Toku, 30 Eylül 1993'te suç ortağı bir Azeri vatandaşıyla Aliyev'e suikasta hazırlanırken polis tarafından silahlarıyla birlikte yakalandı. Azerbaycan'da yargılanan Toku, 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu arada, Parlamento kararıyla Cumhurbaşkanı yetkisini kullanan Azerbaycan Cumhuriyeti Yüksek Şurası Başkanı Aliyev, suikast girişiminden 3 gün sonra yapılan seçimde Azerbaycan Cumhurbaşkanı oldu. Aliyev, 14 Mart 2002'de cezasının 8,5 yılı infaz edilen Toku'yu affetti.
Serbest bırakıldıktan iki gün sonra Atatürk Havalimanında Türk makamlarına teslim edilen Toku, Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmaya başladı. Türkiye'deki ilk yargılamasında 30 yıl hapis cezasına çarptırılan Toku hakkındaki karar, "yabancı devlet başkanını öldürmeye teşebbüs eyleminden hüküm kurulması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanını öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması" nedeniyle Yargıtay tarafından bozuldu.
Davayı yeniden görüşen yerel mahkeme, Toku'yu "Yabancı devlet başkanına suikast girişimi" suçundan 15 yıl hapse çarptırdı. Bu kararın da temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 9. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu.
Bozma kararında, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 11. maddesi uyarınca, yabancı ülkede işlenen ve Türk kanunlarına göre aşağı sınırı bir yıldan az olmayan hapis cezasını gerektiren suçun Türk kanunlarına göre cezalandırılabilmesi için yabancı ülkede hüküm verilmemiş olması gerektiği, sanığın ise Azerbaycan yasalarına göre yargılanıp cezalandırıldığı belirtildi.
Yabancı bir devlet başkanına karşı suç işlenmesinin Türkiye'de yeniden yargılamayı gerektiren istisnai hallerden olduğu anlatılan kararda, Azerbaycan Adalet Bakanlığının yazısına göre, her ne kadar Haydar Aliyev, Parlamento kararıyla Cumhurbaşkanı yetkisini kullanıyor olsa da 3 gün sonra bu makama seçildiği, dolayısıyla Aliyev'in suç tarihi itibarıyla TCK'nın "Yabancı devlet başkanına karşı suç" başlıklı 340. maddesi kapsamında devlet başkanı sayılamayacağı kaydedildi.
Kararda, Türkiye'de yeniden yargılama şartı gerçekleşmediğinden, davanın düşmesine karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması bozma nedeni sayıldı.