İşler, Esenyurt Belediyesi ve Ehli Beyt Alimleri Derneği tarafından Esenyurt Nikah Sarayı'nda düzenlenen iftar yemeğine katıldı. İftar programında konuşan İşler, şunları kaydetti:
"Kur'an bizlerin kardeş ilan edildiğimizi söylüyor. Peygamber Efendimiz bu emri fiiliyata döken 23 yıllık risaletiyle 'Kardeşinin derdiyle dertlenmeyen bizden değildir' buyuruyor. Şu an Gazze'deki kardeşlerimizle dertlenmezsek, Ortadoğu'nun her köşesinde zulümler yaşanırken 'bizim içimiz yanıyor' diyemezsek, bizlikten adım adım uzaklaşmaz mıyız? Benler, senler araya girdikçe, 'benim mazlumum, senin mazlumundan mühimdir' ayrımına gidildikçe, sonunda 'benim zalimim, senin zaliminden yeğdir' gafletine de düşmez miyiz? Maalesef böylesi bir tablo var Ortadoğu'da."
Her gün 900 Müslümanın kendi dindaşı tarafından öldürülmekte olduğuna dikkati çeken İşler, "Biz bize zulmettiğimiz için, biz bizliğimizi yitirdiğimiz için zalim eller de Gazze'yi kan deryasına çevirebilmekteler" ifadelerini kullandı.
Bu ayın 20. gününün Mekke'nin fetih yıl dönümü olduğunu vurgulayan İşler, "İşte o gün Resulullah, Mekke'de ilk kez Muhammedi ezanı okutmuştu. Peki kime? Habeşistanlı, azatlı bir köleye. Bilal-i Habeşi, Efendimizin emriyle Kabe'nin üzerine çıktı ve 'Allahu ekber' diyerek seslenmeye başladı" diye konuştu.
Bugün İslam coğrafyasının büyük buhranlar geçirmekte olduğuna işaret eden İşler, şöyle devam etti:
"İslam beldelerinin her bir köşesinde kan, gözyaşı ve adeta soykırım niteliğinde menfur hadiseler yaşanmaktadır. Ölü sayıları matematiksel değerlerin ötesine geçmemektedir. Son üç asırdır İslam coğrafyasında oynanan senaryolar bugün de farklı versiyonlarla sahnelenmekte, kardeş kardeşe kırdırılmaktadır. Yüce Kitabımız Kur'an'ı Kerim'deki 'Yeryüzünde Allah'ın mescitlerini tahrip edenden daha zalim kim olabilir?' uyarısına rağmen hele hele bir ramazan gününde cami yakan, tahrip edenden zalim kimse olabilir mi? Ramazan ayında Gazze'de soykırım uygulayan zihniyet ile cami yakan, tahrip eden zihniyet arasında herhangi bir farktan söz etmemiz mümkün mü? Hangi gaye ve sebeple, dünyanın neresinde olursa olsun, herhangi bir insana zarar veren, onu katleden zalim kimseyi telin ettiğim gibi, Allah'ın evlerine yönelik gerçekleştirilen her türlü saldırıyı da lanetliyorum."
Filistin'de yaklaşık 20 gündür acıların yaşandığını ve insanların bombalar altında yaşadıklarını ifade eden İşler, "İnsanlar sahur sofralarında can veriyor. Bütün dünya bu orantısız güç kullanımını sessiz sedasız bir şekilde izliyor. Bu olaylara BM ve Batı dünyası kör ve sağır kaldı. Filistin davası haklı bir davadır. Türkiye olarak bu davayı destekliyoruz. Orada barış ve huzur isteniyorsa, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletinin bir an önce kurulması Ortadoğu'nun selameti açısından önemlidir" diye konuştu.
Konuşmanın ardından İstanbul Müftüsü Rahmi Yaran sofra duası yaptı.
- Muhammediye Camisi'ne ziyaret
İftar programının ardından Esenyurt'taki Muhammediye Camisi'ni ziyaret eden İşler, kısa bir süre önce bu caminin saldırıya maruz kaldığını söyledi. İşler, sözlerine şöyle devam etti:
"Caminin kütüphane kısmında yangın çıkarıldı, zarar verildi. Ben de iftardan sonra fırsat bulup burayı ziyaret etmek istedim. Gazeteler ve televizyonlarda buranın yanmış halini görmüştük. Şu an içi boşaltılmış ve tamirat başlamış. Belediye Başkanımız bu tamiratı yaptırıyor. İnşallah bu cami en kısa zamanda eski halinden daha da güzel hale getirilir. Burada hocalarımızın verdiği bilgiye göre, 300'e yakın eser yanmış. Bazı kıymetli eserler de var. Bunları geri getirmek mümkün değil ama tek tesellimiz; burada camiye yangının sıçramaması."
"Bu tür saldırıları da şiddetle kınıyoruz" diyen İşler, Caferiler ile huzur ve barış içinde yaşadıklarını söyledi. İşler, şunları kaydetti:
"Birtakım tehditler olduğu söyleniyor. Ondan sonra da bu tür saldırı olmuş. Zaten bölgemizde birtakım mezhep kavgası çıkarma çabası içinde olanlar var. Bazı yakın coğrafyada başarı elde ettikleri görülüyor. Türkiye üzerinde birtakım oyunlar oynanmak isteniyor. Biz kesinlikle bunlara prim vermeyeceğiz. Türkiye geçmişte sokak kavgaları ve ayrılıklardan sıkıntılar çekti. Birlik ve beraberliğimizi koruyacağız. Her kesimle görüşüyoruz ve hükümetimiz birçok açılımlar da yaptı. Artık geçmişte ötekileştirilen kesimlere devlet dostluk ve kardeşlik elini, şefkat elini uzatıyor. Devlet ve millet kaynaşmasını sağladık. Bundan sonra da yolumuza devam edeceğiz. Caferi dostlarımıza da geçmiş olsun diyorum."
