Amerika'nın Kürt petrolü isteği

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf'e günlük basın toplantısında kendisine yöneltilen, 'Kuzey Irak petrolü taşıyan bir geminin ABD'ye ulaştığı ve potansiyel müşteri aradığı' ile ilgili soruya verdiği yanıtta, "Halen Florida açıklarında bir geminin olduğunun farkındayız, ancak buradaki politikamız değişmedi. Irak'ın enerji kaynakları Irak halkının tümüne aittir" dedi.

ABD'nin, hukuki uyuşmazlık içeren durumlarda, tarafları uyuşmazlığa ilişkin bilgilendirdiğini ve nasıl bir yol izleneceğine yönelik önerilerde bulunduğunu, ancak kendi kararlarını almalarını önerdiğini belirten Harf, Kürt petrolünün olası alıcılarının uyarılıp uyarılmadığı sorusunu da; "Ortaya çıkan yasal ve hukuksal durumlar olunca yaptırımların olabileceği faaliyetlere girerlerse, bunun yasal sonuçlarının olabileceği noktasında çok net olduk. İnsanları elbette buna dair uyarıyoruz" diye yanıtladı.

ABD'nin, Irak'ın tüm enerji kaynaklarının Irak halkına ait olduğu ve Irak hükümeti ile Kuzey Irak yönetiminin bu kaynakların nasıl yönetilip işletileceği konusunda bir anlaşmaya varması gerektiği görüşünde olduğunu yineleyen Harf, "Bizim politikamızdan ayrı olarak, bu konuda olduğu gibi, petrolle ilgili hukuki tartışmalar varsa bir yasal yaptırım süreci de olabilir. Bizden ayrı olarak verilen bir hukuki karar olacaktır" dedi.

'Federal hükümet onaylamazsa, ABD şirketlerini ya da diğer uluslararası müşterileri Kürt petrolünü satın almaktan caydırdığınızı mı söylüyorsunuz?' sorusuna da, "Bundan doğacak potansiyel hukuki ihtilafların olabileceğini söylüyoruz" karşılık veren Harf, 'Onları uyarıyorsunuz değil mi?' sorusunu ise şöyle yanıtladı: "Potansiyel hukuki uyuşmazlıklar olabileceğine ilişkin uyarılarda bulunuyoruz. Bunlar ticari işlemler. ABD hükümeti bunların içerisine dahil değil. Politik duruş açısından bizim pozisyonumuz, Irak'ın petrolünün tüm Iraklılara ait olduğu ve federal hükümet ile Kürt bölgesel yönetiminin bu konuda bir anlaşmaya varmak için birlikte çalışmaları gerektiği yönünde. Bu çok uzun zamandır bizim pozisyonumuz oldu. Kurum ve kişileri hukuki sonuçlar olabileceği konusunda uyarıyoruz."

MARİE HARF: KIBRIS BAŞKA UKRAYNA BAŞKA

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, günlük basın toplantısında Kıbrıs ile ilgili bir soruya da yanıt verdi. Rum gazetecinin, 'Kıbrıs'ta 40 bin Türk askeri var, Ukrayna'da 2 bin Rus askeri. Bu duruma ses çıkarmıyorsunuz. Rusya düşmanınız, Türkiye dostunuz olduğu için mi' sorusunu önce 'saçmalık' olarak niteledi. Harf, Rum gazetecinin, Amerikalı yetkililerin Ruslardan Ukrayna'dan çıkmalarını istemelerine karşın aynı şeyi Türkiye'den istemediklerini söyleyerek iki iki konu arasında ne fark bulunduğu sorusuna verdiği yanıtta, "İki mesele arasında çok fark var. Rus askerlerinin varlığı ile Ukrayna'da olanların aksine Kıbrıs sorunu, Türkiye'nin AB ve BM üyesi bir devleti istila ve işgal sorunu değil, toplumlararası anlaşmazlıktır. Kıbrıs sorununda BM gözetiminde yürümekte olan süreci destekliyoruz. Her iki tarafı da, Ada'yı iki bölgeli iki toplumlu bir federasyon olarak yeniden birleştirecek bir çözüm yönünde gerçek ve özlü ilerleme sağlamaları konusunda teşvik ediyoruz. Biz ABD olarak elimizden gelen her şekilde yardımcı olmak niyetindeyiz" dedi. Harf, ABD'nin Rusya'nın düşmanı olmadığını, Ukrayna konusunda Rusya ile uzlaşmazlıkları olduğunu vurguladı.

Harf, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in, "Hükümetin daveti olmadan hiçbir Türk askerinin bile Ada'ya ayak basmaması gerektiği ve Ada'da tek bir meşru hükümet olduğu' sözünün hatırlatılması üzerine de " “Başkan Yardımcısı'nın yorumunu görmedim. Ben sadece resmi tutumumuzu ortaya koydum" dedi.