AA muhabirine açıklamalarda bulunan Çamlı, kulüp olarak Türkiye'nin spor camiası açısından gizli kahramanı sayılabileceklerini belirterek, "Avrupa'nın, belki de dünyanın en büyük spor kulübüyüz. Bunu üstüne basarak söylüyoruz; en çok lisanslı sporcusu olan spor kulübüyüz. Aslında kulübümüzde lisanslı sporcu sayısı 15 binin üzerinde. Ancak kamuoyu izcilik branşını farklı görüyor, ama onlar da neticede bir federasyon. İzciliğin dışında yaklaşık 3 bin civarında lisanslı sporcumuz var" değerlendirmesinde bulundu.
Bir spor kulübünün büyüklüğünün spora, sporcuya yaptığı hizmet, spor camiasına katkısıyla ortaya çıktığını kaydeden başkan Çamlı, diğer kulüplerin dünyanın en büyük bütçeli spor kulüpleri, kar şirketleri olduğunu ifade etti.
- "Amatör branşlarda Türkiye'nin lokomotif kulübüyüz"
İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü'nün futboldan çekildikten sonra basketbol, voleybol, güreş, karate, tekvando, judo, masa tenisi, atletizm, buz pateni, izcilik ve bedensel engelli yüzme olarak 11 branşta hizmet verdiğini hatırlatan Ahmet Hamdi Çamlı, amatör branşlarda Türkiye'nin lokomotif kulübü olduklarını kaydetti.
Türkiye'de amatör branşların üvey evlat muamelesi gördüğünü ve medyada hak ettiği derecede yer almadığını savunan başkan Çamlı, "12 branşta hizmet veriyorduk fakat futbolu Başakşehir Futbol Kulübü AŞ'ye devrettik. Amatör branşlarda Türkiye'nin lokomotif kulübüyüz. Basketbolda birinci lige yükseldik. Erkekler voleybolda birinci ligdeyiz ve ülkemizi Avrupa kupalarında temsil ediyoruz. Güreş, buz pateni, tekvando, judo ve masa tenisinde de durum böyle. Bedensel engelli yüzme başta olmak üzere bazı branşlarda neredeyse milli takımı tek başına oluşturuyoruz. Hayat ilerlerken biz her gün madalya topluyoruz" ifadelerini kullandı.
- "Motivasyonumuzu tamamen amatör branşlara ayırdık"
Amatör branşlara daha fazla yönelmek için profesyonel futboldan çekildiklerini vurgulayan İstanbul Büyükşehir Belediyespor Kulübü Başkanı, bu sayede amatör branşlara daha fazla odaklanmak istediklerini dile getirdi.
Kulüp olarak asıl gurur kaynaklarının yetiştirdikleri sporcular olduğunun altını çizen Çamlı, "Motivasyonumuzu tamamen amatör branşlara ayırmak için futboldan çekildik. Bizle hiçbir bağı kalmadı. Belki gelecekte amatör olarak bir futbol branşı açabiliriz. Biz, kulüp olarak birinci ligde futbol takımımız olmasından çok gurur duymayız. Bizim gurur duyacağımız, milletin, devletin bir kurumu olarak Avrupa'nın en meşhur basketbol, voleybol, güreş takımlarının bizden transfer ettiği oyunculardır. Eskiden de böyleydi ama artık futboldan ayrılarak bu algıyı tamamen oturtmak istiyoruz" şeklinde konuştu.
Belediye kulüplerinin profesyonel futbolla ilgilenmesinin yol açtığı tartışmalara da değinen başkan Çamlı, şu ifadeleri kullandı:
"Belediyelerin yayın gelirleri sayesinde oluşan gelir-gider dengesi bakımından birinci ligdeki takımları için çok fazla para harcaması gerekmiyor. Ancak muhalefet bunu kullanabiliyor. 'Suya zam yapıyorsunuz futbolcu transfer ediyorsunuz' gibi eleştirileri de çok duyduk. Fakat bizde belediyenin spora tahsis ettiği bedel, futbola gitmiyordu. Bu para amatör branşlara harcanıyor, yani milletimize hizmet olarak dönüyor, çocuklarımız bonzaiye alışmasın, gelsin kulüpte basketbol, voleybol oynasın diye amatör branşlara harcanıyor. Belki de pazarlamasını, tanıtımını eksik yapmamızdan dolayı böyle bir algı oluştu ve siyasi çekişmede bir şekilde muhalefet tarafından kullanıldı."
- Türkiye'de spor yatırımları
Devletin üzerine düşeni yaparak spora gerekli yatırımları gerçekleştirdiğini belirten Çamlı, hep birlikte bir bilinç oluşturarak amatör branşları ön plana çıkarmaları gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin dağcılıktan yüzmeye kadar her türlü spora elverişli bir coğrafyası olduğunu aktaran başkan Çamlı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Amatör branşları ön plana çıkarmak için hep birlikte destek vererek bir bilinç oluşturmamız gerek. İstanbul'un yarısı kadar Yunanistan'da bizden daha fazla spor kulübü var, bizden daha fazla olimpiyatta madalya topluyorlar. Siyaset kurumu üzerine düşeni yapmış, son 10 yılda Türkiye'de spora yapılan katkı, son 100 yılda yapılanın üzerinde. Son olarak Türkiye Futbol Federasyonu'nun Riva'daki milli takım kamp tesisleri 60 milyon liraya yapıldı. Önceki iktidarlar zamanında Türkiye'nin bir senede spor bütçesi 60 milyon liraydı. Önemli hizmetler yapılıyor. Artık neredeyse her ilçede bir yüzme havuzu var. Eskiden İstanbul'da tesis yoktu, sadece birkaç yerde yüzme havuzu vardı."