Demirel, gazetecilere yaptığı açıklamada, KARDEMİR'i her geçen gün Karabük'e, Türkiye'ye daha layık hale getirmeye çalıştıklarını anlattı.
Yatırım programlarının sonuna geldiklerini, 1-2 ay içinde son vuruşu yapmaya çalıştıklarını belirten Demirel, "1-2 ay içinde 5 nolu yüksek fırını devreye alacağız. 3 nolu sinter fabrikası ve paralelinde çelikhanede 3'üncü fırın devreye girecek. Bu üç ana üniteyi devreye soktuğumuzda üretimimizin makine parkı 3 milyon ton olacak. Bugünlerde fiili üretimimiz 2 milyon ton civarında. İki ay sonra 3 milyon ton seviyesinde gidiyor olacağız" diye konuştu.
Demirel, çelik ve kangal haddehanesini gelecek yılın ilk yarısında devreye alacaklarına dikkati çekerek, Türkiye'de benzerinin bulunmadığını, dünyada ise 4'üncü olacağını vurguladı.
"Burada kaliteli yuvarlakları yapacağız" diyen Demirel, "Bu yılın sonunda vagon tekeri için gerekli 380 ve 450 milimetre çapında yuvarlakları üretiyor olacağız, bunu Türkiye'de yapan yok. Normal rayın yanında metrolar ve tramvaylarda kullanılan normal kanallı raylar var, bunu Türkiye'de yine ilk olarak yaptık. Kayseri Belediyesine geçen ay 300 ton civarında verdik" ifadesini kullandı.
Çevreyle ile ilgili en önemli projelerinin suyun ıslahı olduğunu aktaran Demirel, 10,5 milyon liraya mal olan merkezi arıtma tesisinin devreye alındığını, suyun kum filtrelerinden geçirildiğini ve içme suyu kıvamında olduğunu dile getirdi.
- Enerji üretimi
Demirel, kullandıkları enerjinin yüzde 86'sını kendilerinin ürettiğini belirterek, "Bu ayın sonlarına doğru HES projemiz bitiyor. İki ay içinde net olarak dışarıya elektrik satar hale gelmiş olacağız. Enerjisini kendisi üreten, çevreye çok duyarlı, kaliteli çelik yapan ve ithalatın önünü kesen, kapasitesi 3 milyon tona çıkmış fabrika haline gelmiş olacağız" şeklinde konuştu.
KARDEMİR'in kimsenin himmet buyuracağı fabrika olmadığına işaret eden Demirel, "3-5 milyon dolarlarla yön verilecek fabrika değildir. Aylık ticaret hacmi artık aldığıyla sattığının toplamı 1 milyar lira olan fabrika konumuna gelmiştir. Çok ciddi ekonomik büyüklüğü, etki alanları olan 3 milyon tonluk bir fabrikadır" değerlendirmesinde bulundu.
- "Türkiye, cevhere dayalı üretim yapmak zorunda"
Filyos Limanı ile ilgili altyapı ihalesinin yapıldığını hatırlatan Demirel, 3 yıllık sürecin başladığını, üstyapı ihalesinin de bir an önce yapılmasıyla ilgili çalıştıklarını kaydetti.
Demirel, şöyle dedi:
"Üstyapının içinde olacağız. Yap-işlet-devret modeliyle yapılacak. Bizim oradan elle işleyeceğimiz 8 milyon ton yük var. Birinci etap yükünün yarısından fazlası şu anda hazır, bizde var. 3 milyon tona çıktığımızda bu rakam 12 milyon ton olacak. Limanı tek başına dolduracak hacme geliyoruz. Biz oranın en kuvvetli talibiyiz. Yaparken bize fazla ihtiyacı olmayabilir firmaların ama işletirken yük bizde olduğu için mecburen bizle işbirliği yapmak zorundalar."
"Türkiye'nin gerçekleri var" diyen Demirel, "Türkiye, cevhere dayalı üretim yapmak zorunda ama şu anda yüzde 75 hurdaya dayalı üretim yapıyor. Dolayısıyla büyüme ve gelişme, cevhere dayalı tesislerle olacak" şeklinde konuştu.
- Ortadoğu'daki gelişmeler
Ortadoğu'daki gelişmelerin ihracata etkisinin sorulması üzerine Demirel, şöyle cevap verdi:
"Şu anda Türk demir çeliğine paralel olarak dünyaya ciddi anlamda açığız. Bizden kütük alıyorlar. Türkiye'nin orta ve ağır profillerde tek üreticisiyiz. Yine bizden alıp ihraç ediyorlar. Türk demir çeliğinin şu anda şansızlıkları var. Yakın olduğu ve etrafındaki ülkelerin hepsinde ya bir kargaşa, ya bir savaş var, ya iç çatışma ya da ekonomik krizler var. Tabii dünya demir çeliği de bundan etkileniyor.
KARDEMİR olarak bunu çok iyi değerlendirdiğimizi düşünüyorum. Bu detaylar fabrikanın kendi sırları. Türk demir çeliğinin belki de en kuvvetli kuruluşlarından birisi KARDEMİR. İşçi verimliliğinde dünyadaki fabrikalar, bir işçiye 700 ton ürettiriyor, bizim ürettiğimiz ise 550 ton civarında. Biz 3 milyon tona çıktığımız zaman bu personelimizle kişi başı bin ton ürettireceğiz."