Mario Levi de kendisine gelen desteğe sosyal paylaşım sitesinden yayımladığı mesajla teşekkür etti:
Yazar dostlarım, okurlarım, öğrencilerim, meslekdaşlarım, bana ne kadar güzel bir ülkede yaşadığımı da gösterdiniz. Varlığınız güç kaynağımdır.
Türkiye Yazarlar Sendikası'nın açıklaması
İsrail devletinin Gazze'ye yönelik katliamı devam ederken, güç karşısında yüksek perdeden konuşmayı adet edinmiş anlayışın şiddet okları ülkemiz yurttaşlarını da hedef göstermektedir.
Türkiye'nin ve Türkçe'nin yazarlarından Mario Levi'nin ırkçı saldırılara maruz kalarak kitaplarının, İsrail ürünleri ile birlikte, protesto edilmesi fikri insanlık adına sürülmüş kara bir lekedir.
Mario Levi, gücü İsrail'e yetmeyenlerin hedef tahtası değil, Türkiye'nin yazarıdır.
Protesto edilmesi gereken Mario Levi ve kitapları değil, Filistin yerle bir olurken susmayı tercih eden uluslararası sermaye odakları, ırkçılığı gündelik hayatımızın parçası haline getirmiş iktidar ve onun uzantılarıdır.
Zulme uğrayan insanlar ve uluslar hamasetle, nefretle, ırkçılıkla değil barışın diliyle güzel bir dünyada birlikte yaşayabilir ancak.
Türkiye Yazarlar Sendikası Yönetim Kurulu
Mario Levi'nin bu güne dek 10 romanı yayımlandı.
Gazze’de vuku bulmakta olan insanlık dramının kimi basın yayın organlarında ve sosyal medyada ülkemizdeki Musevi yurttaşlarımıza yönelik ırkçı ve ayırımcı söylemlere vesile edilmesinin günümüzde ulusal edebiyatımızın usta ve üretken kalemi Yazar Mario Levi’yi de hedef almakta olduğunu esefle gözlemliyoruz.
Bu bağlamda kendini; "Kimilerinin gözünde boykot edilmesi gereken 'Yahudi ürünleri' arasında benim kitaplarım da varmış. Canım ve güzel ülkemde bunu da yaşadım” şeklinde ifade eden ve duygularını bizim de paylaştığımız Yazar Mario Levi’ye karşı bu tavrı günümüzde kimi çevrelerce üretilen ve tüm Musevi inançlıları da içine alan ırkçı ve ayırımcı söylemlerle tahriklerin ulaştığı tehlikeli boyutun son günlerde de benzerlerini gördüğümüz gibi müdahale edilmesi gereken bir nefret suçu örneği olarak değerlendiriyor ve yetkili mercilere çağrımızı yineliyoruz.
Konuyla ilgili olarak Kültür ve Turizm Bakanımız Sayın Ömer Çelik'in sosyal medyada paylaştığı sağduyu ve hakkaniyet telkin eden ve konuyu nefret suçu olarak niteleyen mesajlarını saygı ve takdirle karşılıyor, bu mesajların milletimiz tarafından samimiyetle paylaşılarak benimsenmesini diliyoruz.