Brüksel'de basın toplantısı düzenleyen Williamson, "UÇK'nın bazı unsurları azınlıkları gayrımeşru infaz, kaçırma, zorla kaybetme, Kosova ve Arnavutluk'taki kamplarda yasa dışı alıkoyma dahil, bilinçli zulüm yaparak hedef aldı" dedi.
Soruşturmada elde ettikleri bulguların insan hakları raporlarıyla büyük ölçüde örtüştüğünü belirten Williamson, Kosova'da savaşın sona ermesinin ardından Sırplar, Romanlar ve diğer azınlıkları hedef alan "yaygın veya sistematik" eylemlerin "insanlığa karşı suçlar" soruşturmasını gerektirdiğini ve bu kapsamda bazı UÇK komutanlarına "savaş suçu" dahil, çeşitli suçlardan dava açabileceklerini söyledi.
Willimson, 1998-1999 Kosova savaşı sırasında 10 kadar tutuklunun organ ticareti için öldürüldüğü yönünde güçlü karineler olduğunu fakat bu konuda iddianame hazırlamak için ellerinde yeterli delil bulunmadığını dile getirdi.
Amerikalı Diplomat Williamson, zanlıların adalet önüne getirilmesi için öncelikle AB ve Kosova'nın özel bir mahkeme kurulması konusunda mutabakatının gerektiğini ve böyle bir mahkemenin 2015 başlarında faaliyete başlamasını umduğunu ifade etti.
2011 başında yayımlanan Avrupa Konseyi'nin bir raporunda, UÇK içindeki bir grubun Kosova'daki savaştan sonra ellerindeki esirleri Arnavutluk'a götürüp öldürerek organlarını sattığı iddia edilmişti.
İsviçreli senatör Dick Marty'nin kaleme aldığı raporda, Kosova Başbakanı Haşim Taçi de "organ kaçakçılığı dahil" işlenen bazı suçlarda rol oynamakla suçlanmıştı. Taçi bu iddiaları reddetmişti.
Kosova'da 1998-99 bağımsızlık savaşı sırasında, NATO müdahale ederek Sırp ordusunu durdurana dek yaklaşık 10 bin kişi hayatını kaybetmişti.