Son 5 yılın 4'ünde ramazanda yatırımcısının yüzünü güldüren BIST 100 Endeksi, son 5 yılda 2011 yılı hariç 4 ramazanda ortalama yüzde 4,3 değer kazandı.
Analistler, hem ekonomik hem jeopolitik anlamda oldukça zor ve stresli bir dönem olmasına karşı ramazanda küresel piyasalarda artan risk iştahının etkisiyle endeksin beklentileri aşan oranda yükseldiğini belirterek, son 14 ayın en yüksek seviyesinde olan endeksi yıl sonuna kadar başta yurt içinde cumhurbaşkanı seçimi ve sonrasındaki siyasi gelişmeler ile ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımına ne zaman başlayacağına ilişkin kararı ve jeopolitik gelişmeler olmak üzere yine yoğun ve stresli bir dönemin beklediğini kaydediyor.
Ziraat Yatırım Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, Borsa İstanbul'un yılın geri kalanında nasıl bir performans göstereceği ve bu dönemde hangi sektörlerin ön plana çıkacağına ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, 80 bin hedef seviyesinin gerçekleşmesinin ardından 87 bin değerini yeni hedef olarak işaretlediklerini ve bu seviyeye doğru hareketin devam ettiğini kaydetti.
85.500 teknik seviyesinin kritik direnç konumunda olduğunu belirten Yılmaz, mevcut seviyelerde seçiciliğin artması gerektiğini ve 85 bin sonra ise yeni pozisyon açılmaması gerektiğini ifade etti.
Endekste geri çekilmeler için 77 bin seviyesinin takip edilebileceğini dile getiren Yılmaz, Türkiye ekonomisinde yüzde 4 büyüme trendinin korunması ve yüksek enflasyonun genel olarak varlık fiyatlarını artırdığını söyledi.
Yılmaz, enflasyona karşı en iyi doğal korunma yöntemlerinden birisinin hisse senetleri olduğunu ifade ederek, vatandaşların birikimlerinin belirli bir miktarını hisse senetlerinde tutmalarını enflasyonist dönemlerde tavsiye ettiklerini belirtti.
Sektör açısından, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) üretimi destekleyen kredi disiplini ve doyuma yaklaşan kredi - mevduat oranı nedeniyle banka hisselerinde kısa dönem taktik pozisyonlar önerdiklerini dile getiren Yılmaz, şunları aktardı:
"Risk iştahının pozitif olduğu günlerde banka hisseleri risk duyarlılığını yansıtan yüksek BETA katsayıları sayesinde bankaların küresel piyasalarla birlikte prim kazanmalarını mümkün kılıyor. Sınai hisseler için uzun dönem getiri potansiyeli bulunan sağlam yatırım araçları olarak düşünüyoruz. İstikrar kazanıp oynaklığı azalan kur, Çin'deki atıl kapasite sayesinde girdi maiyetlerinin olumlu seyri Türkiye'deki üretim şartlarını pozitif etkilemekte. Sınai şirketlerin hem dış pazar dinamikleriyle gelirlerini arttırmaları hem de marjlarını iyileştirerek elde ettikleri karı yükseltmeleri mümkün. ABD'de Facebook, Microsoft, Apple gibi bilişim şirketlerinin seyri ister istemez Türkiye'de veri hizmetleri üzerinden telekomünikasyon sektörüne olumlu bakmamızı sağlıyor. Ek olarak artan turizm potansiyeli bu sektörü de cazip hale getirirken, seçici olmak kaydıyla küresel oyuncu konumundaki havacılık şirketleri için de potansiyel oluşturmakta."
- "Kısa vadede bankalar başta olmak üzere faize hassas sektörler ön plana çıkabilir"
Marbaş Menkul Değerler Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan ise gelecek dönemde Fed'den faiz artışı ve sterilizasyon konusunda net bir niyet görülmediği sürece, bol likiditenin sağladığı rehavetin devam edeceğini söyledi.
Bu nedenle geçen dönemde de ortaya çıkan jeopolitik riskler gibi sürpriz gelişmelerle olacak geri çekilmelerin de yeni alım fırsatı oluşturacağını belirten Doğan, "Ancak öncesinde 'Gezi Boşluğu' olarak ifade edebileceğimiz 84.850 puan civarındaki boşluğun doldurulmasının ardından kısa süreli teknik bir düzeltme görebiliriz" dedi.
BIST 100 endeksinde bu düzeltmenin 84.850 puandan değil biraz daha yukarıdan başlayabileceğine dikkati çeken Doğan, oluşan coşkunun bu boşluk doldurulduktan sonra da bir süre devam edebileceğini kaydetti.
Doğan, kısa vadede beklentileri bu şekilde iken yılın son çeyreğiyle birlikte başlayacak orta vadeli dönemde Fed'den gelecek mesajlara paralel bir şekilde borsalarda özellikle de gelişmekte olan ülkelerde fonlama maliyetlerinin yeniden artışa geçeceğini ve borsalarda ciddi bir düzeltme sürecinin başlayacağını kaydederek, bu süreçte kısa vadede bankalar başta olmak üzere faize hassas sektörlerin ön plana çıkabileceğini ifade etti.
Bu dönemde sektör bazlı hareketlerden ziyade hisse bazlı hareketlere daha fazla dikkat etmek gerektiğini vurgulayan Doğan, şunları söyledi:
"Endekste 82 bin puan kısa vadede yeni güçlü destek oldu. Ancak zaman zaman bu seviyenin altına da sarkmalar görebiliriz. 80 bin puanın altında kapanışlar görülmediği sürece ciddi bir satış baskısından ve trend dönüşünden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Havanın bozulmasını beklediğimiz yılın son çeyreği öncesinde bir süre 80-87 bin aralığında dalgalanma izleyebiliriz. Beklentimiz yılın son çeyreğinde bu bandın altına kalıcı sarkmalar olması yönünde..."