Bir dizi ziyaretlere katılmak için Kırşehir'e gelen Gül, ilk olarak Belediye Başkanı Yaşar Bahçeci'yi makamında ziyaret etti.
Ziyarette gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen emniyetteki "paralel yapı" operasyonuyla ilgili soruları yanıtladı.
Gül, devlet içerisinde "illegal bir yapılanmanın ve bir çetenin varlığının bütün milleti rencide ve rahatsız" ettiğini dile getirdi.
Bu operasyonun devlet içindeki illegal yapılara karşı olduğunu kaydeden Gül, şunları söyledi:
"Bugün gerek emniyet, gerekse yargı sürecindeki hadiseler devlet içerisinde mafya vari hiçbir örgütlenmeye müsaade etmemeye yönelik operasyonlar. Burada şunu ifade etmek lazım. AK Parti kurulduğu günden beri devlet içerisindeki illegal bütün yapılanmalara, toplum içerisinde milleti rahatsız eden mafyalara, çetelere, hiyerarşi içindeki bütün oluşumlarla mücadele etmiştir. Her türlü vesayet ve bürokratik oligarşi ile mücadele etmiştir. Bugün yaşanan bu süreçte devlete, millete, ülkenin ulusal birliğine, güvenliğine kasteden illegal yapılanmanın emniyet ve yargı çerçevesinde hesabının sorulması sürecidir. Bu süreç sadece AK Parti'nin veya Başbakanımızın değil bir devletin kırmızı çizgisidir. MGK'da da devletin ulusal güvenliği ile ilgili bu tür ihanet şebekelerine ve illegal yapılanmaya karşı mücadele kararlılığı ifade edilmiştir. Bu devam edecektir. 'Dönemin Başbakanı' diyerek fezleke hazırlayanlar bu ülkenin başbakanına kelepçe takmak için her türlü hile ve fezleke hazırlayarak illegal yapılanma içine girenlere bu hesapların sorulmayacağı düşünülemez."
"Türkiye bir hukuk ve demokrasi devletidir" diyen Gül, şöyle devam etti:
"Demokratik devlette her memur amirinden talimat alır. Onun haricinde farklı bir yapılanma ve hiyerarşik yapılanma içerisinde farklı bir yapılanma içerisinde bulunan bir kurum ve kişiden talimat alamaz. Bu şekilde bir yapılanma da olursa demokratik ve hukuk devleti bunun hesabını sorar. Bugün yaşadığımız şey bu ülkede ülkenin başbakanını dinleyen, bu ülkenin bakanlarını dinleyen, bu ülkenin dışişleri bakanlığında en kozmik odada ülkenin ulusal güvenliği ile ilgili en mahrem konuların görüşüldüğü toplantıyı dinleyip bir yerlere servis edenlerin mutlaka yargı önüne çıkacağı bir süreçtir. Bu kimseyi şaşırtmasın. Bu devletin birliğine, güvenliğine kim kastediyorsa bunun hesabını yargı önünde verecektir. Tabiki yargı bağımsız, kendisi sürecini ve kararını verecektir. Bize düşen genel ilkemiz Türkiye'de illegal yapılanmalara, paralel devlet yapılanmalarına asla müsaade edilmeyecektir."
-İsrail'in Gazze'ye saldırıları
Gül, ramazan ayında Filistin'de çok acı olaylar yaşandığını söyledi.
İsrail terör devletinin soykırımıyla bütün insanlığın karşı karşıya kaldığını vurgulayanı çizen Gül, şu görüşlere yer verdi:
"Dünyanın bir çok yerinde halklar bu soykırım karşısında ayağa kalkmış durumdalar. Buna sessiz kalan devlet başkanları var. Türkiye hem devlet başkanıyla, hem başbakanı ile hem de 77 milyon halkıyla Filistin halkının yanında yer almıştır. Biz de burada dengeli bir politika yapmak, Filistin konusunda tarafsız olmak gibi sözleri söyleyen bir çatı adayı var. Ama biz bu konuda taraf olduğumuzu açıkça söyledik. Filistin meselesi bizim hassas olduğumuz meselelerden birisidir. Onların özgürce kendi ülkelerinde yaşamaları Türkiye'nin destek verdiği en önemli hususlardan birisidir. Biz Filistin konusunda tarafız. Filistin konusunda sahilde öldürülen çocuklardan tarafız. O çocukları bombalayanlardan taraf değiliz. Denge politikası adı altında biz başımızı kuma gömmeyiz."
Gül daha sonra Bahçelievler Mahallesi'nde düzenlenen halk iftarına katıldı.