklarını ifade ederek "Saat 3'te Katar ve ABD dışişleri bakanlarıyla yaptığımız görüşmede bir şekilde uzun dönem sürdürülebilir, en ezından önümüzdeki günleri görebilecek kadar ateşkesin çerçevesini konuştuk. Gece saat 22.00, 3 ülke dışişleri bakanları olarak görüşeceğiz. Sayın Abbas'a da bu konuda bilgi verdim" diye konuştu.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Bütün mesele Filistinliler arasına da fitne sokmak. Türkiye Hamas'ın yanında duruyor. El-Fetih'i de bize karşı kışkırtıyor. Mısır'ı bize karşı kışkırtıyor. Bu basın mı, bu Allah aşkına duyarlılık mı? Hamas, Filistin tarafına kendisi adına müzakere etmek için bir yetki verdi ve Mahmut Abbas ile Halid Meşal arasında bir güven ilişkisi var. Bu güven ilişkisine dayalı olarak da biz elimizden geleni Filistin tarafıyla yapacağız. Ama İsrail tarafının atacağı adımları da göreceğiz" ifadelerini kullandı.
-Yahudi diasporası
Bazı ülkelerden İsrail'e destek veren ciddi bir diaspora olduğunu ve o ülkelerin İsrail söz konusu olduğunda geçmişe dönük yaptıkları bazı uygulamalar dolayısıyla psikolojik olarak söz söylemeye durumu olduğunu anlatan Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bizim için Yahudi diasporası diye bir şey yok. Çünkü Yahudiler Türkiye'de Müslümanlarla birlikte hep yan yana iç içe yaşadılar, bir diaspora gibi görülmediler. Bugünkü Yahudi cemaati de işit vatandaşlardır ve kesinlikle İsrail'in hataları nedeniyle hedef alınmaması gereken, tarihi olarak da Müslümanlarla komşuluk ilişkisi içinde yaşamış insanlardır ve bize Osmanlının emanetidir."
Her milletin yaşama hakkının kutsal olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Filistinlilerin her an öldürülmesini neredeyse cevaz verecek şekilde susacaksınız ama İsrail üzerindeki uçaksavarın engellediği roket hiç kimseyi öldürmese bile büyük bir suç gibi takdim edeceksiniz" dedi.
Davutoğlu,Türkiye'nin açık ve net duruşunun insanlığın vicdanını harekete geçirdiğini ve sadece İslam dünyasında değil Latin Amerika'da da Türkiye'ye duyulan sempatinin arkasında Filistin politikasının olduğunu ifade etti.
"İsrail'in silahlarla her an saldırma hakkına sahipken, Filistinlileri silahsızlandırma" gibi bir hususun hiç bir uluslararası norma sığmayacağını belirten Davutoğlu, Filistinlilerin kendilerini koruma hakkı olduğunu belirtti.
Başbakana 2004 yılında ABD'de verilen bir ödülle ilgili soru üzerine Davutoğlu, şunları söyledi:
"Bunlar o kadar istismar edilen hususlar ki ABD'de bir kuruluş başbakana o zamanki şartlar içinde bir ödül veriyor. Bu uluslararası bir sivil toplum kuruluşunun verdiği bir ödül. Başbakanımız bu ödüle duyduğu şükran dolayısıyla Filistin konusunda bir an bile duraksadı mı ya da o ödül dolayısıyla ben bu ödülü aldım Filistin konusunda daha sessiz olalım mı dedi. Tutumunu hiç değiştirmedi ve bugüne kadar sürdürdü ve bundan sonra da sürdürür. Bu anlamda hiçbir ödül Filistinli kardeşlerimizin bir saç telinden daha kıymetli değil. Bunun bir istismar konusu yapılması çok yanlış. Buradan hareketle güya Sayın Başbakanımız ile ilgili yanlış bir algı oluşturulacak. Yanlış algı oluşturma çabası var. Bunu Filistinliler bilmiyor mu sanıyorsunuz. Filistinliler kimin kendileri için gözyaşı döktüğünü her an yanlarında olmak için dünyayı karşısına aldığını bilmiyorlar mı?"
(Sürecek)
